PKK gölgesinde yeni Anayasa

Terör örgütü PKK hiçbir şeyden korkmadan elini kolunu sallayarak istediği yerde dolaşıyor, istediği eylemi yapıyor ve istediği kişiyi kaçırıyor. Türkiye maalesef bu hale getirildi. PKK'nın uzantısı olan ve İran'ı bölmek, parçalamak, siyasi istikrarsızlığa sürüklemek için kurulan PJAK'a karşı yürütülen operasyonlar neticesinde PJAK bitme noktasına gelmiştir. Arkasında siyasi yönetimin desteğini hisseden İran ordusu PJAK'a karşı mücadelesinde çok ciddi başarılar elde etmiştir. Ama İran'ın bu başarısının esas sırrı Amerika, Avrupa, İsrail veya küresel sermayeler gibi dostlarının olmayışıdır. Yani başkalarının kendi ülkesine müdahale etmesine izin vermemesidir. Türkiye'nin dost ve müttefik bildiği ülkeler PKK'ya yardım ediyor. Bunu değişik ortamlarda, değişik ifadeler kullanarak hükümet defalarca zaten söyledi. İşte İran'ın terörle mücadelede en büyük avantajı kendisini bölmek isteyenlerle dostluk yapmamasıdır. Dostunu düşmanını bilmesidir. Bizim yöneticilerimiz kantarın topuzunu çoktan kaçırdı. Apo yakalandı fakat o günkü kanunlar uygulanamadı. Hapishaneden kendi örgütünü yönetmesine izin verildi. Apo'yla pazarlık masasına oturuldu. Türkiye tehdit edildi. Sınır ötesi operasyonlar yarıda kesildi. ABD ve İsrail'den aldığımız istihbarat bilgileriyle terörü bitirmeye çalıştık. Bu şekilde terör biter mi? Son üç ayda 30'a yakın vatandaşımızı PKK alıp kaçırdı. Bu kaçırılanlar arasında kaymakam var asker var. Aklınız alıyor mu, bu nasıl mümkün olabilir? O bölgede devlet yok mu? Peki, PKK esnaflardan nasıl haraç toplayabilir? Nasıl kepenk kapattırabilir? Nasıl çocukların eline taşları tutuşturup ta devlete karşı organize edebilir? Bunlar nasıl olabilir insan hayretler içerisinde kalıyor doğrusu. Hiç kimse hükümetin terör politikalarını eleştirdiğimiz için bize kızmasın. Maalesef ülkemizin içinde bulunduğu durum işte bu. İnternete girin Google'a "Büyük Ortadoğu Projesi haritası" yazın. Bakın bakalım karşınıza ne çıkıyor. Karşınıza çıkan harita NATO'da, BM'de elden ele dolaşan haritanın aynısı. Sayın Başbakan "Ben BOP'un eş başkanıyım" derken nasıl bir çalışmanın içerisinde olduğunu kendi gözlerinizle görün. PKK'yı kimlerin koruduğunu, kimlerin desteklediğini, kimlerin görevlendirdiğini bilmeyen yok. Durum böyleyken o zaman neden gerekli tedbirler alınmadı.Anlaşılıyor ki asıl mesele PKK'nın bitirilmesi değil. Türkiye Cumhuriyeti PKK'yı istediği zaman bitirecek güce sahiptir. Asıl mesele Türkiye'yi bölmek için kullanılan PKK'yı bitiremeyen hükümetin ne yapmaya çalıştığıdır! PKK'yı PKK yapan elindeki silahtan ziyade talepleridir. Bu manada, ha PKK ile görüşmüşsün ha siyasi iradesiyle görüşmüşsün değişen hiçbir şey yok. Senelerden beri şehirlerde organize olan, insanların fikirlerine giren ve onları kandıran PKK'ya karşı yöneticilerimiz, eşitlik ilkesi Anayasa ile teminat altına alınmış olan kendi hukukunu savunamadı. Ve şimdi çıkıyor Anayasayı değiştireceğiz diyor? Değiştirilmesi istenen Anayasamız acaba gerçekten bütün Türk milletinin Anayasası mı olacak? Yoksa PKK'nın talepleriyle şekillenmiş bir Anayasa mı olacak? 24. dönem milletvekilleri çok ciddi bir sınav verecek.