PROJEKSİYON ARAÇLARI
Sinemalarda kullanılan araçlar, Fransız ve Alman yapımıdır. Fransız Gaumont ve Pahté Kardeşler şirketi, Alman Ernemann şirketi daha çok bunları satmaktadır. Bu araçların fiyatları 350 ila 800 lira arasında değişmektedir. Aşağı yukarı 180 ile 450 dolardır. Elektrikle çalışan araçlardır.
Perdeler, genellikle üzerine beyaz boya sürülmüş ketenden yapılmıştır. Ya da Sinema Majik’te olduğu gibi üzeri beyaz boyanmış bir duvar, bu işi görmektedir.
Buradaki sinemalarda yangına karşı çok az güvenlik vardır. Bazı sinemalarda yangın söndürücü araçlar uygun yerlere konulmuştur. Başka sinemalar ise yangın musluklarına güvenmektedir. Ama bunların hiçbiri güvenli değildir.
Türkiye’de sinemaseverlik gittikçe yaygınlaşmaktadır. Özellikle duygusal ve güldürücü filmler tutulmaktadır. Yerel sinema sahiplerinin filmlere ödeyeceği para fazla değildir, bu nedenle daha çok eski filmleri alabilmektedirler. İtalyan, Fransız ve Alman filmleri haftalık programları kapsamaktadır. Ancak bir kısım iyi sinemaların geçen yıl Amerikan filmleri göstermeleri ve bunların tutulması üzerine daha küçük sinemalar da şimdi Amerikan filmleri göstermeye başlamışlardır. Ancak sadece kaç-kovala tipi güldürücü filmlerle, macera filmleri seçilmektedir.
Türkiye, filmlerin dağıtımı konusunda, Bulgaristan ve Yunanistan’la birlikte Balkan bölgesi içinde sayılmaktadır. Filmler Türkiye’ye kiralık olarak gönderilmemekte, Yunanistan’daki ya da Türkiye’deki dağıtıcı Balkanlar’da ve Yakındoğu’da dağıtım haklarını elde ederek filmi satın almaktadır. Genellikle Fransız, İtalyan ve Alman kaynaklarından ya da Viyana’daki dağıtımcılardan yararlanmaktadırlar.
Film pazarı olarak İstanbul, üç bölge olarak düşünülebilir. İstanbul ve Üsküdar, kentin Türk bölgeleridir. Avrupa yakasındaki Pera, daha çok Rumların, Ermenilerin ve başka yabancıların bulunduğu bir bölgedir. Tüm nüfus bir milyon tahmin edilmektedir. Sinemalara günde en az 50 bin kişinin gittiği sanılmaktadır. Müslümanların dinlenme günü olan Cuma günleri, Pazar günleri ve başka tatil günlerinde bu rakam bir misli artmaktadır.
Yaz aylarında sinemaların çoğu kapanmaktadır. Sadece küçük sinemalar çok ucuz filmler göstermektedir. Kimi sinemalar lobilerini dondurma ya da soğuk içkiler satış yeri haline getirmektedir. Çoğu sinemalar makinelerini boş alanlara, bahçelere götürmekte ve açık havada film göstermektedir.
İstanbul’da günde genellikle dört-beş seans yapılmaktadır. Büyük sinemaların seansları öğleden sonra saat 3,5 ve 7’de başlamakta ve geceleri 10.30’da bir seans daha yapmaktadır. Programlar genellikle bir haber filmi, bir moda filmi, hayvan ya da böcek yaşamından sahneler, iki rulo komedi ve bir esas filmi kapsamaktadır. Konulu film çok uzunsa parçalar halinde birkaç haftada gösterilmektedir. Bu gibi filmler için, önce bir gala yapılmakta ve müzikli bir programla bütün film gösterilmektedir.
GİRİŞ ÜCRETLERİ
Sinemaların günlük müşteri sayısı üç bin kadar tahmin edilmektedir. Haftalık program, Cuma günleri, ya da tatil günlerinde değişmekte ve o zaman seyirci sayısı artmaktadır.
Giriş ücretleri birinci sınıf için 50 ila 90 kuruş, ikinci mevki için 35 ila 50 kuruş arasında değişmektedir. Üçüncü sınıf mevkiler ise 20 ya da 30 kuruştur. Bir dolar, aşağı yukarı 180 kuruştur. Kesilen biletlerden çeşitli belediye vergi ve resimleri alınmaktadır. Bunlar da fiyatlara dahildir.
FİLMLERİN FİYATLARI
Öyle görünüyor ki yeni filmler için burada çok sınırlı bir pazar bulunmaktadır. Kullanılmış filmler bolca ithal edilmektedir. Seyirci de, bunların yeni filmlerle farkını anlayacak durumda değildir. Bu filmler kent içindeki çeşitli göstericiler arasında el değiştirmekte, ayrıca Anadolu’daki dağıtıcılara gönderilmektedir. Yeni filmleri önleyen başka bir neden de, sık sık Amerikan filmlerinin korsan kopyalarının piyasaya sürülmesidir.
Yetkililerin bu konuda bir şey yapamamaları üzücüdür. Bu nedenle İstanbul’da bir temsilcinin bulunması, filmlerin kaydedilmesi, izinsiz gösterilerin önlenmesini kolaylaştıracaktır.
Türkiye’de film fiyatları genellikle 60 dolardan 500 dolara kadar değişmektedir bu fiyatlar filmin durumuna, tutulup tutulmadığına bağlıdır. Kimi zaman bazı konulu filmlere bin dolar ya da daha fazla fiyat ödendiği olmuştur. Bu son fiyat ortalama bir Amerikan filminin fiyatıdır.
İSTENEN FİLM TİPLERİ
Türkiye’de bugün daha çok duygusal komediler, dramlar ve güldürücü filmler tutulmaktadır. Seyirciler arasında en çok tutulan Amerikan oyuncuları şunlardır:
Harold Lloyd, Charlie Chaplin, Jackie Coogan, Eddy Polo, Douglas Fairbanks, Costance Talmadge, Norma Talmadge, Pearl White, Anita Stewart, Nazimova.
Amerikan filmleri ancak geçen yıl İstanbul’da düzenli olarak gösterilmeye başlanmıştır. Geçen yıl sonbaharda kentin başlıca meydanının çevresindeki bütün sinemalar bir hafta devamlı Amerikan filmi göstermişlerdir. Amerikan filmleri için talep yaratılmış durumdadır. Amerikan yapımcılarının buradaki temsilcileri gerekli fiyat uzlaşmalarını sağlarsa, ucuz Avrupa ürünleriyle rekabet edebilirler ve bu pazardaki Amerikan üstünlüğü kolayca yerleşebilir.
Pathé Şirketi, Union Ciné Theatrale d’Orient ve Socité des Etablissements Gaumont, şimdilik buradaki en güçlü acentelerdir. Kimi yerel sinemaları denetledikleri de bildirilmiştir.
Sinemalarda kullanılan araçlar, Fransız ve Alman yapımıdır. Fransız Gaumont ve Pahté Kardeşler şirketi, Alman Ernemann şirketi daha çok bunları satmaktadır. Bu araçların fiyatları 350 ila 800 lira arasında değişmektedir. Aşağı yukarı 180 ile 450 dolardır. Elektrikle çalışan araçlardır.
Perdeler, genellikle üzerine beyaz boya sürülmüş ketenden yapılmıştır. Ya da Sinema Majik’te olduğu gibi üzeri beyaz boyanmış bir duvar, bu işi görmektedir.
Buradaki sinemalarda yangına karşı çok az güvenlik vardır. Bazı sinemalarda yangın söndürücü araçlar uygun yerlere konulmuştur. Başka sinemalar ise yangın musluklarına güvenmektedir. Ama bunların hiçbiri güvenli değildir.
Türkiye’de sinemaseverlik gittikçe yaygınlaşmaktadır. Özellikle duygusal ve güldürücü filmler tutulmaktadır. Yerel sinema sahiplerinin filmlere ödeyeceği para fazla değildir, bu nedenle daha çok eski filmleri alabilmektedirler. İtalyan, Fransız ve Alman filmleri haftalık programları kapsamaktadır. Ancak bir kısım iyi sinemaların geçen yıl Amerikan filmleri göstermeleri ve bunların tutulması üzerine daha küçük sinemalar da şimdi Amerikan filmleri göstermeye başlamışlardır. Ancak sadece kaç-kovala tipi güldürücü filmlerle, macera filmleri seçilmektedir.
Türkiye, filmlerin dağıtımı konusunda, Bulgaristan ve Yunanistan’la birlikte Balkan bölgesi içinde sayılmaktadır. Filmler Türkiye’ye kiralık olarak gönderilmemekte, Yunanistan’daki ya da Türkiye’deki dağıtıcı Balkanlar’da ve Yakındoğu’da dağıtım haklarını elde ederek filmi satın almaktadır. Genellikle Fransız, İtalyan ve Alman kaynaklarından ya da Viyana’daki dağıtımcılardan yararlanmaktadırlar.
Film pazarı olarak İstanbul, üç bölge olarak düşünülebilir. İstanbul ve Üsküdar, kentin Türk bölgeleridir. Avrupa yakasındaki Pera, daha çok Rumların, Ermenilerin ve başka yabancıların bulunduğu bir bölgedir. Tüm nüfus bir milyon tahmin edilmektedir. Sinemalara günde en az 50 bin kişinin gittiği sanılmaktadır. Müslümanların dinlenme günü olan Cuma günleri, Pazar günleri ve başka tatil günlerinde bu rakam bir misli artmaktadır.
Yaz aylarında sinemaların çoğu kapanmaktadır. Sadece küçük sinemalar çok ucuz filmler göstermektedir. Kimi sinemalar lobilerini dondurma ya da soğuk içkiler satış yeri haline getirmektedir. Çoğu sinemalar makinelerini boş alanlara, bahçelere götürmekte ve açık havada film göstermektedir.
İstanbul’da günde genellikle dört-beş seans yapılmaktadır. Büyük sinemaların seansları öğleden sonra saat 3,5 ve 7’de başlamakta ve geceleri 10.30’da bir seans daha yapmaktadır. Programlar genellikle bir haber filmi, bir moda filmi, hayvan ya da böcek yaşamından sahneler, iki rulo komedi ve bir esas filmi kapsamaktadır. Konulu film çok uzunsa parçalar halinde birkaç haftada gösterilmektedir. Bu gibi filmler için, önce bir gala yapılmakta ve müzikli bir programla bütün film gösterilmektedir.
GİRİŞ ÜCRETLERİ
Sinemaların günlük müşteri sayısı üç bin kadar tahmin edilmektedir. Haftalık program, Cuma günleri, ya da tatil günlerinde değişmekte ve o zaman seyirci sayısı artmaktadır.
Giriş ücretleri birinci sınıf için 50 ila 90 kuruş, ikinci mevki için 35 ila 50 kuruş arasında değişmektedir. Üçüncü sınıf mevkiler ise 20 ya da 30 kuruştur. Bir dolar, aşağı yukarı 180 kuruştur. Kesilen biletlerden çeşitli belediye vergi ve resimleri alınmaktadır. Bunlar da fiyatlara dahildir.
FİLMLERİN FİYATLARI
Öyle görünüyor ki yeni filmler için burada çok sınırlı bir pazar bulunmaktadır. Kullanılmış filmler bolca ithal edilmektedir. Seyirci de, bunların yeni filmlerle farkını anlayacak durumda değildir. Bu filmler kent içindeki çeşitli göstericiler arasında el değiştirmekte, ayrıca Anadolu’daki dağıtıcılara gönderilmektedir. Yeni filmleri önleyen başka bir neden de, sık sık Amerikan filmlerinin korsan kopyalarının piyasaya sürülmesidir.
Yetkililerin bu konuda bir şey yapamamaları üzücüdür. Bu nedenle İstanbul’da bir temsilcinin bulunması, filmlerin kaydedilmesi, izinsiz gösterilerin önlenmesini kolaylaştıracaktır.
Türkiye’de film fiyatları genellikle 60 dolardan 500 dolara kadar değişmektedir bu fiyatlar filmin durumuna, tutulup tutulmadığına bağlıdır. Kimi zaman bazı konulu filmlere bin dolar ya da daha fazla fiyat ödendiği olmuştur. Bu son fiyat ortalama bir Amerikan filminin fiyatıdır.
İSTENEN FİLM TİPLERİ
Türkiye’de bugün daha çok duygusal komediler, dramlar ve güldürücü filmler tutulmaktadır. Seyirciler arasında en çok tutulan Amerikan oyuncuları şunlardır:
Harold Lloyd, Charlie Chaplin, Jackie Coogan, Eddy Polo, Douglas Fairbanks, Costance Talmadge, Norma Talmadge, Pearl White, Anita Stewart, Nazimova.
Amerikan filmleri ancak geçen yıl İstanbul’da düzenli olarak gösterilmeye başlanmıştır. Geçen yıl sonbaharda kentin başlıca meydanının çevresindeki bütün sinemalar bir hafta devamlı Amerikan filmi göstermişlerdir. Amerikan filmleri için talep yaratılmış durumdadır. Amerikan yapımcılarının buradaki temsilcileri gerekli fiyat uzlaşmalarını sağlarsa, ucuz Avrupa ürünleriyle rekabet edebilirler ve bu pazardaki Amerikan üstünlüğü kolayca yerleşebilir.
Pathé Şirketi, Union Ciné Theatrale d’Orient ve Socité des Etablissements Gaumont, şimdilik buradaki en güçlü acentelerdir. Kimi yerel sinemaları denetledikleri de bildirilmiştir.
Mutlu Şahin / diğer yazıları
- CIA gizli belgelerinde Türkiye'de sinema (1926)-II / 16.12.2012
- CIA gizli belgelerinde Türkiye'de sinema (1926)-I- / 15.12.2012
- CIA gizli belgelerinde Türkiye'de sinema (1926)-I- / 15.12.2012