İstanbul'da yapılacak NATO zirvesinde Irak'ta yönetimin egemen hükümete devri öncesinde "genel bir durum değerlendirmesi" yapılacak. Liderler, Afganistan'daki cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinin güvenliğini de tartışacak
NATO'nun, Irak'ta bir rol üstlenmesi olasılığı konusunda, "yeni hükümetin talepte bulunması halinde kapıları kapalı tutmayacağı" mesajı verirken, İstanbul'da "yeni hükümete siyasi destek beyanı" ile yetinmesi bekleniyor. Irak'ta halen 16 NATO üyesi ülkenin asker bulundurduğunu belirten uzmanlar, ABD'nin baskılarına rağmen, Fransa gibi bazı müttefiklerin İttifak olarak ileri adımlar atılmasına karşı çıktığını, NATO bünyesinde bir bölünme havası yansıtılmak istenmediğini ifade ediyorlar.
Irak krizinin başlangıcında, Almanya, Fransa ve Belçika'nın muhalefetinden kaynaklanan uzlaşmazlık havasının İttifak bünyesinde büyük sorunlar yarattığı ve itibar kaybettirdiği hatırlatılırken, "aynı kabusun tekrar yaşanmaması gereği" üzerinde duruluyor ve İstanbul'da, bu konuda "son derece temkinli olunacağı" ifade ediliyor.
Teredüttlü adımlar
NATO, Irak krizinin başından itibaren müttefiklerarası uzlaşmazlık ve görüş ayrılıkları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadı.
İttifak, bugünkü durumda, Irak'ta çokuluslu bir koalisyon gücünü yöneten müttefiki Polonya'ya, 2003 yılının haziran ayından beri lojistik ve istihbarat desteği sağlamakla yetiniyor ve kurum olarak, Irak'taki çokuluslu istikrar gücünün dışında kalıyor.
İttifak, krizin başında, Şubat 2003'te Ankara'nın talebi üzerine, Türkiye'nin bir saldırıya uğraması olasılığını dikkate alarak savunma birimleri göndermeyi kararlaştırmıştı. Bu karar, İttifak bünyesinde çok uzun süren ve kriz boyutuna ulaşan tartışmalar ardından verilmişti.
"Display Deterrence" adı verilen operasyon çerçevesinde, 20 Şubat-30 Nisan tarihleri arasında, NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (SHAPE) komutasında ve Güney Avrupa Kuvvetleri (AFSOUTH) yönlendirmesinde, NATO hava savunma birimleri harekete geçirilmişti. İttifak'ın 4 AWACS erken uyarı uçağıyla 3 Patriot füze savunma sistemi Türkiye'de konuşlandırılmış, kimyasal ve biyolojik silahlara karşı korunma teçhizatı bu ülkeye gönderilmişti.
NATO'ya yeni rol
İstanbul'da, çalışma yemeği sırasında dosyayı inceleyecek olan, ancak somut bir karar almaları beklenmeyen devlet ve hükümet başkanlarının, Irak konusunda ayrı bir bildiri yayımlayarak, İttifak'ın bu ülkede olası müdahalesine ve rol üstlenmesine açık kapı bırakacak bir formül bulmaları öngörülüyor.
Uzmanlar, İttifak'ın Irak'ta bazı "eğitim görevleri" üstlenebileceğini, bunların zaten bazı müttefikler tarafından sürdürüldüğünü, Iraklı polis ve asker eğitiminde bir "NATO şemsiyesi" oluşturulabileceğini, İstanbul'da bu konuda bir karar çıkabileceğini ifade ediyorlar.
Bugünkü aşamada Almanya, Iraklı polisleri Birleşik Arap Emirlikleri'nde eğitiyor. Polonya, Irak ordusuna ülke içinde eğitim veriyor. ABD ve İngiltere'nin de bu alanda faaliyetleri bulunuyor.
BM Güvenlik Konseyi'nin son kararında, NATO'nun ismi verilmeden, çokuluslu kurumların devreye girmesine yeşil ışık yakılmıştı.
NATO'nun Irak'ta üstlenebileceği görevler arasında sınırların savunulması, eğitim, seçim döneminde güvenlik desteği, BM personelinin güvenliğiyle ilgili bir takım destekler yer alıyor ancak İttifak bünyesinde Fransa'nın öncü olduğu muhalefet kanadının etkisiyle bu tür öneriler askıda tutuluyor.
İttifak uzmanları, halen Irak'ta asker bulunduran 16 müttefik dışında bölgeye gitmek isteyen olmadığını, yeni kurulacak hükümetin tavrının da belirsiz olduğunu ifade ederek, "Yeni hükümet yönetimi devraldıktan sonra bir talep veya öneride bulunursa değerlendirilir" diyorlar.
Belçika geri adım attı
Washington, Irak konusunda baştan beri karşısında bulduğu müttefiklerden Almanya, Fransa ve Belçika'ya uzun ve güçlü baskılarını sürdürüyor. Bu baskılardan en fazla "nasibini alan" Belçika, geçen ay net bir şekilde tavır değiştirdi.
NATO'nun, Irak'ta bir rol üstlenmesi olasılığı konusunda, "yeni hükümetin talepte bulunması halinde kapıları kapalı tutmayacağı" mesajı verirken, İstanbul'da "yeni hükümete siyasi destek beyanı" ile yetinmesi bekleniyor. Irak'ta halen 16 NATO üyesi ülkenin asker bulundurduğunu belirten uzmanlar, ABD'nin baskılarına rağmen, Fransa gibi bazı müttefiklerin İttifak olarak ileri adımlar atılmasına karşı çıktığını, NATO bünyesinde bir bölünme havası yansıtılmak istenmediğini ifade ediyorlar.
Irak krizinin başlangıcında, Almanya, Fransa ve Belçika'nın muhalefetinden kaynaklanan uzlaşmazlık havasının İttifak bünyesinde büyük sorunlar yarattığı ve itibar kaybettirdiği hatırlatılırken, "aynı kabusun tekrar yaşanmaması gereği" üzerinde duruluyor ve İstanbul'da, bu konuda "son derece temkinli olunacağı" ifade ediliyor.
Teredüttlü adımlar
NATO, Irak krizinin başından itibaren müttefiklerarası uzlaşmazlık ve görüş ayrılıkları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadı.
İttifak, bugünkü durumda, Irak'ta çokuluslu bir koalisyon gücünü yöneten müttefiki Polonya'ya, 2003 yılının haziran ayından beri lojistik ve istihbarat desteği sağlamakla yetiniyor ve kurum olarak, Irak'taki çokuluslu istikrar gücünün dışında kalıyor.
İttifak, krizin başında, Şubat 2003'te Ankara'nın talebi üzerine, Türkiye'nin bir saldırıya uğraması olasılığını dikkate alarak savunma birimleri göndermeyi kararlaştırmıştı. Bu karar, İttifak bünyesinde çok uzun süren ve kriz boyutuna ulaşan tartışmalar ardından verilmişti.
"Display Deterrence" adı verilen operasyon çerçevesinde, 20 Şubat-30 Nisan tarihleri arasında, NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (SHAPE) komutasında ve Güney Avrupa Kuvvetleri (AFSOUTH) yönlendirmesinde, NATO hava savunma birimleri harekete geçirilmişti. İttifak'ın 4 AWACS erken uyarı uçağıyla 3 Patriot füze savunma sistemi Türkiye'de konuşlandırılmış, kimyasal ve biyolojik silahlara karşı korunma teçhizatı bu ülkeye gönderilmişti.
NATO'ya yeni rol
İstanbul'da, çalışma yemeği sırasında dosyayı inceleyecek olan, ancak somut bir karar almaları beklenmeyen devlet ve hükümet başkanlarının, Irak konusunda ayrı bir bildiri yayımlayarak, İttifak'ın bu ülkede olası müdahalesine ve rol üstlenmesine açık kapı bırakacak bir formül bulmaları öngörülüyor.
Uzmanlar, İttifak'ın Irak'ta bazı "eğitim görevleri" üstlenebileceğini, bunların zaten bazı müttefikler tarafından sürdürüldüğünü, Iraklı polis ve asker eğitiminde bir "NATO şemsiyesi" oluşturulabileceğini, İstanbul'da bu konuda bir karar çıkabileceğini ifade ediyorlar.
Bugünkü aşamada Almanya, Iraklı polisleri Birleşik Arap Emirlikleri'nde eğitiyor. Polonya, Irak ordusuna ülke içinde eğitim veriyor. ABD ve İngiltere'nin de bu alanda faaliyetleri bulunuyor.
BM Güvenlik Konseyi'nin son kararında, NATO'nun ismi verilmeden, çokuluslu kurumların devreye girmesine yeşil ışık yakılmıştı.
NATO'nun Irak'ta üstlenebileceği görevler arasında sınırların savunulması, eğitim, seçim döneminde güvenlik desteği, BM personelinin güvenliğiyle ilgili bir takım destekler yer alıyor ancak İttifak bünyesinde Fransa'nın öncü olduğu muhalefet kanadının etkisiyle bu tür öneriler askıda tutuluyor.
İttifak uzmanları, halen Irak'ta asker bulunduran 16 müttefik dışında bölgeye gitmek isteyen olmadığını, yeni kurulacak hükümetin tavrının da belirsiz olduğunu ifade ederek, "Yeni hükümet yönetimi devraldıktan sonra bir talep veya öneride bulunursa değerlendirilir" diyorlar.
Belçika geri adım attı
Washington, Irak konusunda baştan beri karşısında bulduğu müttefiklerden Almanya, Fransa ve Belçika'ya uzun ve güçlü baskılarını sürdürüyor. Bu baskılardan en fazla "nasibini alan" Belçika, geçen ay net bir şekilde tavır değiştirdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.