'ÖLÜMÜNE KANKA'

Başbakan R. T. Erdoğan, "terör meselesi"nde duruşunu açıkça ortaya koydu. Irak'ta işimiz olmaz, dedi. İçerideki 5000 teröristi hallettik mi ki,... M.Emin KOÇ'un yazısı

Irak'taki 500 teröristle uğraşacağız, açıklaması yaptı. Bir de şunu ekledi, önümüzde seçim var, bu işlerle uğraşamayız... Yani?Yanisi yok? Her gün 7-8 şehit değil, 40-50 şehir de versek, işgal altındaki Irak'taki terör odaklarına ve onları besleyenlere karşı AKP hükümetinin herhangi bir müdahalesi söz konusu olamaz.Genelkurmay başta olmak üzere, hiç kimse AKP'den böylesi bir "siyasi karar" veya "milli duruş" beklemesin.Biz ne dedik, ne diyoruz kaç günden beri? AKP'den hiçbir şey beklemeyin, demiyor muyuz?!Erdoğan bizzat deklare etti. AKP hükümetinin, ABD ile "ölümüne kanka" olduğunu bir kez daha yineledi.Erdoğan'ın şu beyanına bakın Allah aşkına: Bu iş (muhtemel bir sınır ötesi operasyon), eğer 'olmazsa olmaz' bir noktaya gelmişse bunlar yapılacak olan işlerdir. Böyle bir noktaya gelmemişse, niçin seçim sürecimizi sıkıntıya düşürecek bu tür adımları atalım?Her gün sadece 7-8 şehit veriyorsak, demek ki yetmiyor, Erdoğan'a göre, bu iş "olmazsa olmaz" noktaya henüz gelmemiştir.İşin olmazsa olmaz noktaya gelmesi için, günlük şehit sayımız kaça yükselmelidir sayın Erdoğan?! Milletimiz, günde kaç evladını şehit vermelidir? Seçim sürecinize daha kaç vatan evladı kurban verilecektir?!Asıl bunu açıklayın ki, 70 milyon insanımız, şehadetin hangi gün kendi kapısını çalacağını önceden kestirsin. Sivil halkımız şehit oluyor, korucumuz şehit oluyor, erlerimiz şehit oluyor, erbaşlarımız şehit oluyor, binbaşılarımız şehit oluyor, yarbaylarımız şehit oluyor; işin olmazsa olmaz noktaya gelmesi için, hangi rütbe ve hangi kesimden daha kaç şehit vermemiz lazım sayın Erdoğan?! Seçim sürecinize hangi rütbeden ve hangi kesimden günlük daha kaç evladımızı kurban vermemiz lazım?!Asıl bunu açıklayın ki, herkes, şehadetin ne zaman kendisine geleceğini tahmin etsin?AKP'nin terör konusundaki vaziyeti, AB ve ABD ile "ölümüne kanka" olmak vaziyetidir? AKP hükümeti, kendi iktidar ihtirası ve koltuğunun selameti için bu yolu tercih edebilir ve bu yoldan vazgeçmeyebilir? Ancak, hiçbir irade, Türk milletini terörü besleyen AB ve ABD ile "ölümüne kanka" olmaya sürükleyemez.Erdoğan'a göre işgalci ABD "stratejik ortak", vatan "satılık emlak", terörist başı Apo "sayın", şehitlerimiz ise "kelle" olabilir; fakat Türk milletine göre böyle değildir. Şehit cenazelerinden yükselen "kelle değil, şehit o?", "yan gelip yatmadı, vatanı satmadı", "katile sayın, bize mayın?" feryatları, Türk milletinin vaziyetinin, Erdoğan'ınki gibi olmadığının ifadesidir.Milletimiz, şehidinin safındadır; AKP ve Erdoğan, "ne pahasına olursa olsun "stratejik kanka"sının yanındadır. Bu sebeple Erdoğan, bırakınız sınır ötesine müdahaleyi, Irak'a doğru göz ucuyla dahi bakmayı düşünememektedir; bizim orada işimiz olamaz, demektedir. Ama AKP'nin "stratejik kanka"sı, koskoca bir yalan ve hayali bir tehdit bahanesiyle Atlantik ötesinden gelerek bölgemizi kan çanağına çevirebilmektedir. Biz her gün onlarca can vermekteyiz; ama iş, ne hikmetse, hala olmazsa olmaz noktaya gelmemektedir.AKP hükümeti ve Erdoğan, çok ama çok yanlış yerde durmaktadır.AKP'nin durduğu yerde; vatan evlatları can vermektedir, milletimizin ve askerimizin başına çuval geçirilmektedir, vatanımız satılmaktadır, üniter devlet yapımız dağıtılmaya çalışılmaktadır.  Bu yanlış duruş, cenazelerdeki feryatları ve "milli refleks"i, "terbiyesizlik" ve "hükümete karşı haddi aşmak" olarak niteleyecek kadar yanlış bir raddeye varmıştır. AKP, bu yanlış duruşuyla, yavuz hırsızların safında yer alarak ev sahibini bastırmaya çalışmaktadır. Ancak mahkeme kadıya mülk olmadığı gibi, koltuklar da AKP'ye mülk olmaz? Türk milleti, ABD ile "ölümüne kanka" olma vaziyetinden vazgeçmeyerek, kim ölürse ölsün, kaç kişi şehit olursa olsun kimseye bir şey söyleyemeyiz diyen AKP hükümetini sandığa gömmeye hazırlanmaktadır. Bu bakımdan şehit cenazeleri, aynı zamanda AKP'nin ve diğer denenmiş Amerikancı partilerin sandığın dibine dibine gömüldükleri merasimlerdir.