"Allah'ı bırakıp da, taptığı putlar şefaat edemez. Ancak hak dine inanıp ona şahitlik eden kimseler şefaat eder." [Zuhruf 86] "Onlar, Onun [Allah'ın] rızasına kavuşmuş olandan başkasına şefaat etmezler." [Enbiya 28] "Sadece Allah'ın dilediği ve razı olduğu kimselere şefaat etmesi için izin verilen, göklerde nice melekler vardır." [Necm 26] "Allah'ın izni olmadan kim şefaat edebilir?" [Bekara 255] "Allah'ın izni olmadan hiç kimse şefaatçi olamaz." [Yunus 3] "Bütün şefaatler Allah'ın iznine bağlıdır." [Zümer 44] Bu âyet-i kerimelerde görüldüğü gibi, şefaat yetkisine sahip olanlar, "Peygamberler, âlimler, şehidler gibi" ancak Allahü teâlânın izni ile şefaat edeceklerdir.Yukarıdaki âyet-i kerimelerde, Allah'ın izni olmadan kimsenin şefaat edemeyeceği açıkça bildirilmektedir. Ancak Allah'ın izin verdiklerinin bundan müstesna oldukları, yani ancak Allah'ın izni ile şefaat edecekleri bildirilmiştir. Kimler şefaate kavuşur?Kâfirlere şefaatçi olmadığını ve putların şefaat edemeyeceğini gösteren âyetleri vehhabiler müslümanlara yüklemeye çalışıyorlar, Peygamberler de şefaat edemez diyorlar. Şefaate sadece iman ehli kavuşacak, kâfirler şefaatten mahrum kalacaklardır. Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruluyor ki: "Artık şefaat edicilerin [Peygamberlerin, meleklerin, salihlerin, şehidlerin] şefaati, onlara [kâfirlere] fayda vermez." [Müddesir 48] "O gün zalimler [kâfirler] için, müşfik bir dost, sözü dinlenecek şefaatçi de yoktur." [Mümin 18] "Kâfir için dost ve şefaatçi yok" demek, "Müminler için dost ve şefaatçi var" demektir. Mesela Mümin suresinin 7, 8 ve 9.âyet-i kerimelerinde, meleklerin müminler için dua ettiği bildirilmektedir. Meleklerin duası elbette kabul olur."Kitabın haber verdiği sonuçtan başka bir şey mi bekliyorlar? Haber verilenler ortaya çıktığı gün, önce onu unutmuş olanlar, "Rabbimizin peygamberleri elbette bize gerçeği getirmişti, şimdi bize şefaat etsin, yahut geriye çevrilsek [dünyaya tekrar gitsek] de işlediklerimizin başka türlüsünü işlesek" derler. Doğrusu kendilerini mahvetmişlerdir, uydurdukları şeyler [putlar] onları koyup kaçmışlardır." [Araf 53] "Orada putlarıyla çekişerek derler ki: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da, inananlardan olsak." [Şuara 96-102]"Allah'a koştukları" ortaklarından kendilerine hiçbir şefaatçi çıkmayacaktır. Zaten onlar, ortaklarını da inkâr edeceklerdir." [Rum 13]"Ondan başka ilahlar mı edineyim? O Rahman olan Allah, eğer bana bir zarar dilerse putların şefaati bana hiçbir fayda vermez, beni kurtaramaz." [Yasin 23]Yukarıdaki âyetler, kâfirlere putların şefaat edemeyeceğini göstermektedir. Bu âyetleri ileri sürerek, "Müslümanlara peygamberler, melekler, alimler, evliya, şehidler, Kur'an-ı kerim şefaat edemez" diyerek cahilce iftira ediyorlar. Eşsiz mucize olan Kur'an-ı Kerim'e uyabilmek için, Kur'an'ın muhatabı olan Peygamber efendimize uymak ve şerefli sözlerini [hadis-i şeriflerini] kabul etmek lazımdır. Allahü teâlâ, Resulüne Kur'anın açıklamasını, hüküm koymasını emredip, iman, itaat ve Kelime-i şehadette de Resulünü kendisiyle birlikte bildiriyor:"Kur'anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik." [Nahl 44]"İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik." [Nahl 64] "İhtilaflı bir işin hükmünü Allah'tan [Kur'andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!" [Nisa 59] "Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar." [Nisa 65]
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.