ABD'nin "bombayla demokrasi ve özgürlük" yönteminin savunuculuğunu yapan basın organları, Afganistan ve Irak işgalleri öncesinde yürüttükleri misyonu bugün de devam ettiriyorlar. Suriye, İran, Suudi Arabistan ve Libya gibi Ortadoğu ülkelerinin işgal edilmesi sürecinde misyon medyasının haberlerinin perde arkasına inmek ve ne söylediğinden ziyade ne söylemek istediğine dair bulguları ortaya çıkarmak durumundayız.İngiltere'nin haftalık haber dergisi The Economist de son sayısında üzerinde dikkatle durmamız gereken bir habere yer vermiş. Ortadoğu'daki ülkeleri demokrasi ve özgürlük bakımından sıralayan dergi, 2005 sonu itibarıyla Ortadoğu'da demokrasi alanında 'bu ana kadarki en büyük ilerlemenin' kaydedildiğini öne sürüyor. Bu gelişmede en büyük payı işgalci ABD'ye çıkaran dergi, ABD Başkanı George W. Bush'un terörizme karşı demokrasiyi bir silah olarak kullanma çabasının Ortadoğu'da önemli bir anlayış değişikliğine yol açtığını iddia ediyor. Bush'un namlularındaki demokrasi kılıfının reklamını yapan derginin yaptığı demokratik Ortadoğu ülkeleri sıralamasında birinci sırayı İsrail alıyor. İlk beşte yer alan diğer ülkeler ise Irak, Lübnan ve Filistin. Beklendiği üzere Suriye, Libya ve Suudi Arabistan ise son üç sırada yer alıyor.Dergi açık açık ABD'nin yeni işgal planlarındaki sıralamayı aktarıyor ve Ortadoğu'da işgal edilmeyecek ve işgal edilecek ülkeleri işaret ediyor. Hatta biraz daha ileri gidip, kısa, orta ve uzun vadede işgal edilecek ülkeleri de kategorilere ayırıyor. Buna göre ABD'nin bölgedeki biricik ortağı İsrail listenin başında olduğu için işgal edilmeyecek ülkelerin de başında geliyor. Suriye, Libya ve Suudi Arabistan ise demokrasi ve özgürlükler alanında ta'dil edilmeye muhtaç ülkeler arasında yer aldığı için, ABD bomba ve kurşunlarıyla gelecek demokrasiye hazırlıklı olmalılar!Irak örneği oldukça anlamlı! Daha birkaç yıl öncesine kadar Ortadoğu'nun en antidemokratik ve özgürlük bulunmayan ülkesi olan Irak, bugün demokratik ve özgürlükçü ülkeler listesinin başlarında yer alıyor. Irak'taki bu değişimin reçetesi çok basit. Irak, ABD bombalarıyla hizaya getirildi ve sihirli ABD değneğiyle demokrasi ve özgürlükle tanıştırıldı. Yüzbinlerce masum Iraklı'nın ölmesi ve halen de öldürülmeye devam etmesi önemli değil. Önemli olan Irak'ta seçimlerin yapılmış olması, parlamentonun oluşturulması ve Anayasa'nın hazırlanmasıydı! Onlar da gerçekleştirildi. Özgür ve demokratik Irak'ın başına, ABD ve İngiliz askerlerinin ülkesini terk etmemesi için yalvaran, işgal sürecinde de ABD'yle işbirliği yaparak ülkesini arkadan vuran Talabani bulunuyor. Sadece Talabani örneği bile Irak'ın ne kadar demokratik ve özgür bir ülke olduğunu ispatlamak için yeterli. ABD listeye aldığı tüm Ortadoğu ülkelerini İsrail ve Irak kıvamına getirinceye kadar bu bölgeye huzur gelmeyecektir. Onurlu bir birliktelik ve şahsiyetli bir duruş sergilenmediği takdirde ABD'nin bölge için çizdiği kadere razı olmaktan başka çıkar yol kalmayacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012