logo
11 HAZİRAN 2024

Olayların iç yüzünü bilmeyen mi kaldı!

28.11.2005 00:00:00


Zaman içerisinde birikegelen terör olaylarının patlama noktası olan Şemdinli provakasyonu, karanlıkta kalan yönlerinin aydınlanmasıyla bizim siyasetimizin ne kadar karanlıkta olduğunu görmemize bir kez daha vesile oldu. Atılan bombalar, itirafçılar, istihbaratçılar derken kasıtlı bir şekilde bir Susurluk zinciri oluşturmaya çalışan bazı şer odakları, tertiplenen bu oyunla devlet içinde devletin var olduğunu, isminin JİTEM olduğunu ve devletin yöre halkına karşı kasıtlı bir tavır içinde olduğunu ısrarla gündem etmek istedi. Bu uğurda çeşitli provakasyonlara istemeyerek de olsa karışmış isimler birkaç yıl evvelki faili meçhullere karışmış isimlerle özdeşleştirilmeye ve olayı yapan kişilerin hep aynı olduğuna vatandaşları inandırmaya çalıştı. Ama maalesef bu oyunların hiçbiri tutmadı ve "devlet el altından bazı kesimlerin içindeki tehlikeli gördüğü şahısları sessiz sedasız topluyor, bugüne kadar ki faili meçhul kayıplarının çoğunun müsebbibi devlettir" propagandası başarısızlıkla sonuçlandı. Herşey deşifre edildiDerin devletin adamı olduğu iddia edilen iki askerin komutanları tarafından görev amacıyla oraya yollanıldığının ortaya çıkması, bombaların patladığı dükkanın sahibi PKK itirafçısı diye bilinen şahsın direk dağdaki Murat Karayılan'la telefon konuşmaları yaptığının tespit edilmesi ve telefon kayıtlarının ele geçirilmesi ve patlayan bombaların PKK'nın kullandığı Alman yapımı patlayıcılar olduğunun istihbaratçılarca teyit edilmesi herşeyi gün gibi açığa çıkardı. Tabi, olaydan 5-6 dakika sonra Roj TV'nin yayına başlaması ve oradaki topluluğun ayaklanmak üzere tetikte beklemesi, olayların hep aynı noktada odaklanmasına yardımcı oluyordu.Olayın figüranları ve tasarımcıları tabi ki PKK'nın ta kendisiydi. Olaylar farklı, amaç aynıDaha sonra Diyarbakır'da meydana gelen ve çoğu kişinin dikkatlerinden kaçan olay da tabi ki küçük olmakla birlikte devleti hedef gösterdiğinden ötürü mahiyeti gayet manidardı. 3 kişi tarafından cüzdanı ve silahı gasp edilen, sonra da dövülen polisler olay yerinden kaçmış, gasp edenler ise "görüyor musunuz cüzdanından bir de polis kimliği çıktı" diyerek etrafındakileri galeyane getirmeye çalışmışlardı. Olay sonunda muradlarına erişemeyen zanlılar polis tarafından götürülürken, etrafındaki insanlara "niye yardım etmediniz, niye karşı çıkmadınız" diye bağırmaları olayın sadece bir asayiş olayı olmadığını ve PKK'nın bunu taktik olarak kullandığını ortaya çıkarmaktaydı. Şemdinli olaylarında "askerin silahı var" diye slogan atan provakatörler, Diyarbakır'daki olayda da "polisin kimliği var" diye etrafındakileri galeyana getirmeye çalışmıştı.PKK'nın 3 aşamalı provakasyonuVuku bulan olaylar sonrasında PKK'nın bu provakasyon olaylarını 3 aşamada gerçekleştirmeye çalıştığı ortaya çıktı. Birinci aşamada suikast, bombalama, mayınlama gibi olaylarla terörün her zaman var olduğunu insanların beyinlerine kazımaya çalışan PKK, ikinci aşamada aynı hamleyi karşısından yani devletin kolluk kuvvetlerinden beklemekte, bekledikleri karşılık gelmeyince de olayları hem kendileri tertipleyip hem de sanki karşılık gelmiş gibi olayları büyütmeye ve ülke gündemine taşımaya çalışmaktalar. İkinci aşamadaki bu "bize eziyet ediyorlar" intibaıyla halkın aklını çelmeye çalışan PKK, sıradan vatandaşları kendilerine sempatizan, sempatizan olanları da militan olarak saflarına katmayı planlamaktalar. Bu iki aşamanın devamını sağladıktan sonra da iş üçüncü aşamaya, yani halkın ayaklanıp sokaklara dökülme, her 1 Mayıs'ta gördüğümüz Filistinvari olayların bir benzerini yaşama aşamasına gelmekte. İlk iki aşamayı kısmi olarak başaran PKK, üçüncü aşamayı henüz uygulama fırsatını bulamamıştır. Bu veryansının iki anlamı varHal böyleyken, yani genel itibariyle olayların faili olmasa da, tertipleyen örgütün kimliği ayan beyan ortadayken iktidar mensuplarının devamlı surette ve her fırsatta "bu olayın peşini bırakmayacağız", "kararlıyız", "bizden kurtulamazlar", "cezasını çekecekler" gibi afaki beyanları ne anlama geliyor?Ve bu grupların sanki alelade bir çete gibi gösterme, sanki lokal bir olaymış gibi kamuoyuna yön verme çabaları nedendir?Bu serzeniş ve hedef saptırmaların 2 anlamı olabilir. 1- İktidar ve Başbakan halen olayların içyüzünü çözememiş ve olaylarla ilgili hiçbir fikri yok (ki bu ihtimal imkansız gibi görünüyor).2- Ya da iktidar bu olayın faillerini ve onlara arka çıkan devletlerin kimler olduğunu çok iyi biliyor. Ve ülkenin tüm politikalarını örgütün arkasındaki o şer odaklarının varlığına bir şekilde bağladığından elinden sadece nutuk atmak, tribünlere oynamak, bir başka deyişle kendi halkını kandırmak geliyor. Çünkü olayın faillerini bulmak demek, kendilerinin o koltukta oturma sebeplerini bir anda ortadan kaldırmak, bekalarını bağladığı karanlık güçlerin içyüzünü bir anda deşifre etmek demektir. Danimarka ve ABD en güzel örnekBelirttiğimiz gibi, iktidarın bu olayın iç yüzünü bilmemesine imkan olmadığını düşünürsek, iş gerçekten ülke güvenliği için çok farklı ve tehlikeli yerlere gitmektedir. Mesela Roj TV'yi bağrına basan Danimarka'yı ve Avrupa Parlamentosu'nu buna örnek gösterebiliriz. Ya da PKK'nın birçok büro açtığı yerlerden birisi olan Washington'un başkentliğini yaptığı ABD'yi.İç politikamızı teslim ettiğimiz bir AB ve görüngesinden çıkamadığınız sözde süper güç ABD... Sizce iktidar ve bu iktidarın başı hala bu olayların arkasında kimlerin olduğunu bilmiyor mu?Ya da bilmek mi istemiyor!
 
Ender Karabulut / diğer yazıları
Blinken, İsrail'in muhalif liderleriyle görüştü
Liderler 'maksimum baskı' istiyor
İsrail öldürmeye devam ediyor
BMGK'da ateşkes kararı çıkmıştı
Havalimanları 5 ayda 82 milyon yolcuya hizmet verdi
Uçak trafiği yüzde 8.4 arttı
Sinop'ta feci kaza
2'si doktor 4 kişi öldü
Vatandaş gıdaya para ayıramıyor
En fazla pay kiraya gidiyor
Tekstil atölyesinde facia
11 yaşındaki çocuk işçi can verdi
Kokoreçte müthiş iddia
İthal bağırsak yerli diye satılıyor
Yerli de değil, milli de!
İthal ettiği paslanmazı inceltiyor!
Denemekte fayda var
YKS'nin en ilginç sorusu
BMGK'dan bir ilk
Gazze için ateşkes kararı
Ünlü müteahhitten çarpıcı açıklamalar...
'İnşatta maliyet işini ben de anlamıyorum'
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
Patır patır dökülecekler
Onaracak usta yetişmiyor
İsrail sözcüsü gibi!
'Ateşkes istiyorsanız Hamas'a baskı yapın'
Hafta boyunca yanacağız
Bazı illerde 40 dereceyi geçecek
Blinken, İsrail'in muhalif liderleriyle görüştü
Liderler 'maksimum baskı' istiyor
İsrail öldürmeye devam ediyor
BMGK'da ateşkes kararı çıkmıştı
Havalimanları 5 ayda 82 milyon yolcuya hizmet verdi
Uçak trafiği yüzde 8.4 arttı
Sinop'ta feci kaza
2'si doktor 4 kişi öldü
Vatandaş gıdaya para ayıramıyor
En fazla pay kiraya gidiyor
Tekstil atölyesinde facia
11 yaşındaki çocuk işçi can verdi
Kokoreçte müthiş iddia
İthal bağırsak yerli diye satılıyor
Yerli de değil, milli de!
İthal ettiği paslanmazı inceltiyor!
Denemekte fayda var
YKS'nin en ilginç sorusu
BMGK'dan bir ilk
Gazze için ateşkes kararı
Ünlü müteahhitten çarpıcı açıklamalar...
'İnşatta maliyet işini ben de anlamıyorum'
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
Patır patır dökülecekler
Onaracak usta yetişmiyor
İsrail sözcüsü gibi!
'Ateşkes istiyorsanız Hamas'a baskı yapın'
Hafta boyunca yanacağız
Bazı illerde 40 dereceyi geçecek
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.