33. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası Yarı Final Eleme Grubu'nda 22 Ocak'ta Hollanda, 25 Ocak'ta ise Litvanya ile karşılaşacak (A) Milli Takım'ın açıklanan aday kadrosu düşündürücü ve endişe verici. Aday kadroda Efes Pilsen ve Ülkerspor'dan 4'er, Oyak Renault ve Darüşşafaka'dan 1'er oyuncu bulunuyor. Aday kadroya 3 de lejyoner oyuncu çağrıldı.
Evet Türk futbolunun lokomotifi G.Saray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan tek bir oyuncu bile aday kadroda yok. Bu elbetteki Başantrenör Aydın Örs'ün suçu veya hatası değil.
Futbola milyon dolarları gözünü kırpmadan harcayan, hiç verim alamadığı yabancı futbolcuları paraya boğan üç büyükler, basketbola ne zaman, ne de bütçe ayırmayınca bu sonuç kaçınılmaz oldu. Hatırlayacağınız gibi sezon öncesi Aziz Yıldırım, Özhan Canaydın ve Serdar Bilgili ligden çekilme kararı bile almışlardı.
Başkanları bu düşünceye iten haklı oldukları taraflar elbette ki vardı. Ancak bu kulüplerimizin sadece yanlış futbolcu transferlerinden uğradıkları zararın Türkiye Basketbol Ligi'nin toplam bütçesinden fazla olduğunu düşünürseniz asıl sorunun para olmadığı görülüyor ve tüm basketbolseverlere ister istemez "bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" dedirtiyor. Akıl almaz birşey bu. Fenerbahçe'ye yarardan çok zarar veren Ortega'nın toplam maliyeti bile Türkiye 1. Basketbol Ligi'nin bütçesini neredeyse ikiye katlıyor.
Bu yanlış politikalar devam ederse Türk Basketbolunun bitme noktasına gelmesi içten bile değil. TOFAŞ'ın ligden çekilmesiyle başlayan bu süreç, üç büyük kulübün potaya yatırım yapmaması -önem vermemesi- nedeniyle aşağıya doğru büyük bir ivme kazandı.
Zaten milyonlarca taraftarı olan ve gençlerin basketbola olan ilgisini artırmayı kendine bir görev bilmesi gereken Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin figüran rolü üstlendiği bir ligden ne beklenir ki...
Görünen köy misali; sezon sonunda şampiyonluğa Efes ya da Ülkerspor ulaşacak. Aslında bu iki kulübün kadro kalitesinde de büyük bir düşüş var. 'Peki Avrupa Ligi'nde nasıl başarılı sonuçlar alıyorlar' derseniz, 'Avrupa basketbolu da ciddi anlamda kan kaybetti' derim.
Günün birinde TOFAŞ gibi, Efes ve Ülker de potadan elini çekerse vay basketbolumuzun haline... Bu tehlikeyi de göz önüne alarak üç büyük kulübün bir an önce kendine gelmesi ve kuracağı iddialı kadrolarla ligin seyir zevkini artırması gerekmektedir. Bu yönde atılacak iyi niyetli adımlara devletin yetkili kurumları ve Basketbol Federasyonu önayak olmalı, sorunları masaya yatırarak üç büyük kulübü teşvik etmelidir.
Evet Türk futbolunun lokomotifi G.Saray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan tek bir oyuncu bile aday kadroda yok. Bu elbetteki Başantrenör Aydın Örs'ün suçu veya hatası değil.
Futbola milyon dolarları gözünü kırpmadan harcayan, hiç verim alamadığı yabancı futbolcuları paraya boğan üç büyükler, basketbola ne zaman, ne de bütçe ayırmayınca bu sonuç kaçınılmaz oldu. Hatırlayacağınız gibi sezon öncesi Aziz Yıldırım, Özhan Canaydın ve Serdar Bilgili ligden çekilme kararı bile almışlardı.
Başkanları bu düşünceye iten haklı oldukları taraflar elbette ki vardı. Ancak bu kulüplerimizin sadece yanlış futbolcu transferlerinden uğradıkları zararın Türkiye Basketbol Ligi'nin toplam bütçesinden fazla olduğunu düşünürseniz asıl sorunun para olmadığı görülüyor ve tüm basketbolseverlere ister istemez "bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" dedirtiyor. Akıl almaz birşey bu. Fenerbahçe'ye yarardan çok zarar veren Ortega'nın toplam maliyeti bile Türkiye 1. Basketbol Ligi'nin bütçesini neredeyse ikiye katlıyor.
Bu yanlış politikalar devam ederse Türk Basketbolunun bitme noktasına gelmesi içten bile değil. TOFAŞ'ın ligden çekilmesiyle başlayan bu süreç, üç büyük kulübün potaya yatırım yapmaması -önem vermemesi- nedeniyle aşağıya doğru büyük bir ivme kazandı.
Zaten milyonlarca taraftarı olan ve gençlerin basketbola olan ilgisini artırmayı kendine bir görev bilmesi gereken Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin figüran rolü üstlendiği bir ligden ne beklenir ki...
Görünen köy misali; sezon sonunda şampiyonluğa Efes ya da Ülkerspor ulaşacak. Aslında bu iki kulübün kadro kalitesinde de büyük bir düşüş var. 'Peki Avrupa Ligi'nde nasıl başarılı sonuçlar alıyorlar' derseniz, 'Avrupa basketbolu da ciddi anlamda kan kaybetti' derim.
Günün birinde TOFAŞ gibi, Efes ve Ülker de potadan elini çekerse vay basketbolumuzun haline... Bu tehlikeyi de göz önüne alarak üç büyük kulübün bir an önce kendine gelmesi ve kuracağı iddialı kadrolarla ligin seyir zevkini artırması gerekmektedir. Bu yönde atılacak iyi niyetli adımlara devletin yetkili kurumları ve Basketbol Federasyonu önayak olmalı, sorunları masaya yatırarak üç büyük kulübü teşvik etmelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yenal Arman / diğer yazıları
- Ulusoy'u es geçmek! / 27.03.2007
- Tek kelimeyle 'harikasınız' / 25.03.2007
- Al birini vur ötekine !.. / 02.05.2006
- Terim futboldan anlamıyor! / 20.11.2005
- Terim futboldan anlamıyor! / 19.11.2005
- Sahayı dar etmeliyiz / 16.11.2005
- Görünen köy kılavuz istemez / 04.08.2005
- Yedek kulübesinde çürümek isteyen milli bir kaleci !.. / 18.07.2005
- Derin Futbol! / 05.07.2005
- Galatasaray'dan neden kaçıyorlar! / 04.07.2005
- Tek kelimeyle 'harikasınız' / 25.03.2007
- Al birini vur ötekine !.. / 02.05.2006
- Terim futboldan anlamıyor! / 20.11.2005
- Terim futboldan anlamıyor! / 19.11.2005
- Sahayı dar etmeliyiz / 16.11.2005
- Görünen köy kılavuz istemez / 04.08.2005
- Yedek kulübesinde çürümek isteyen milli bir kaleci !.. / 18.07.2005
- Derin Futbol! / 05.07.2005
- Galatasaray'dan neden kaçıyorlar! / 04.07.2005