Fenerbahçe'nin Everton ile yaptığı hazırlık maçında bir taraftarın serseri bir kurşunla yaralanması yeni sezonun başlamasına saatler kala endişeleri artırırken, insanın aklına ister istemez "görünen köy klavuz istemez" atasözünü getiriyor. Öyle ya; hazırlık maçına stada silah sokan kişi veya kişiler büyük yarışın stresli ortamında ne yaparlar tahmin etmek hiç de zor değil. Aslına bakarsanız bu olay sonrası yaşananlar daha endişe verici olduğu kadar, çaresizliğimizin de bir göstergesi. Emniyet yetkilileri, 'stadın kapılarını açın' diyen Fenerbahçe kulübünü suçlarken, Fenerbahçe cephesi 'taraftarları ben mi arayacağım' şeklinde karşı atak yaptı. 'Ben bu olayın üstünü kapatmam' diyen Federasyon soruşturma açtı, Vali Muammer Güler, "Kimse savunma mekanızmasını çalıştırmasın. Sorumlular hesap verecek" şeklinde çıkış yaptı.Özellikle derbi maçları öncesi güvenlik için bir araya gelen ve Türk sporunda barışı sağlamakla görevli olanlar bu olayda suçu birbirlerine atmaktan başka birşey yapmadılar. 2005-2006 sezonunda yaşanacak her tribün terörü sonrası anlaşılan herkes birbirini suçlayacak ve olan Türk futboluna, Türk sporuna olacak.Her kulüpte sayıları 100'ü geçmeyecek mafya-serseri karışımı bir grubun çıkardığı veya tetiklediği bu olayların önünü kesmek bu kadar zor olmasa gerek. Tanıdığınız kaç kişi maça silahla veya döner bıçaklarıyla gidiyor? Tribün terörisleri belli, onları besleyenler belli. Ama bu konuda radikal karar alacak, tabiri caizse kangrenli parmağı kesecek merciler yok Türkiye'de.Önceki gün Valilik Binası'nda Muammer Güler başkanlığında yapılan İl Spor Güvenlik Kurulu toplantısında alınan karar bu tür olayların önüne geçilemeyeceğinin itirafı gibiydi. Karara göre göre yeni sezonda "3 Büyükler"in kendi aralarında yapacakları derbi maçlarda, misafir takım bilet talebinde bulunamayacak. Yani tribünde rakip taraftar bulunmayacak. Bu karar yöneticilerin yıllardır kendi elleriyle besleyip büyüttükleri fanatik grupların artık kontrol edilemez bir duruma geldiğinin bir kanıtıdır. Polisin zaman zaman yakaladığı bu kişiler yasaların yetersiz oluşu nedeniyle anında serbest kalınca ve de bir kahraman edasıyla tribünlerdeki yerlerine geri dönünce haliyle önüne geçilemez bir hal alıyor tribün terörü. Bir hazırlık maçında silahla yaralanma olayı mı? Yoksa sorumluların topu birbirlerine atması mı, yeni sezon için endişeleri artıran.Önceki gün İnönü Stadı'ndaki Beşiktaş'ın yeni sezonda kullanacağı formalar ve diğer ürünlerin tanıtımının yapıldığı geceye ne demeli. Başkan Yıldırım Demirören, açılış konuşmasına, "Bu sene de küfür etmeyeceğiz ve ettirmeyeceğiz" diyerek başlıyor ve aynı anda siyah-beyazlı bir grup taraftar, ezeli rakipleri Fenerbahçe ve başkanı Aziz Yıldırım aleyhine tezahürat yapıyor, küfür ediyor. Bu sözde taraftarların birbirleriyle kavga etmeleri ve sanatçı Yalın'ın konseri öncesi "Fenerli sanatçı istemiyoruz" şeklindeki tezahüratları hakkında hiç yorum yapmak istemiyorum. Ortada bir maç bile yokken durum böyleyse...
Yenal Arman / diğer yazıları
- Ulusoy'u es geçmek! / 27.03.2007
- Tek kelimeyle 'harikasınız' / 25.03.2007
- Al birini vur ötekine !.. / 02.05.2006
- Terim futboldan anlamıyor! / 20.11.2005
- Terim futboldan anlamıyor! / 19.11.2005
- Sahayı dar etmeliyiz / 16.11.2005
- Görünen köy kılavuz istemez / 04.08.2005
- Yedek kulübesinde çürümek isteyen milli bir kaleci !.. / 18.07.2005
- Derin Futbol! / 05.07.2005
- Galatasaray'dan neden kaçıyorlar! / 04.07.2005
- Tek kelimeyle 'harikasınız' / 25.03.2007
- Al birini vur ötekine !.. / 02.05.2006
- Terim futboldan anlamıyor! / 20.11.2005
- Terim futboldan anlamıyor! / 19.11.2005
- Sahayı dar etmeliyiz / 16.11.2005
- Görünen köy kılavuz istemez / 04.08.2005
- Yedek kulübesinde çürümek isteyen milli bir kaleci !.. / 18.07.2005
- Derin Futbol! / 05.07.2005
- Galatasaray'dan neden kaçıyorlar! / 04.07.2005