…(Dünden devam)
Sakife olayının yaşandığı günlerde İmam Ali Efendimiz geceleri hanımı Hz. Fatıma'yı, oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i yanına alarak muhacir ve ensarın evlerini dolaşıyor ve gasp edilmiş haklarını geri almak için onlardan yardım istiyordu.
Etrafına 40 kişi toplayarak onlardan canları pahasına söz aldı ve şafak vakti saçlarını kazıtıp, kılıçlarını kuşanarak huzuruna gelmeleri için ahit aldı.
Sabah olduğunda sadece Selman, Zübeyr, Mikdad ve Ebuzer olmak üzere 4 kişi saçlarını kazıyıp, kılıçlarını kuşanmış olarak onun yanına geldiler.
Ertesi akşam Hz. Ali Efendimiz yine aynı evleri gezdi ve 40 kişiden tekrar söz aldı, ne yazık ki sabah olduğunda o dört kişiden başka kimse hazır olmadı. Hz. Ali üçüncü gece tekrar aynı kişilerin evlerini ziyaret etti. Onlar yine aynı sözleri verdiler. Ancak aynı 4 kişiden başka sözüne sadık kalan kimse çıkmadı. O zaman Hz. Ali, halkın vefasızlığını görünce evine kapandı.
Selman-ı Farisi, her fırsatta Hz. Ali'nin halife olduğu ile ilgili konuşma yapıyordu: "Allah'a yemin olsun ki, Peygamber'in vasiyeti ve ahdinize vefasızlığınızda her geçen gün daha da kötüleşiyorsunuz. Ben-i İsrail kavminin akıbetine duçar olacaksınız.
Eğer Hz. Ali'nin velayet ve hilafetine sarılırsanız, Allah'a yemin olsun ki, yeryüzünün ve gökyüzünün nimet kapılarını size açar. Ben sizi uyarıyorum, şu andan itibaren sizlerle olan arkadaşlık ve dini kardeşlik bağlarımı koparıyorum" diyordu.
Anlaşılacağı üzere Hz. Selman'ın, Peygamber Efendimize olan sevgi, aşk ve sadakatini Peygamberimizin rıhletinden sonra O'nun Ehl-i Beyt'ine göstermiş; kalp, söz, fiil ile de bunu ispatlamıştır.
Peygamberimizin; "Ben, ilmin şehriyim. Ali onun kapısıdır. Allah (c.c) şöyle buyurdu; "Evlere kapılarından girin" (Bakara 185) O halde kim, ilim istiyorsa kapısından girsin." Hadis-i şerifi gereğini Hz. Selman doya doya yerine getirmiş, ilim şehrinin kapısından hiç ayrılmamış ve o şehirden kana kana istifade etmiştir.
Birkaç örnek vermek gerekirse;
Hz. Selman, "Beş vakit namazı muntazam kılın! Büyük günah işlemediğiniz müddetçe beş vakit namaz küçük günahlara kefaret olur. Bir kimse gecenin karanlığını ve insanların gafletini fırsat bilerek günah işlerse, bu adam kârda değil, zarardadır.
Gecenin karanlığını ve halkın gafletini fırsat bilerek kalkıp namaz kılan kimse kârdadır. Namazını kıldıktan sonra yatıp uyuyan kimse ne kârdadır, ne zararda... Çok ibadet ederek kendini ibadet edemeyecek hale getirmekten sakın; normal, fakat devamlı olarak ibadet et." buyurur.
Yine Selman-ı Farisî Hazretleri; "Bir defasında Resûlullah ile birlikte bir ağacın altında oturuyordum. Peygamberimiz ağacın kuru bir dalını tutarak yaprakları dökülünceye kadar salladı ve bana, 'Ey Selman, böyle yapmamın sebebini niçin sormuyorsun?' buyurdu.
Ben, 'Niçin öyle yapıyorsunuz?' dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Bir Müslüman, güzelce abdest alıp, beş vakit namazını kılarsa, şu dalın yapraklarının döküldüğü gibi onun da günahları dökülür" buyurdu. (Hayâtü's-Sahâbe, 3: 108, 60-61.)
Hz. Selman'ın hasta olduğu bir gün Sa'd bin Ebî Vakkas ziyaretine gelir. Hz. Selman ağlıyordu.
Hz. Sa'd; "Niçin ağlıyorsun? Hâlbuki vefat edersen arkadaşlarına kavuşacaksın. Havz-ı Kevser başında Resûlullah ile buluşacaksın… Peygamberimiz, senden hoşnuttu!" dedi.
Hz. Selman şu cevabı verdi; "Ben ne ölümden korktuğum için ne de dünyadan ayrılmak istemediğim için ağlıyorum. Beni ağlatan, Resûlullah'ın şu tavsiyesidir: 'Dünyada sizden birinizin sahip olacağı mal, yolcunun taşıyacağı azık kadar olsun.' Hâlbuki çevreme bakıyorum, bunca servet var!"
Oysa Hz. Selman'ın eşyasının hepsi 15 dirhem değerindeydi. Daha sonra Hz. Sa'd, Selman'dan (r.a.) kendisine bir öğüt vermesini istedi. O da şu ibretli öğüdü verdi:
"Bir şeye karar verirken veya bir meselede hükmünü belirtirken yahut bir malı taksim ederken Rabbini hatırla." (aynı eser c. 2: 164-165)
(yarın valiliği ve vefatı)…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Orucu bozanları biliyoruz… Ya imanı bozanlar? / 14.03.2025
- Dün Suriyeliler tehditti bugün Suriye tehdit / 13.03.2025
- Esad, halkını katlediyor (!) Şara devletini koruyor (!) / 11.03.2025
- ABD neden Ortadoğu’da? / 10.03.2025
- Faiz maddi-manevi hastalıktır / 09.03.2025
- Ramazanda faiz indirim kararı / 08.03.2025
- Erdoğan ve Bahçeli birlikte başardılar / 07.03.2025
- Dünyanın kalbi teorisi -2- / 06.03.2025
- Dünyanın kalbi teorisi -1- / 05.03.2025
- Başkomutan! / 03.03.2025
- Dün Suriyeliler tehditti bugün Suriye tehdit / 13.03.2025
- Esad, halkını katlediyor (!) Şara devletini koruyor (!) / 11.03.2025
- ABD neden Ortadoğu’da? / 10.03.2025
- Faiz maddi-manevi hastalıktır / 09.03.2025
- Ramazanda faiz indirim kararı / 08.03.2025
- Erdoğan ve Bahçeli birlikte başardılar / 07.03.2025
- Dünyanın kalbi teorisi -2- / 06.03.2025
- Dünyanın kalbi teorisi -1- / 05.03.2025
- Başkomutan! / 03.03.2025