Namaz kılmak İslam'ın beş şartı arasında bulunan; kuran, sünnet, kıyas ve icma-i ümmet esaslarına göre şüphesiz yerine getirilmesi gereken bir ibadet olmasına rağmen Müslüman olduğunu iddia eden çok kimse var ki hala namazlarını eda etmezler.
Neye dayanırlar, kimden bu ruhsatı alırlar bilinmez ama bu ve benzeri İslam'ın esaslarını teşkil eden ibadetleri yerine getirmeyenler, ahiret yurdunda ne kadar zarar göreceklerini anlayacaklar ancak iş işten geçecektir.
Namaz kılmayanların durumu bu, ancak birde namaz kıldığı halde namazın zevkinden sevabından kim ne kadar istifade ediyor bu da her ferde göre değişmektedir.
Her yapılan işin ciddiye alınmasıyla, kurallara uyulmasıyla, yerinde zamanında ve ruhuna uygun yapılıp yapılmamasıyla ilişkisi olduğu gibi namaz ibadetinin de belli kuralları vardır.
Namazın içinde ve dışında olmak üzere olmazsa olmazları yani farzları vardır. Vacipleri, sünnetleri, müstehapları vardır. Bunların yanında Yüce Allah'la gönül irtibatı kurmak gerekmektedir. Bu gönül huzuruna huşu denmektedir.
Yüce Allah Kur'an'da namazla ilgili olarak; "Namazı kıl! Muhakkak ki namaz, (insanları) fenalıklardan ve kötülüklerden alıkoyar" buyurmuştur. (Ankebut 45/29) Ama namaz kılanların birçoğu da kıldıkları namazdan istenilen lezzeti alamadıklarını sürekli dile getirirler?
Lezzet alamama, kimilerini bazen farz olan bu ibadeti terk etmeye kadar götürebilmektedir...
Namaz kılan insanın kıldığı namazdan lezzet almasına? Bu sayede alçak gönüllülükle; Hakk'a boyun eğerek, korku ve sevgiden meydana gelen edepli duruşa; "huşu" denir.
"Huzûr ve huşû' ile kılınan iki rekât namaz, gâfil (Allah'ı unutmuş) bir kalb ile akşamdan sabaha kadar kılınan namazdan hayırlıdır." (Abdullah ibni Abbâs)
Cenab-ı Hak Mü'minün süresin de" Muhakkak müminler felah buldu ki onlar namazlarında huşuludurlar. Onlar ki, faydasız işe, boş lafa bakmazlar. Onlar ki, zekâtlarını vermek için çalışırlar," buyurarak, namazlarını huşu ile kılan müminlerin felah bulacağını beyan etmektedir. (Muminun süresi Ayet 1-4)
Namazda huşu bizzat ayeti kerime ile haber verildiğine göre; çok önemli bir mevzudur.
Namazda huşunun zıddı gaflettir. Gafletle namaz kılanlar, Kur'an- Kerim'de tehdit edilmişlerdir.
"Yazıklar olsun O namaz kılanlara ki Onlar kıldıkları namazdan gafildirler" (Maun suresi)
Kılınan namazın gafletten kurtarılması; yalnız Allah için kılındığının şuuruna erişmekle mümkündür. " ve zikrim için namaz kıl" ( Taha Suresi : 14) ayeti bunu işaret eder. Yani kılınan namaz Allah'ı hatırlatıyorsa istenilen namazdır. İşte o namaz, sahibini gafletten kurtarır; huşuya yönlendirir ve kabulünü sağlar.
Nitekim Peygamber Efendimiz(s.a.a.) : " Kul namaza durduğu zaman, ancak Hz. Allah'ın huzurundadır. Sağa-sola iltifat ederse, Hz. Allah; " Kime iltifat ediyorsun? Benden hayırlısına mı? Bana dön ey âdemoğlu! Çünkü ben iltifat ettiğin şeyden daha hayırlıyım" buyurur. (Ruhül Beyan cilt 6 sahife 67)
Sadece namazın değil yapılması gereken bütün ibadetlerin gerçek lezzetinden ve sevabından istifade etmek isteyenlere bakınız Hz. İmam Hüseyin ne diyor; "Bazıları cennet beklentisi ile Allah'a ibadet ederler; bu tüccarların ibadetidir. Bazıları cehennem korkusu ile Allah'a ibadet ederler, bu kölelerin ibadetidir. Bazı kimseler de, nimete şükretmek maksadıyla ibadet ederler, bu da özgür insanların ibadetidir. İbadetlerin en faziletlisi de budur." (İmam Hüseyin/ Prof. Dr. Haydar Baş/ sayfa 63)
Yüce Allah cümlemize özgür insanın ibadetini nasip eylesin. Âmin?
Neye dayanırlar, kimden bu ruhsatı alırlar bilinmez ama bu ve benzeri İslam'ın esaslarını teşkil eden ibadetleri yerine getirmeyenler, ahiret yurdunda ne kadar zarar göreceklerini anlayacaklar ancak iş işten geçecektir.
Namaz kılmayanların durumu bu, ancak birde namaz kıldığı halde namazın zevkinden sevabından kim ne kadar istifade ediyor bu da her ferde göre değişmektedir.
Her yapılan işin ciddiye alınmasıyla, kurallara uyulmasıyla, yerinde zamanında ve ruhuna uygun yapılıp yapılmamasıyla ilişkisi olduğu gibi namaz ibadetinin de belli kuralları vardır.
Namazın içinde ve dışında olmak üzere olmazsa olmazları yani farzları vardır. Vacipleri, sünnetleri, müstehapları vardır. Bunların yanında Yüce Allah'la gönül irtibatı kurmak gerekmektedir. Bu gönül huzuruna huşu denmektedir.
Yüce Allah Kur'an'da namazla ilgili olarak; "Namazı kıl! Muhakkak ki namaz, (insanları) fenalıklardan ve kötülüklerden alıkoyar" buyurmuştur. (Ankebut 45/29) Ama namaz kılanların birçoğu da kıldıkları namazdan istenilen lezzeti alamadıklarını sürekli dile getirirler?
Lezzet alamama, kimilerini bazen farz olan bu ibadeti terk etmeye kadar götürebilmektedir...
Namaz kılan insanın kıldığı namazdan lezzet almasına? Bu sayede alçak gönüllülükle; Hakk'a boyun eğerek, korku ve sevgiden meydana gelen edepli duruşa; "huşu" denir.
"Huzûr ve huşû' ile kılınan iki rekât namaz, gâfil (Allah'ı unutmuş) bir kalb ile akşamdan sabaha kadar kılınan namazdan hayırlıdır." (Abdullah ibni Abbâs)
Cenab-ı Hak Mü'minün süresin de" Muhakkak müminler felah buldu ki onlar namazlarında huşuludurlar. Onlar ki, faydasız işe, boş lafa bakmazlar. Onlar ki, zekâtlarını vermek için çalışırlar," buyurarak, namazlarını huşu ile kılan müminlerin felah bulacağını beyan etmektedir. (Muminun süresi Ayet 1-4)
Namazda huşu bizzat ayeti kerime ile haber verildiğine göre; çok önemli bir mevzudur.
Namazda huşunun zıddı gaflettir. Gafletle namaz kılanlar, Kur'an- Kerim'de tehdit edilmişlerdir.
"Yazıklar olsun O namaz kılanlara ki Onlar kıldıkları namazdan gafildirler" (Maun suresi)
Kılınan namazın gafletten kurtarılması; yalnız Allah için kılındığının şuuruna erişmekle mümkündür. " ve zikrim için namaz kıl" ( Taha Suresi : 14) ayeti bunu işaret eder. Yani kılınan namaz Allah'ı hatırlatıyorsa istenilen namazdır. İşte o namaz, sahibini gafletten kurtarır; huşuya yönlendirir ve kabulünü sağlar.
Nitekim Peygamber Efendimiz(s.a.a.) : " Kul namaza durduğu zaman, ancak Hz. Allah'ın huzurundadır. Sağa-sola iltifat ederse, Hz. Allah; " Kime iltifat ediyorsun? Benden hayırlısına mı? Bana dön ey âdemoğlu! Çünkü ben iltifat ettiğin şeyden daha hayırlıyım" buyurur. (Ruhül Beyan cilt 6 sahife 67)
Sadece namazın değil yapılması gereken bütün ibadetlerin gerçek lezzetinden ve sevabından istifade etmek isteyenlere bakınız Hz. İmam Hüseyin ne diyor; "Bazıları cennet beklentisi ile Allah'a ibadet ederler; bu tüccarların ibadetidir. Bazıları cehennem korkusu ile Allah'a ibadet ederler, bu kölelerin ibadetidir. Bazı kimseler de, nimete şükretmek maksadıyla ibadet ederler, bu da özgür insanların ibadetidir. İbadetlerin en faziletlisi de budur." (İmam Hüseyin/ Prof. Dr. Haydar Baş/ sayfa 63)
Yüce Allah cümlemize özgür insanın ibadetini nasip eylesin. Âmin?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025