Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile yaptığı görüşmede, hem de canlı yayında; "Elim hadise ilişkilerimizin üzerine kara gölge gibi çöktü. Fetullahçı Terör Örgütü'nün ve arkasındaki güçlerin, ülkelerimiz arasındaki ilişkilere de kastettikleri bugün çok daha iyi anlaşılıyor." dedi...
Darbe girişiminin ardından Erdoğan'ın ilk yurtdışı gezisinin Rusya olması ve burada FETÖ'nün arkasındaki güçlerin altını çizmesi önemli bir konu.
Böylece Erdoğan, sadece darbe girişiminin ardında değil, Türkiye'deki ve bölgedeki tüm karanlık işlerin ardında FETÖ'yü destekleyen güçlerin olduğunu da bir bakıma ilan etmiş oldu.
Büyük Ortadoğu Projesi, Arap Baharı, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davaları, Kozmik Oda'ya girilmesi, Dinlerarası Diyalog projesi, Çözüm Süreci kapsamında PKK'nın güçlendirilmesi? Bunlar işte hep o FETÖ'nün arkasındaki güçlerin işi.
FETÖ'nün arkasındaki güçlerin başımıza sardığı bela sadece FETÖ'yle sınırlı değil ki! Aynı güçler Barnazi'nin de arkasında, IŞİD'in de arkasında, El Nusra'nın da arkasında, PYD'nin de arkasında, PKK'nın da arkasında.
O yüzden Erdoğan, St Petersburg'da FETÖ'nün arkasındaki güçlerden bahsederken bütün bunların da artık farkında olduğunu söylemiş olmuyor mu? Elbette oluyor. Bundan dolayı Rusya olaylara son derece ciddi yaklaşıyor; Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin düzelmesinde Türkiye'nin Suriye politikasının kilit önemde olduğunun altını çiziyor.
Artık anlamayanlar da anlamışlardır ki, Balyoz davasıyla Barzani veya Dinlerarası Diyalog projesiyle IŞİD birbiriyle alakasız konular değil. Büyük Ortadoğu Projesi'yle Türkiye'deki darbe girişimi aynı tezgahtan çıkan, aynı el tarafından yönetilen projeler.
Yıllarca FETÖ'nün saldırılarına maruz kalan Sayın Haydar Baş'ın ve Milli Ekonomi Modeli'nin insanların nazarından gizlenmeye çalışılmasını da yine aynı mantıkla değerlendirebiliriz.
OHAL'de? Mademki ülkemizde "Olağanüstü Hal" var bu olağan üstülük sadece yurt içini kapsamamalı.
Sadece FETÖ ile mücadele ederek bütün bu sorunlardan kurtulabileceğimizi mi sanıyoruz! Sadece Kanun Hükmünde Kararname çıkartarak Türkiye'nin geleceğini inşa edebileceğimizi mi sanıyoruz! Eğer böyle inananlar varsa onlar hiçbir şey anlamamış demektir. Ya da FETÖ'nün arkasındaki güçler yine işbaşında demektir.
Bize "olağanüstü haller" yaşatan FETÖ'nün arkasındaki o güçlerle ilişkilerimiz eskisi gibi olamaz. Zaten şimdiye kadar yürüttüğümüz ilişkiler sağlıklı da değildi. Türkiye şimdiye kadar hep başkalarının senaryolarında figüran oldu. Büyük İsrail devletinin taşeronu ve ABD'nin Ortadoğu'daki dublörü olmamalıyız artık. Ateşe atılan hep biz olduk. Sonucunu da hep beraber gördük, hem de en acı şekilde.
Türkiye için artık yeni bir dönem başlamıştır. "Yeni Türkiye" projesi bile bize ait değildi, ABD patentliydi. Fakat artık devran değişti. Yanılgıların, ahmaklıkların ve körlüklerin neticesinde Türk milletine ölümü layık gördüler. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz, olmamalı.
OHAL'de?
OHAL sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını değil, sınırların ötesini de kapsamalı. Eski ilişkiler bu çerçevede değerlendirilmeli. OHAL asıl okyanus ötesine ulaşmalı.
Darbe girişiminin ardından Erdoğan'ın ilk yurtdışı gezisinin Rusya olması ve burada FETÖ'nün arkasındaki güçlerin altını çizmesi önemli bir konu.
Böylece Erdoğan, sadece darbe girişiminin ardında değil, Türkiye'deki ve bölgedeki tüm karanlık işlerin ardında FETÖ'yü destekleyen güçlerin olduğunu da bir bakıma ilan etmiş oldu.
Büyük Ortadoğu Projesi, Arap Baharı, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davaları, Kozmik Oda'ya girilmesi, Dinlerarası Diyalog projesi, Çözüm Süreci kapsamında PKK'nın güçlendirilmesi? Bunlar işte hep o FETÖ'nün arkasındaki güçlerin işi.
FETÖ'nün arkasındaki güçlerin başımıza sardığı bela sadece FETÖ'yle sınırlı değil ki! Aynı güçler Barnazi'nin de arkasında, IŞİD'in de arkasında, El Nusra'nın da arkasında, PYD'nin de arkasında, PKK'nın da arkasında.
O yüzden Erdoğan, St Petersburg'da FETÖ'nün arkasındaki güçlerden bahsederken bütün bunların da artık farkında olduğunu söylemiş olmuyor mu? Elbette oluyor. Bundan dolayı Rusya olaylara son derece ciddi yaklaşıyor; Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin düzelmesinde Türkiye'nin Suriye politikasının kilit önemde olduğunun altını çiziyor.
Artık anlamayanlar da anlamışlardır ki, Balyoz davasıyla Barzani veya Dinlerarası Diyalog projesiyle IŞİD birbiriyle alakasız konular değil. Büyük Ortadoğu Projesi'yle Türkiye'deki darbe girişimi aynı tezgahtan çıkan, aynı el tarafından yönetilen projeler.
Yıllarca FETÖ'nün saldırılarına maruz kalan Sayın Haydar Baş'ın ve Milli Ekonomi Modeli'nin insanların nazarından gizlenmeye çalışılmasını da yine aynı mantıkla değerlendirebiliriz.
OHAL'de? Mademki ülkemizde "Olağanüstü Hal" var bu olağan üstülük sadece yurt içini kapsamamalı.
Sadece FETÖ ile mücadele ederek bütün bu sorunlardan kurtulabileceğimizi mi sanıyoruz! Sadece Kanun Hükmünde Kararname çıkartarak Türkiye'nin geleceğini inşa edebileceğimizi mi sanıyoruz! Eğer böyle inananlar varsa onlar hiçbir şey anlamamış demektir. Ya da FETÖ'nün arkasındaki güçler yine işbaşında demektir.
Bize "olağanüstü haller" yaşatan FETÖ'nün arkasındaki o güçlerle ilişkilerimiz eskisi gibi olamaz. Zaten şimdiye kadar yürüttüğümüz ilişkiler sağlıklı da değildi. Türkiye şimdiye kadar hep başkalarının senaryolarında figüran oldu. Büyük İsrail devletinin taşeronu ve ABD'nin Ortadoğu'daki dublörü olmamalıyız artık. Ateşe atılan hep biz olduk. Sonucunu da hep beraber gördük, hem de en acı şekilde.
Türkiye için artık yeni bir dönem başlamıştır. "Yeni Türkiye" projesi bile bize ait değildi, ABD patentliydi. Fakat artık devran değişti. Yanılgıların, ahmaklıkların ve körlüklerin neticesinde Türk milletine ölümü layık gördüler. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz, olmamalı.
OHAL'de?
OHAL sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını değil, sınırların ötesini de kapsamalı. Eski ilişkiler bu çerçevede değerlendirilmeli. OHAL asıl okyanus ötesine ulaşmalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022