Mutlaka bu tür final maçlarında hele ki telafisi olmayan hayati bir maçta oyun ve taktik üzerine fazla yorum yapılmaz. Zira önemli olan neticedir netice istenildiği gibi olursa kötü de oynasan pek aldırış edilmez ama aksi takdirde dünyanın en iyi futbolunu oynasan faydasızdır.İşte böyle bir maç oynadık Bosna Hersek ile.Hal böyle de olsa bazı gerçeklerle yüzleşmek zorundayız ki önümüzdeki şampiyonada başarılı olabilelim.Öncelikle Bosna Hersek'li kardeşlerimize gönülden teşekkür etmemiz gerekir. Karşımızda daha önce oynadığımız iki maçta da bizi rahatlıkla yenen bir Bosna yoktu, iyi ki de yoktu. Türkiye'ye gezmeye gelmiş maç bitse de evimize gitsek düşüncesinde bir takımı yendik. Belki gol rekoru kırabileceğimiz ayarda olan kalecilerine bir golü zor atabildik.Bir kısım yorumcular tarafından birçok kurtarış yaptığı söylenen kalecilerinin yaptığı kurtarışlar sadece üzerine gelen topları AYA?IYLA uzaklaştırmaktan ibaretti. Attığımız golde top ayağını uzatabileceği mesafede olmadığı için hareket bile edemedi. Keza Hamit'in direkten dönen frikiğinde ve Nihat'ın çaprazdan vurup yan ağlara giden şutunda yine sadece topu seyretti. Sahada gerçekten alkışlanacak şekilde oynayanlar Nihat, Gökhan ve Arda idi. Gökhan adeta bir dinamo gibi topun olduğu her yerdeydi. Şimdi ister istemez Fatih Terim'e değinmeden geçemiyoruz. Terim nedense ısrarla kendi takımını sahaya sürmek ve anormal bir şeyler yapmak gayretinde. Yani Terim'in yaptığı Milli Futbol Takımını değil Fatih Terim Takımını başarıya ulaştırmaya çalışmak.Bunun için takımında yedek ve formsuz olan oyuncuları ısrarla oynatıp bunlarla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Fatih Hoca bu inadını biran önce bırakmalı son iki maçta kısmen bıraktı ve takım biraz kıpırdandı. Bosna maçına bir önceki maçtaki olumsuz performansına rağmen yine Semih ile başladı ve 60 dakika boyunca hiçbir şey yapamayan Semih'i oyunda tutmaya devam etti. Semih'in yerine oyuna giren Sabri de yanlış tercihti ve nitekim o da bir varlık gösteremedi. Zira sakatlıktan yeni kurtulmuştu ve mevcut formuyla Galatasaray'da dahi oynayamıyordu. Keza yine ısrarla Tuncay'ın tercih edilişini de anlamak mümkün değil. İngiltere'de en kötü yabancı transfer olarak seçilen ve hiçbir varlık gösteremeyen Tuncay'da ısrarın anlamı yok. Nitekim 80.dakikada kaçırdığı maçın en net gol pozisyonuydu. Bundan sonra bir gol yiyerek maçı berabere bitirseydik bugün sadece ve sadece Terim ve Tuncay'ı yerden yere vuruyor olurduk. Hamit gerçekten çok faydalı bir oyuncu fakat her fırsatta uzaktan şut atma alışkanlığını bırakmak zorunda. Frikikleri iyi olmakla birlikte diğer şutlarının neredeyse tamamı tribünlere gitti. Hamit mutlaka şut atmadan önce kafasını kaldırıp bakmalı.Önümüzdeki 8 ayda takımlarında formda olan oyuncularla iyi bir iskelet kadro oluşturup bu kadroyu hazırlık maçlarıyla iyice pişirmek zorundayız. Milli Takımı deneme tahtası yapmaktan vazgeçelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012