Ne Mutlu Türküm Diyene!

Prof. Dr Haydar Baş'ın kaleme aldığı Milli Ekonomi Eseri için önceki akşam muhteşem bir akşam yaşadık. 1000 sayfalık eser gerçekten asrın kitabı. İçeriği değil önemi hakkında 1000 sayfalık 1000 eser yazılsa az kalır.
Niçin çünkü eser "benden başka doğru yok" diyen ve bütün bir insanlığı yok eden, insanı eşrefi mahlûk olmaktan esfele safiline indiren o yapıyı paramparça ediyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesi ile MEM kapitalizmi tarihin derinliklerine gömüyor.
Gelin şimdi MEM'in oluşum, yazılma, Duma ve en sonunda 4 milyar insanın uyguladığı, peşinden koştuğu serüveni hatırlayalım. 
Kapitalizm her gün 
bir atom bombası atıyor!
"Şişman adam" lakaplı atom bombasının Japon şehirlerine atılmasının üzerinden tam 3 çeyrek asır geçti.  O gün atom bombasının altında 70 bin insan sadece 1 saatte can verdiler.
O bombalar bugünde yağmaya devam ediyor. 1945'in atom bombası sadece isim değiştirdi. Adı demokrasi, adı ekonomi, adı sosyal ve kültürel bomba oldu. 
Batı'nın her gün yeni buluşlarla güncellediği bu bombalar, insanlığı bir avuç şirket ve grup için sömürüyor, eziyor ve yok ediyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 2005 yılında kaleme aldığı Milli ekonomi Modeli insanlığın can yakan feryadına Rusya Duma'sında bayrak gösterdi.
 Rusya'nın Duma'sında, yok oluşa sürüklenen dünya için bir işaret fişeği yakıldı!
Atatürk'ün Samsun'a çıktığı Bandırma vapuru neyse, insanlık içinde Duma odur!
Atatürk Samsun'a çıktığı gün O'nu ve gemisini kimse hesaba katmamıştı! Ama o lider ve o gemiden bir tarih çıktı!
Duma'yı gizleyenler eninde sonunda anlayacaklar!
Ehli Beyt hamurunda yoğrulmuş Türk'ün kimliğinin ne olduğunu, Kaya gibi sağlam bir liderin bağrından çıktığını anlamak zorunda kalacaklar. Çünkü Duma'da bir lider, Prof Dr Haydar Baş, milletinin ve tüm insanlığın kaderine sahip çıktı.
Maşeri vicdan Duma'da, büyük ideolojilere ev sahipliği yapmış evrensel bir alanda, en zor anında, en güçlü liderini sahneye sürdü!
Duma'da Prof. Dr. Haydar Baş bugünü ve geleceği Milli Ekonomi Modeli isimli bir gemi üzerinden sapasağlam bir limana taşıdı!        
Rusya MEM'e 
niçin teslim oldu?
Milli Ekonomi Modeli'nin Rusya Duma'sında ilan edilmesi tarihi bir olay! Rusya gibi milliyetçiliğin en yüksek seviyede yaşandığı ve Osmanlı Devletinden başlayarak Türkiye-Rusya ilişkilerinin savaşlarla belirlendiği bir ülke Duma'da Prof. Dr. Haydar Baş'a niçin teslim oldu?
Acaba Niçin? Niçin Rusya Çin devlet Başkanı'ndan sonra ilk kez bir isme, Prof. Dr. Haydar Baş'a kapılarını açtı?
İşte tarihi oturumu izleyen Putin'in danışmanı Prof. Dr. Andrei Korotkoi'nin 5 saatlik konuşmaya cevabi mesajı:
 "Putin, bir devletin kalkınması için sosyal adaleti sağlayacak, adil paylaşımı verecek, sosyal hakları sunacak, harcama yapan kesi¬me tüketim imkanı tanıyacak, halka huzur getirecek sistem arayışın¬da. Sayın Putin, Milli Ekonomi Modeli bunların hepsini sağladığı için, 'Biz de Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız' diyor" 
Prof. Dr. Haydar Baş ve MEM'in kabul edilme süreci tam olarak Türk milletinin değer, akıl ve ölçüsünün Rusya'da kabul görmesi olarak tecelli etmiştir.  Rusya Duma'sının koridorlarında, odalarında abdestler alınmış, namazlar kılınmıştır. Bu parlak MEM başarısı Rusya'ya göz kırpılarak değil, Rusya'nın en üst seviye daveti ile, Prof . Dr. Baş'a rica edilerek ve MEM'in değerleri işlenerek kazanılmıştır.
Bakınız Prof Dr Haydar Baş Duma sürecini nasıl anlatıyor:
"Rus parlamenter ve iktisat alimleri Milli Ekonomi Modeli'nin, dünya gündemine taşındığı 2005 yılından bu tarafa yapılan bütün kongrelere katıldılar, bilimsel tebliğler sundular ve tezin matemati¬ğini geliştirdiler. Ayrıca yakaladıkları her fırsatta tezle ilgili sorular sordular, tabiri caizse beni gölgem gibi takip ederek tezin satır ara¬larını öğrenmeye çalıştılar. Bütün bunları yetersiz bularak Prof. Dr. Vladimir Lisichkin baş¬kanlığında bir heyet, Trabzon'da evime gelerek tezi Rus Parlamen¬tosu Duma'da anlatmam için beni ikna etmeye çalıştılar. 
Çok düşündüm, tam bir yıl sonra kararımı bildirdim. Ekonomik olarak tam bağımsız olabilmenin şartının Kapitalizmden kurtulmak olduğunu onun için de MEM'in uygulanmasının zorunlu olduğunu her fırsatta ifade ettiğimizde, karşımızda 'Amerika yaptırmaz ki' yıkılması zor, manda zihniyetini bulduk. Bunun üzerine Rusya'dan hareketle bu manda zihniyetinin yıkılabileceğine inandım." 
Kaleler yıkıldı, çıkmaz sokaklar yerini tertemiz ve geniş bir caddeye bıraktı. Duma'dan Türk Milletine gönderilen mesajı ise Jirinovski özetledi:
Ne Mutlu Türküm Diyene!
Türk düşmanı diye ünlenmiş Vladimir Jirinovski'den duyamayacağımız sözler bunlar. Anlamak, durmak istemeyenlere tekrar edelim:
"Ben Prof. Dr. Haydar Baş'ın şahsında Türk milletinin dinine, milliyetine, şahsına, maneviyatına, kültürüne, siyasetine, aklına şapka çıkarıyor, hakkı teslim ediyorum".
 (Devam edeceğiz...)