‘Ölüm, mü’mine bir hediyedir’
Ölümü akla getirme; oyalama yurdu olan dünyadan soğumayı gerektirir ve ahiret için hazırlık yapmaya yol açar. Ölümü hatırdan çıkarmak ise dünya hazlarına dalmaya sürükler. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurur ki: “Ölüm, mü’mine hediyedir’
06.03.2024 10:43:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
İmam Gazali Hazretleri şöyle buyuruyor:
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Dünyevî hazları gözden düşüren ölümü sık sık hatırlayınız."
Hadisi söyle açıklayabiliriz: Ölümü sık sık hatırlayarak dünya hazlarına karşı olan hevesinizi kırınız ki, Allah'a yönelesiniz.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Eğer hayvanlar ölüm hakkında insanların bildiğini bilselerdi, hep zayıf hayvan eti yemek zorunda kalırdınız."
Hz. Aişe, Peygamberimize bir gün, "Kıyamet Günü, şehitler ile birlikte mahşere gelen olacak mı?" diye sorar.
Peygamberimiz bu soruya, "Evet, ölümü günle gecede yirmi kere hatırlayanlar" diye cevap buyurdu.
Bu üstün faziletin sebebi, ölümü akla getirmenin oyalama yurdu olan dünyadan soğumayı gerektirmesi ve ahiret için hazırlık yapmaya yol açmasıdır, ölümü hatırdan çıkarmak ise dünya hazlarına dalmaya sürükler.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyurur ki: "Ölüm, mü'mine hediyedir."
Peygamberimizin ölümü, mümin hesabına hediye sayması şundan ileri geliyor: Çünkü nefsinin çeşitli isteklerini karşılamanın sıkıntılarına katlanmak, azgın arzularını sınırlamak ve şeytana karşı devamlı olarak kendini savunmak gibi vazifeleri omuzunda taşıdığından dolayı, dünya mü'min için bir çeşit zindandır, ölüm onu bu azaptan kurtarmaktır. Bu kurtuluş onun hakkında bir hediyedir.
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Ölüm, her Müslüman için bir kefarettir."
Peygamberimiz (s.a.v.) bu hadisi ile, halka ne eli ile ne de dili ile zarar vermeyen, kendini mü'min ahlâkının canlı numunesi haline getiren, ufak tefek kusurlar dışında büyük günahların kirine bulaşmamış gerçek mü'minleri kastetmektedir. İşte ölüm böylesine büyük günahlardan kalabilmiş ve farz ibadetleri yerine getirmiş kimselerin ufak tefek günahlarına kefaret ve temizleyici olur.
Ata'ul Horasani der ki: "Peygamberimiz (s.a.v.) bir gün yüksek sesli kahkahaları dışarıdan duyulan bir meclise uğradı ve onlara, 'Dünya hazlarının bulandırıcısını anarak meclisinizi karıştırın' diye buyurur. Oradakiler, 'Dünya hazlarının bulandırıcısı nedir?' diye sorarlar. Peygamberimiz, 'Ölüm' diye cevap verir."
Enes (r.a.) der ki:
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ölümü sık sık hatırlayınız, çünkü günahı giderir ve sizi dünyadan soğutur."
Diğer bir hadiste, "Ölüm uyarıcı olmaya kâfidir" buyurulur.
Başka bir hadiste ise, "Ölüm vaiz olmaya kâfidir" buyurulmuştur.
(Mukaşefetü'l-Kulüb'den…)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Dünyevî hazları gözden düşüren ölümü sık sık hatırlayınız."
Hadisi söyle açıklayabiliriz: Ölümü sık sık hatırlayarak dünya hazlarına karşı olan hevesinizi kırınız ki, Allah'a yönelesiniz.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Eğer hayvanlar ölüm hakkında insanların bildiğini bilselerdi, hep zayıf hayvan eti yemek zorunda kalırdınız."
Hz. Aişe, Peygamberimize bir gün, "Kıyamet Günü, şehitler ile birlikte mahşere gelen olacak mı?" diye sorar.
Peygamberimiz bu soruya, "Evet, ölümü günle gecede yirmi kere hatırlayanlar" diye cevap buyurdu.
Bu üstün faziletin sebebi, ölümü akla getirmenin oyalama yurdu olan dünyadan soğumayı gerektirmesi ve ahiret için hazırlık yapmaya yol açmasıdır, ölümü hatırdan çıkarmak ise dünya hazlarına dalmaya sürükler.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyurur ki: "Ölüm, mü'mine hediyedir."
Peygamberimizin ölümü, mümin hesabına hediye sayması şundan ileri geliyor: Çünkü nefsinin çeşitli isteklerini karşılamanın sıkıntılarına katlanmak, azgın arzularını sınırlamak ve şeytana karşı devamlı olarak kendini savunmak gibi vazifeleri omuzunda taşıdığından dolayı, dünya mü'min için bir çeşit zindandır, ölüm onu bu azaptan kurtarmaktır. Bu kurtuluş onun hakkında bir hediyedir.
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Ölüm, her Müslüman için bir kefarettir."
Peygamberimiz (s.a.v.) bu hadisi ile, halka ne eli ile ne de dili ile zarar vermeyen, kendini mü'min ahlâkının canlı numunesi haline getiren, ufak tefek kusurlar dışında büyük günahların kirine bulaşmamış gerçek mü'minleri kastetmektedir. İşte ölüm böylesine büyük günahlardan kalabilmiş ve farz ibadetleri yerine getirmiş kimselerin ufak tefek günahlarına kefaret ve temizleyici olur.
Ata'ul Horasani der ki: "Peygamberimiz (s.a.v.) bir gün yüksek sesli kahkahaları dışarıdan duyulan bir meclise uğradı ve onlara, 'Dünya hazlarının bulandırıcısını anarak meclisinizi karıştırın' diye buyurur. Oradakiler, 'Dünya hazlarının bulandırıcısı nedir?' diye sorarlar. Peygamberimiz, 'Ölüm' diye cevap verir."
Enes (r.a.) der ki:
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ölümü sık sık hatırlayınız, çünkü günahı giderir ve sizi dünyadan soğutur."
Diğer bir hadiste, "Ölüm uyarıcı olmaya kâfidir" buyurulur.
Başka bir hadiste ise, "Ölüm vaiz olmaya kâfidir" buyurulmuştur.
(Mukaşefetü'l-Kulüb'den…)