Aynıyaşlı meşcerelerde sıklık çağından sonra, direklik ve ağaçlık çağları gelir. Bu çağlarda ağaçlar geliştikçe yerleri daralmaya ve birbirlerine zarar vermeye başlarlar. Bu nedenle meşcerede bakım çalışmaları olarak, aralama kesimleri yapılır. Aralama kesimleri ile, odun üretimi nitelikli ağaçlar üzerine kaydırılır ve bu ağaçlarda çap ve hacım gelişmesi hızlanır. Kurumuş ve yeterince üretim yapamayan sıkışmış ağaçlar, aralama kesimleri ile meşcereden çıkarılıp ekonomik olarak değerlendirilir. Aralama kesimlerinden sonra, su, ışık ve sıcaklık toprağa ulaşarak, toprak verimliliği artar ve topraktaki mikroorganizma faaliyeti hızlanır. Tabi bu durum meşcerede kalan ağaçların kuvvetli gelişmesine yardımcı olur.
Aralama kesimleri ile elde edilen ürünlerin net geliri, idare süresi sonuna kadar bileşik faizle büyük bir miktara ulaşabilir ve böylece meşcerenin maliyeti oldukça düşer. İdare süresi kısaltılırsa, yatırım giderlerinin tamamı daha kısa bir sürede geri alınmış olur. Böylece idare süresi sonunda da yüksek nitelikte ve değerde ürün elde edilmiş olur. Pazara uzak ormanlarda, aralama ürünleri geliri yol, tesis, kesim ve yönetim giderlerini karşılayamazsa, aralama kesimlerinden vazgeçilebilir.
Aralama kesimleri, alçak aralama ve yüksek aralama olarak iki farklı şekilde yapılmaktadır. Alçak aralamada, kurumuş ve kurumakta olanlar, ezilmiş, mağlup ve kusurlu galip ağaçlar meşcereden çıkarılır. Yüksek aralamada ise, zararsız görülen mağlup ve ezilmiş ağaçlar bırakılmakta, fakat nitelikli ağaçlara zarar veren galip ve en galip ağaçlardan bazıları da aralama ürünü olarak alınabilmektedir. Ancak yüksek aralamada ormandaki kapalılığın fazla açılmasına izin verilmemesi gerekir. Aralama kesimlerinin hangi şiddette (kuvvette) yapılacağını gösteren, B, C ve D şiddet (kuvvet) dereceleri belirlenmiştir. B şiddetindeki aralamada, meşceredeki göğüs yüzeyinin yaklaşık %10'u, C şiddetindekinde %25'i ve D şiddetindekinde ise, %40'ı alınmaktadır. Ancak D şiddetinde, ağaçların fırtınadan devrilmeleri ve otlanma olasılığı artar.
Ağaçlardaki budaklar, gövde kalitesini ve değerini oldukça düşürebilmektedir. Bu nedenle meşcere sıklığının düşük olduğu veya kuvvetli aralamanın uygulandığı meşcerelerde ağaçlar, ürünün değerini düşüren budak yapma eğilimi gösterdikleri için, budama işlerinin yapılması zorunlu hale gelebilir. Budama ile ağaç gövdelerinin kalitesi ve değeri oldukça artar. Sık meşcerelerdeki ağaçlarda, kendiliğinden doğal budama oluştuğu için, budamaya gerek yoktur. Ağaç tepelerinin iç ve alt kısımlarındaki dalların yeterli miktarda ışık alamadıkları için, üretime katkıları ya çok az ya da sıfırdır. Bu nedenle bu dalların kesilmesi, üretim kaybı oluşturmamaktadır. Ağaç tepe boyunun üçte birinden daha fazla alt kısımda budama yapılmaması önerilmektedir.
Yaşlılık dönemine gelen meşcerelerde, üstün nitelikteki ağaçları serbest duruma getirmek için, ışıklandırma kesimleri yapılarak, meşcere seyrek hale getirilir. Bu suretle, meşcerede kalan ağaçlarda önemli ölçüde çap ve hacım artımı sağlanmış olur. Seyrek meşcerede toprakta oluşacak yabanlaşmayı önlemek için de gölgeye dayanıklı ağaçlardan bir alt tesis gençliği oluşturma söz konusu olabilmektedir. Ancak alt tesis masrafları, meşcere maliyetini arttırmaktadır. İdare süresi sonuna gelmiş yaşlı meşcerenin yerini genç bir meşcereye devretmesi için, gençleştirme zorunlu bir faaliyet olmaktadır. Gençleştirme sonunda sahaya gelen gençliğin üretim gücü, yaşlı meşcerenin üretim gücünden çok fazla olmaktadır. Gençleştirme, sahanın iyi korunması durumunda, ışıklandırma kesimlerinden sonra sahada kalan yaşlı ağaçların dökülen tohumlarından doğal olarak ve daha ucuza sağlanmış olabilir. Ancak bu durumda, sahaya gelen gençlikte düzenli bir dağılım olamayacağından, erkenden gençlik bakımlarının yapılması zorunludur. Doğal yoldan gençliğin getirilememesi durumunda gençleştirme, ekim veya dikim yoluyla, yani suni gençleştirme ile yapılarak, tekdüze ve boşluksuz genç bir meşcere oluşturulmaya çalışılır. Suni gençleştirme masraflı olduğundan, meşcerenin maliyetini önemli derecede etkiler. Doğal gençleştirmede, yaşlı ağaçların meşcereden çıkarılması sırasında gençlik zarar görebilmektedir. Buna karşın suni gençleştirmede, sahaya gençlik getirilmeden önce sahadan yaşlı ağaçlar çıkartıldığı için, böyle bir zarar söz konusu değildir. Suni gençleştirmede fidanlar arasında optimum bir mesafe bırakılması da çok önemlidir. Fidanların daha seyrek dikilmesi, toprağın bir kısmının açıkta kalması nedeniyle artım kaybına ve fidanların dallı ve geniş tepeli olmasına yol açmaktadır.
- Ormancılıkta araştırma yöntemi / 28.03.2022
- Orman üretim araştırmaları / 21.03.2022
- Sosyo-ekonomik konumu iyileştirmek / 15.03.2022
- Ağaç soyunu iyileştirmek / 08.03.2022
- Ortamın verim gücünü arttırmak / 01.03.2022
- Meşcerede aralama kesimleri / 22.02.2022
- Ormanda üretim nasıl arttırılır? / 15.02.2022
- Meşcere kuruluşunu düzenlemek / 07.02.2022
- Meşcere kuruluşunu düzenlemek / 01.02.2022