Ormanı korumak -2-

Açma ve Kaçakçılığı Önlemek: Yurdumuzda yakın zamanlara kadar ormanlardan kaçak olarak yararlanma sonucu, geniş orman alanları tarla ve meraya dönüştürülmüştür. Ormanlarımızın azalmasının kötü sonuçları karşısında, orman alanı ve varlığını korumak için, yasal sınırlamalar ile orman açma ve kaçak kesimler yasaklanmıştır. Buna karşın yine de pazara yakın değerli orman alanlarımızın önemli bir kısmı yok edilmekte, kaçak kesimlerle meşcere kuruluşları ve plan düzenleri bozulmakta, orman işletmesi arazisi ve ürünü karşılıksız olarak heba olmaktadır. Halbuki bu yerlerde, orman ürün ve hizmetlerine talep oldukça fazladır. Yerleşim yerlerine uzak ormanlardaki açmacılığın da ülke ekonomisine katkısı ise, neredeyse yok gibidir. Gerçekte ormanın verim gücü, meralardan daha yüksek, fakat tarım arazisinin verim gücüne yaklaşık denktir. Ayrıca, orman alanının mera veya tarlaya dönüştürülmesi durumunda, orman toprağının yapısı bozulmakta ve üretim gücü de düşmektedir.

Bugün, açma ve kaçakçılık suç olmasına ve şiddetle yasal işlem yapılmasına rağmen bir türlü önlenememiştir. Örneğin; 1988-2019 yılları arasında yılda ortalama olarak 4632 adet açma ile 1628 hektar orman alanı yok olmuş ve 9413 adet kaçak kesim ile 41465 metreküp yapacak odunun heba olduğu bildirilmiştir. Açma ve kaçak kesimleri önlemek için, orman işletmeleri mümkün olduğunca halkın sosyo-ekonomik durumunu da düzeltmeye çalışmalıdır.

Diğer taraftan, orman varlığına ve üretimine açma ve kaçakçılıktan daha fazla zarar veren ve ülke ekonomisine pek olumlu bir katkısı da olmayan, açık maden işletmeciliği ve zehirli gaz çıkaran fabrikalardır. Açık maden işletmeciliği orman alanının daralmasına ve zehirli gaz çıkaran fabrikalar ise, geniş alanlarda ormanın gelişmesinin durmasına ve odun üretimin önemli derecede azaltmasına neden olmaktadır.

Diğer Zararlılarla Savaş: Bütün canlıların besin kaynağını oluşturan bitkiler, birbiriyle ve diğer canlılar ile sürekli ölümüne bir yaşam savaşı içindedir. Bu savaş sırasında, ağaç tohumlarının, fidelerinin ve fidanlarının büyük çoğunluğu yok olmaktadır. Otçul hayvanlar ve üreme kabiliyetleri oldukça yüksek olan çok sayıdaki çeşitli zararlı böcekler, bitkilerin sağlığını bozarak, üretim güçlerini düşürmekte ve yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Örneğin; kabuk böceklerinden çam kese böceği her sene çam ağaçlarına önemli derecede zarar vermektedir. Bu durumda orman işletmesi yöneticisinin, hedefindeki ürünü verecek olan elemanları koruması, yaşam savaşında onların başarılı olmaları için her türlü tedbiri alması ve böylece üretimin artmasına yardımcı olması gerekir.

Orman zararlarının önlenmesinde çeşitli fiziksel, kimyasal, biyolojik ve sosyal mücadele yöntemleri kullanılmaktadır. Ancak bu yöntemlerin uygulanması sırasında, doğal dengenin korunmasına, uygulama alanı ve çevresinin zehirlenmemesine, sosyal açıdan bir sorun çıkarılmamasına ve parasal desteğin yeterli olup olmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir.    

Ormanın Dayanıklığını Arttırmak: Doğaya ve çevreye açık olan orman, rüzgâr, fırtına, kar, dolu, don, yüksek sıcaklık ve ışık gibi aşırı hava hallerinden olumsuz etkilenmektedir. Doğal olarak yetişen ormanlarda ağaçlar, doğanın gösterdiği koşullara daha uygun türlerden oluştuğu ve dayanışma içinde oldukları için, çok daha dayanıklı olmaktadır. Bu nedenle meşcerelerde kesim yaparken, meşcere dayanıklılığını ve ağaçlar arası dayanışmayı bozmayacak şekilde davranılmalıdır. Ayrıca yeni orman kurarken ve yabancı türleri getirirken, gerekli tedbirlerin alınması zorunludur.