Neden bu kadar çok kanun değişiyor?

ABD'li Yargıç William O. Douglas: "ABD anayasası tarafsız değildir. Devletin halkın sırtına binmesini engellemek üzere tasarlanmıştır" diyerek bir itirafta bulunmuştur. Devlet kanunlarla idare edildiğine göre sorun nedir peki?  TBMM'nin internet sitesinde kanun yapım süreci ile ilgili bilgilendirmesinde şu ifadeler geçmektedir. "Kanun yapım süreci çokça teknik detayları olan ciddi bir süreçtir. Kanun tasarılarının hazırlanması sürecinde birçok kurum ve kuruluş görev almaktadır.İlgili bakanlıkta başlayan süreçte diğer bakanlıklardan, kurumlardan, sivil toplum kuruluşlarından, meslek örgütlerinden görüş alınmakta ve taslak Başbakanlığa sunulmaktadır. Başbakanlıkta nihai halini alan taslak, Bakanlar Kurulunun imzasına açılmakta ve kanun tasarısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulmaktadır." Buradan, tek bir kanun değişikliğinin bile ne kadar uzun bir süreç alabileceğini kestirebiliriniz. Kanun kadar kanun yapım süreci de bütün toplumun katılımını gerektiren önemli bir süreç. Zira herkes yürürlükteki kurallara göre yaşar ve ticari ve sosyal hayatı ile ilgili kararlarını, yatırımlarını buna göre planlar. Bugün başka yarın başka bir hukuk kuralının uygulandığı bir ülkede hiç kimse hukuki olarak kendini güvende hissetmez. Bir operasyonu andıran hızla halkın tabi olduğu kuralların değişmesi bir yandan hukuk güvenliği bilincini sarsar diğer yandan da yeni düzenlemenin de aynı şekilde değişebileceği şüphesini uyandırır.Bu da toplumdaki hukuk güvenliğini bilincini ortadan kaldırır. Hukuk güvenliğini; Kişilerin; can, mal, namus ile din ve vicdan emniyetlerinin; hem hukuk kuralları tarafından hem de bunu bu kuralları uygulayanlar tarafından şartız ve süresiz olarak korunacağına olan güven olarak ifade edebiliriz. Kanun yapım sürecine uyulmadan, kısa sürede çok kanun değişikliği her şeyden önce kişilerin hukuka olan güvenlerini de sarsmaktadır. Son aylara baktığımızda, Ocak ayında 24 torba ya da çuval kanunla 24 yasada ve 2 yönetmelikte değişiklik yapılmış. 2 yeni yönetmelik çıkarılmış. Anayasa mahkemesi 6 kanuna itiraz hakkında karar vermiş.Şubat ayında bir yönetmelik yürürlükten kalkmış. 91 yasada değişiklik yapılmış. 1 yönetmelikte değişiklik yapılmış. 2 yeni yönetmelik yayımlanmış.Mart ayının ilk haftasında 15 kanunda değişiklik yapılmış. Hükümet adeta; olmadı şöyle yapalım, şunu unutmuşuz onu da ekleyelim usulü ile çalışmış.Yukarıda normal kanun yapım sürecinde vurguladığımız, sivil toplum kuruluşlarından, meslek örgütlerinden bırakın görüş alınmayı kanun çıktıktan sonra haberleri olmaktadır. Anayasaya uygunluğu tetkik edilmeden, tartışılmadan, görüş sorulmadan ve toplumsal ihtiyaç gerekliliği olmadan bu kadar kısa sürede çok kanun çıkarılması birçok sorun ve soruları de beraberinde getirmektedir.Lao Tsu: "Yasalar ve kısıtlamalar ne kadar çok artarsa halk o kadar fakir hale gelir" diyerek bu gerçeği ifade etmiştir. Bu artış ve acelecilik toplum vicdanlarında; "yoksa bu kanun şunun için mi çıkartıldı?" sorularına neden olmaktadır. Bu kadar çok kanunun çıkmasına rağmen sorunların daha da artmasının cevabını şu vecizelerle ifade edebiliriz. Tacitus: "Hükümet yozlaştıkça daha çok yasa çıkartır" demiştir. Yine Thomas B. Reed: "Yeryüzündeki kötülüklerin yeni yasalar aracılığıyla çözülebileceği inanışı, insanlığın kapıldığı en ciddi hezeyanlarından biridir" diyerek bu gerçeği vurgulamıştır. Halkın sorunlarına yönelik bir çözüm modeli sunulmadıktan sonra çıkardığınız yasalar da ayrı bir soruna yol açmaktadır.Sorunları çözümüne yönelik bir veciz konuşmayı ise gönümüzden verelim: 27.02.2013'de Rus Parlamentosu Duma'da Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni anlatımını dinledikten sonra dünyaca ünlü Rus bilim adamı Prof. Dr. Lebedev: "Ben dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisiyim. Bu konuyu bizden iyi bilen yoktur. Milli Ekonomi Modeli'ni kongrelerde çok okudum. Bu tezde, esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyorum. Modelde, meseleleri çözen, problemleri halleden pek çok kod saklıdır. Üstelik sadece bugüne değil, geleceğe de ışık tutan kodlar var. Rusya'nın buna ihtiyacı var. Ben, modelin bu yönüne hayranım" diyerek teze olan hayranlığını ve çözümü bulmanın mutluluğunu ifade etmiştir.