Ülkemiz iç ve dış sorunları teke indirerek gündemi sabitledi. Varsa, yoksa cemaat ve Başbakanın savaşı ülkenin tek meselesi haline geldi.Elbette bu savaş karşılıklı perestiş sebebi ile bitecek gibi gözükmüyor.Aslında aynı zamanda yan savaşlarda araya katıldığında tam bir kaos ortamı oluşmaktadır. Bence bu mücadelede taraflar her türlü silahı kullanmaktan çekinmiyorlar. Aslında tek yol, erken seçim silahını, bir an önce iktidarın kullanması olacaktır. İktidarın işi çok zordur. Ciddi olarak kendini temize çıkarması gerektiği bir gerçektir. Sadece dört bakanı harcamakla asla temize çıkamayacak çakma bir iktidarla karşı karşıya kalan halkımız, şaşkınlık geçirmektedir. Her konuşmasında ağzından hakaretler tehditler fışkıran, demagojik müdafaa taktiği ile herkesi suçlarken aslında kendini açığa düşüren, Beddualarla, kendini suçlayan F tipinin tipik önderinden farklı olmayan davranışlara tevessül eden, Başbakanın aczinin halk tarafından görülmemesi çok enteresan. Ne zaman yurt dışına gitse veya bir yabancı görse derhal onlardan medet umuyor.Paralel devleti şikâyet ederek aslında devletimizin aczini açıklamış oluyor. Kim artık devletimize saygı duyar ki. Zaten açınımlarla, Irak, Suriye, Libya olayları ile rezil olduğumuz yetmemiş gibi bu son durum işi daha da karıştırdı.Halkımız henüz ekonomik yıkımın, bir trilyon dolar borcun farkında değil. Öğreneceği de meçhul. On iki yıldır kulakları tıkalı, Gözleri kapalı, akılları yalan dolanla meşgul. Başına gelecekleri ne yazık ki, muhalefet ve medya hiç konu etmiyor. Emirlerle saklıyor veya sessiz kalarak yanlışı doğruluyor. BTP kadroları başından beri çabalıyor.Çözümlerle de ilgilenmiyorlar. Çünkü hakikati görmüyorlar. AKP' nin yeni gündem değiştirerek, şimdi, Ermenistan, Kıbrıs gibi önemli konuları ele alması asla göz ardı edilmemelidir. Halkımızı bu kargaşada başka türlü uyutmak mümkün olmayacaktır. Sırf iktidar için Kıbrısı riske atmanın AB nin emri olduğuna şüpheniz olmasın. Tek komşumuz Azerbaycan'ın da bizden uzaklaşmasına sebep olacak ambargonun kaldırılması ABD ve AB emir ve hedefleridir. Daha önce de söyledim ve yazdım. Ülkemizde hiç bir iktidar ABD nin ve diğerlerinin isteklerini AKP kadar yerine asla getiremez. Yapılanlar, yapılabileceklerin elbette delilidir. Bunun sonunun olmadığı, Devletimizin sonunun bile bunu durduramayacağı bir gerçektir. Parçalanmış bir Türkiye kıyamete kadar iç savaşlarla ve istiklal mücadeleleriyle perişan olacaktır.Allah(c.c)korusun. Halkımıza irade ve basiret versin. Karşılıklı mücadelenin basitçe karşılıklı menfaat çatışması, güç gösterisi olarak ortaya çıkmasının esas sebebinin, Cumhurbaşkanlığı savaşı olduğunu, milletimizin anlaması şarttır. Sayın Başbakanın, cemaatin destekleyeceği adayların ortaya çıkmasın, ı ortaklığa ihanet olarak algılayıp, paniklemesi savaşı başlatmıştır. Cumhurbaşkanlığı bir kaç kişinin zimmetine verilemez. Bunların hepsinin ne olduğu bilinmektedir. Bu seçimin yönlendirilmesini ortadan kaldırıp hakiki şahsın devletin başına gelmesini sağlamak gerekmektedir. Türk halkının seçme ve seçilme demokratik hakkını kullanabilmesi için seçilme hakkı olan vatandaşlık, yüksek tahsil ve yaş sınırı olmalıdır. Hiç kimseye ya şu ya bu diyemezsiniz, ön seçim yapma hakkı hiç bir guruba verilemez. Aday sayısı asla sınırlanamaz. İsteyen, istediği adayı seçebilmelidir. Elbette en çok rey alan cumhurbaşkanıdır. İşte demokrasi, İşte yolu?İktidar gücünü göstermiş, adaleti dizayn ederek kendine atılan suçlamaları kesinlikle temizleme tedbirlerini almıştır. Seçimlerden önce de dört bakan ve çocukları aklanacaktır.Kaset yağmurları otomatik olarak internet kanunu ile durdurulmuştur. Dört gün içinde soruşturacak savcılar temin edilmiş, soru sormasını bilmeyen savcılar, görev değişikliği ile alınarak has olanlarla adalet yerini bulmuştur.Amma cemaati yabana atmayın. ABD onları ve reylerini kullanacaktır.En az iki yüz yılın potansiyelini yabana atamazsınız. AKP ye tavsiyem Yüce divanı biraz olsun geciktirme, elbette, seçilme şansına bağlıdır.Şu anda cemaatin oyları AKP den tamamen boşa çıkmıştır. Sayın başbakan cemaat harici oylardan da büyük ölçüde mahrum olacaktır. Kendisi 2014 de cumhurbaşkanlığına kesin gözü ilke baktığı devirde seçime girmeyeceğini söz vermişti. Her zaman verdiği sözler gibi.. Aslında bütün karar ABD nin kararıdır. Çünkü anahtarı ellerinde tutmaktadırlar. Cemaatte AKP de aynı kapıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017