Müminin, mümin olduğu nasıl anlaşılır?
"Allah'a (c.c) teslim olmasından ve başına gelen üzücü ya da sevindirici olaylara rıza göstermesinden anlaşılır"
19.06.2021 00:00:00





İmam Cafer'e (a.s) "Müminin mümin olduğu nasıl anlaşılır, diye soruluyor.
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Allah'a (c.c) teslim olmasından ve başına gelen üzücü ya da sevindirici olaylara rıza göstermesinden anlaşılır."
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Hiçbir zaman Resulullah'ın (sav) geçmişte olan bir şey için "Keşke başka türlü olsaydı" dediği vaki olmamıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Cafer eseri Sh:540
İman nedir?
Muhammet b. Müslim şöyle rivayet etmiştir; Ebu Abdullah (Cafer a.s)'a imanın ne olduğunu sordum. Buyurdu ki;
"İman, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik etmek, Onun Allah katından getirdiğini ikrar etmek ve bunu tasdik etmek dolayısıyla kalpte kökleşen inançtır."
Dedim ki; Şahadet amel değil midir? "Evet" dedi. Dedim ki; Amel, iman mıdır? "Evet" dedi.
"İmansız amel olmaz. Amel imandandır. Amel olmadan iman sabitleşmez." Sh:478
… Ebu Abdullah'a (İmam Cafer a.s) dedim ki; Bana, imanın sınırlarını göster. Buyurdu ki;
"Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (sav) Allah'ın Resulü olduğuna şahadet getirmen. Onun, Allah katından getirdiklerini, beş (vakit) namazı, zekat vermeyi, Ramazan ayında oruç tutmayı, hacca gitmeyi ikrar etmek, biz Ehl-i Beyt'in velisini veli ve bizim düşmanlarımızı düşman bellemek ve sadıklar arasına girmek." Sh:479
Korku ve ümit

İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Mümin daima iki korku arasındadır. Birisi, işlediği günah hakkında Allah'ın kendisine nasıl muamele edeceğini bilmemesinden dolayı, diğeri ise, ömrünün sonlarına doğru yapacağı amellerin kendisini felaketlere sürükleyip, sürüklemeyeceğini bilmemesinden dolayı duyduğu korkudur. Mümin iki korku içinde sabahlar. İşte bu korku onu kurtuluşa götürecektir." Sh:486
İmam'a, "Bazıları günah işleyip, biz Allah'ın rahmetinden ümitliyiz, derler. Ölene kadar da işleri budur, dediler"
Şöyle buyurdu; "bunlar arzularla avunan kimselerdir. Yalan söylüyorlar. Ümitleri yoktur. Çünkü bir şeye ümit eden onu talep eder. Bir şeyden korkanda ondan kaçar." Sh:486
Güzel ahlak

İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Farzlardan sonra müminin Allah Azze ve Celle'nin huzuruna takdim ettiği ameller içinde, Allah-u Teâlâ'nın bütün insanlarda yayılmasını istediği güzel ahlakından daha üstün amel yoktur." Sh:519
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur; "Güzel ahlak sahibi olan kimseye, gününü oruçlu ve gecesini ibadetle geçiren kimsenin sevabı gibi sevap vardır." Sh:519
İshak b. Ammar rivayet eder; İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Hiç kuşkusuz güzel ahlak, Allah Azze ve Celle'nin kullarına bahşettiği bir bağıştır. Güzel ahlakın bir kısmı yaratılıştan kaynaklanır, bir kısmı da niyetten (karar vermeden) kaynaklanır."
Dedim ki; bunların hangisi daha üstündür?"
Buyurdu ki; "Yaratılıştan güzel ahlaka sahip olan kimse, yaratılış olarak bu karaktere sahiptir. Bundan başkasını istese de yapamaz. Ama niyet edip, karar vererek güzel ahlak sahibi olan kimse, ibadet etmede sabır gösterip zahmet çekmelidir. Böyle olunca da daha üstündür." Sh:520
Dört haslet

İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Resulullah (sav) buyurmuştur; "Dört haslet vardır ki, bunlar kimde olursa, o baştan ayağa kadar günaha dalmış olsa bile, Allah (c.c) bu günahları onun için iyiliklere dönüştürür. Doğruluk, haya, güzel ahlak ve şükretme." Sh:525
Öfke
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Öfkesini yutkunan hiçbir kul yoktur ki, Allah Azze ve Celle dünya ve ahirette onun izzetini arttırmasın. Nitekim Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur; "… Öfkesini yutkunanlar, insanları affedenler… Allah ihsan sahiplerini sever." (Ali İmran 134) Allah (c.c) bu öfkesinin yerine ona sevap verir." Sh:526
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Kulun yutkunduğu şeyler içinde Allah Azze ve Celle katında en sevimli olan şey, kalbinde harekete geçen öfkesini yutkunmasıdır. İster sabrederek yutkunmuş olsun, ister ağırbaşlılık göstererek yutkunmuş olsun fark etmez." Sh:527
İman-kaza-kader-rıza
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Emirü-l müminin (Ali b. Ebu Talip a.s) buyurdu ki; "İmanın dört şartı vardır; Kazaya rıza göstermek, Allah'a tevekkül etmek, işi Allah'a havale etmek ve Allah'ın emrine teslim olmak." (Sh:538) H: Akın Aydın
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Allah'a (c.c) teslim olmasından ve başına gelen üzücü ya da sevindirici olaylara rıza göstermesinden anlaşılır."
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Hiçbir zaman Resulullah'ın (sav) geçmişte olan bir şey için "Keşke başka türlü olsaydı" dediği vaki olmamıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Cafer eseri Sh:540
İman nedir?
Muhammet b. Müslim şöyle rivayet etmiştir; Ebu Abdullah (Cafer a.s)'a imanın ne olduğunu sordum. Buyurdu ki;
"İman, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik etmek, Onun Allah katından getirdiğini ikrar etmek ve bunu tasdik etmek dolayısıyla kalpte kökleşen inançtır."
Dedim ki; Şahadet amel değil midir? "Evet" dedi. Dedim ki; Amel, iman mıdır? "Evet" dedi.
"İmansız amel olmaz. Amel imandandır. Amel olmadan iman sabitleşmez." Sh:478
… Ebu Abdullah'a (İmam Cafer a.s) dedim ki; Bana, imanın sınırlarını göster. Buyurdu ki;
"Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (sav) Allah'ın Resulü olduğuna şahadet getirmen. Onun, Allah katından getirdiklerini, beş (vakit) namazı, zekat vermeyi, Ramazan ayında oruç tutmayı, hacca gitmeyi ikrar etmek, biz Ehl-i Beyt'in velisini veli ve bizim düşmanlarımızı düşman bellemek ve sadıklar arasına girmek." Sh:479
Korku ve ümit

İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Mümin daima iki korku arasındadır. Birisi, işlediği günah hakkında Allah'ın kendisine nasıl muamele edeceğini bilmemesinden dolayı, diğeri ise, ömrünün sonlarına doğru yapacağı amellerin kendisini felaketlere sürükleyip, sürüklemeyeceğini bilmemesinden dolayı duyduğu korkudur. Mümin iki korku içinde sabahlar. İşte bu korku onu kurtuluşa götürecektir." Sh:486
İmam'a, "Bazıları günah işleyip, biz Allah'ın rahmetinden ümitliyiz, derler. Ölene kadar da işleri budur, dediler"
Şöyle buyurdu; "bunlar arzularla avunan kimselerdir. Yalan söylüyorlar. Ümitleri yoktur. Çünkü bir şeye ümit eden onu talep eder. Bir şeyden korkanda ondan kaçar." Sh:486
Güzel ahlak

İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Farzlardan sonra müminin Allah Azze ve Celle'nin huzuruna takdim ettiği ameller içinde, Allah-u Teâlâ'nın bütün insanlarda yayılmasını istediği güzel ahlakından daha üstün amel yoktur." Sh:519
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur; "Güzel ahlak sahibi olan kimseye, gününü oruçlu ve gecesini ibadetle geçiren kimsenin sevabı gibi sevap vardır." Sh:519
İshak b. Ammar rivayet eder; İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Hiç kuşkusuz güzel ahlak, Allah Azze ve Celle'nin kullarına bahşettiği bir bağıştır. Güzel ahlakın bir kısmı yaratılıştan kaynaklanır, bir kısmı da niyetten (karar vermeden) kaynaklanır."
Dedim ki; bunların hangisi daha üstündür?"
Buyurdu ki; "Yaratılıştan güzel ahlaka sahip olan kimse, yaratılış olarak bu karaktere sahiptir. Bundan başkasını istese de yapamaz. Ama niyet edip, karar vererek güzel ahlak sahibi olan kimse, ibadet etmede sabır gösterip zahmet çekmelidir. Böyle olunca da daha üstündür." Sh:520
Dört haslet

İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Resulullah (sav) buyurmuştur; "Dört haslet vardır ki, bunlar kimde olursa, o baştan ayağa kadar günaha dalmış olsa bile, Allah (c.c) bu günahları onun için iyiliklere dönüştürür. Doğruluk, haya, güzel ahlak ve şükretme." Sh:525
Öfke
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Öfkesini yutkunan hiçbir kul yoktur ki, Allah Azze ve Celle dünya ve ahirette onun izzetini arttırmasın. Nitekim Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur; "… Öfkesini yutkunanlar, insanları affedenler… Allah ihsan sahiplerini sever." (Ali İmran 134) Allah (c.c) bu öfkesinin yerine ona sevap verir." Sh:526
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Kulun yutkunduğu şeyler içinde Allah Azze ve Celle katında en sevimli olan şey, kalbinde harekete geçen öfkesini yutkunmasıdır. İster sabrederek yutkunmuş olsun, ister ağırbaşlılık göstererek yutkunmuş olsun fark etmez." Sh:527
İman-kaza-kader-rıza
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Emirü-l müminin (Ali b. Ebu Talip a.s) buyurdu ki; "İmanın dört şartı vardır; Kazaya rıza göstermek, Allah'a tevekkül etmek, işi Allah'a havale etmek ve Allah'ın emrine teslim olmak." (Sh:538) H: Akın Aydın
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.