Düşünün, ağır bir hastalık evresindesiniz. Tabiatı ile çaresini bulmak için başvurmanız gereken merci doktorunuzdur. Müracaat ettiğiniz tabibiniz hastalığınıza teşhis koyup tedavi aşamasına geldiği zaman yapılması gereken, doktorun talimatlarına harfiyen uymaktır. Eğer üzerinizde bulunan hastalığın iyileşmesini istiyorsanız bu kaçınılmaz bir işlem olmalıdır. Aksi takdirde bırakın hastalığınızın iyileşmesini bilakis daha da artarak devam eden hastalık, dönüşü olmayan bir illete dönüşüp hayatınızı kaybetmenize sebep olacaktır.
Bu kadar vahim bir sonuçla karşılaştığınızda hem madden kaybeden olacak hem de gerekli tedavi yöntemlerini uygulamadığınız için manen sorumlu olacaksınız. Her hastalığın şifasını yaratan Rabbinizin rahmetine ihtiyaç yokmuş gibi sorumsuz davranmış olacaksınız. Elbette ölüm kaçınılmaz bir sondur. Her canlı ölümü mutlaka tadacaktır. Bu ilahi bir gerçektir. Ancak yaşadığımız dünya hayatında Rabbimize kulluk amaçlı ömrümüzü kazançlı kullanabilmemiz için son nefesimize kadar Hak rızasını kazanma mücadelesi içinde olmalıyız. O yüzden hastalıklarımıza çare aradığımız gibi gerçek tabiplerin verdiği reçeteleri ayniyle kullanmalıyız ki hüsrana uğrayanlardan olmayalım.
Tek kelime ile hayatımızı karartan, insanlığı sömüren kapitalim, çağımızın toplumsal hastalığıdır ve toplumun bu illetten kurtulması acilen gereklidir. Peki, bu ülkeleri sömüren her tarafta özellikle Müslüman kanı dökülmesine başlıca sebep olan küresel hastalığın tedavisi nedir ve doktoru var mıdır?
El cevap, bu hastalığın tedavisi ve doktoru vardır. Cenab-ı Hak biz Türk milletine bu doktoru lutfetmiştir. Gözler önünde olan bu tabibe müracaat etmemiz gerekir ki bu illetten kurtulabilelim. Başka da çare yoktur. Heyhat ki milletimiz siyasi ve içtimai hayatta burnunun önünü bile göremeyen insanlardan medet ummaktadır. Hastalığın tüm aşamalarını ve tedavi yollarını tüm detayları ile bilen ve "ben bu işi biliyorum" diyen Prof. Dr. Haydar Baş Bey varken hastanede bakıcı bile olamayacak belki çamaşırhanede bile görev yapabilme kabiliyetine sahip olamayacak insanlardan medet beklenmektedir. Ve bu yanlış gidiş toplumsal olarak çökmemize sebep olmaktadır.
İnsanlığa verilen her hastalığın şifasını yaratan Cenab-ı Hak günümüzün hastalığı olan kapitalizm ve batı hayranlığı hastalığının çaresini milletimizin içinden çıkan insanla bizlere lutfetmiştir. Asıl sorun gözlerini elleri ile kapatıp gelen tehlikeyi görememekle yok farz eden millettedir.
Bu kadar vahim bir sonuçla karşılaştığınızda hem madden kaybeden olacak hem de gerekli tedavi yöntemlerini uygulamadığınız için manen sorumlu olacaksınız. Her hastalığın şifasını yaratan Rabbinizin rahmetine ihtiyaç yokmuş gibi sorumsuz davranmış olacaksınız. Elbette ölüm kaçınılmaz bir sondur. Her canlı ölümü mutlaka tadacaktır. Bu ilahi bir gerçektir. Ancak yaşadığımız dünya hayatında Rabbimize kulluk amaçlı ömrümüzü kazançlı kullanabilmemiz için son nefesimize kadar Hak rızasını kazanma mücadelesi içinde olmalıyız. O yüzden hastalıklarımıza çare aradığımız gibi gerçek tabiplerin verdiği reçeteleri ayniyle kullanmalıyız ki hüsrana uğrayanlardan olmayalım.
Tek kelime ile hayatımızı karartan, insanlığı sömüren kapitalim, çağımızın toplumsal hastalığıdır ve toplumun bu illetten kurtulması acilen gereklidir. Peki, bu ülkeleri sömüren her tarafta özellikle Müslüman kanı dökülmesine başlıca sebep olan küresel hastalığın tedavisi nedir ve doktoru var mıdır?
El cevap, bu hastalığın tedavisi ve doktoru vardır. Cenab-ı Hak biz Türk milletine bu doktoru lutfetmiştir. Gözler önünde olan bu tabibe müracaat etmemiz gerekir ki bu illetten kurtulabilelim. Başka da çare yoktur. Heyhat ki milletimiz siyasi ve içtimai hayatta burnunun önünü bile göremeyen insanlardan medet ummaktadır. Hastalığın tüm aşamalarını ve tedavi yollarını tüm detayları ile bilen ve "ben bu işi biliyorum" diyen Prof. Dr. Haydar Baş Bey varken hastanede bakıcı bile olamayacak belki çamaşırhanede bile görev yapabilme kabiliyetine sahip olamayacak insanlardan medet beklenmektedir. Ve bu yanlış gidiş toplumsal olarak çökmemize sebep olmaktadır.
İnsanlığa verilen her hastalığın şifasını yaratan Cenab-ı Hak günümüzün hastalığı olan kapitalizm ve batı hayranlığı hastalığının çaresini milletimizin içinden çıkan insanla bizlere lutfetmiştir. Asıl sorun gözlerini elleri ile kapatıp gelen tehlikeyi görememekle yok farz eden millettedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018