Akdeniz, Yunan, Libya, Mısır, Macron, Biden, dolar, siyasette dizayn gibi hayati gündemleri 'müjde' bir anda alt etti.
Müjde Ar ne alaka, diyeceksiniz? Heyecan olsun dedim ya!
Sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla bu 'müjde', müjdesi için vatandaş bayağı bir heyecanlandı.
Bakkallar, berberler gibi küçük esnaf, 'acaba Sayın Erdoğan, bizlere de vergi affı mı getirecek' diye müjde beklemeye başladı.
İşten çıkarma yasaklanmasına rağmen işten çıkarılan yüz binler, 'acaba Sayın Erdoğan bu haksızlığa dur, diyecek ve emrine karşı gelen işverenlerin kulağını mı çekecek' diye heyecanlandı.
İşten çıkarılmayan ama 1,130 TL kısa çalışma ödeneğini ile eve gönderilip, 'yaşayabilirsen yaşa' denilen milyonlar, 'acaba Sayın Cumhurbaşkanımız kısa çalışma ödeneğini en azından asgari ücrete mi çıkaracak' diye heyecanlandı.
Pandemi süreci, vakaların artışı, hastanelerin hali ve sağlıkçıların hem sayı olarak yetersizliği, hem de yorgunluğu kadro bekleyen yüz binden fazla sağlıkçıyı, 'acaba Sayın Cumhurbaşkanımız, bize kadro müjdesi mi verecek' diye heyecanlandırdı.
İşsizler heyecanlandı. Malına haciz gelen tarım üreticileri heyecanlandı. Dolmuşçular, otobüsçüler, emekliler vs. ülke sathında bayağı bir heyecan oluştu.
Ve Cuma günü saat 15'te bütün heyecanlar gaz oldu. Müjde, 'ar' değilmiş, müjde 'gazmış'. Nerede? Karadeniz'de.
Ama Karadeniz'de gaz yanında da petrol olduğu ilki 2004 yılında olmak üzere defalarca ilan etmemiş miydiniz?
Hatta yandaş medya; 'Gaz bulduk ama çıkaramıyoruz'. 'Petrol bulduk ama çıkaramıyoruz' başlıkları atmış, bazı yazarlarda bu beceriksizliği, Lozan'a mal etmeye kalkmışlardı.
Gerçi yıllardan beri iktidarın verdiği on binlerce ruhsat ile ülkemizin her köşesinde birileri maden çıkarıyor. Yani topu Lozan'a atanların mallıkları tescil edildi.
Muhalefet ve medyanın bir kesimi, 'bu kaçıncı müjde' diye soruyor ve bundan önceki müjdeleri tarih tarih sıralıyor.
Ama başta CHP olmak üzere meclisteki partiler, ülkemizin maden gerçeğini hiç dile getirmiyor, parti programlarına koymuyor, kaynak olarak göstermiyor, halkımıza anlatmıyor. Neden?
60 milyar dolar nere, 3 katrilyon dolar nere?
Bu müjdenin toplam değeri 60 milyar dolar olarak açıklandı. Bakanlar, yorumcular, 'enerji gibi stratejik bir alanda nihayet dışa bağımlılığımız sonlanıyor' cümlelerine kuruyor.
Bu mantığı, merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, 'hazine üzerine oturmuş dilenci' tabiriyle dile getiriyordu.
Merhum Baş Hocamız yıllarca, 'bu ülkenin yer altı kaynaklarının ham ederinin 3 katrilyon dolar' olduğunu, batılı bilim adamlarının raporlarından anlattı.
Hangi madenlere sahip olduğumuzu, hangi bölge ve illerde, hangi maden yataklarının olduğunu tek tek açıkladı.
'Bu madenleri işletmeye açsanız ve Türkiye'yi de kasa yapsanız yine dolduramazsınız' dedi. 'Artvin-Gümüşhane arasındaki altın rezervi ile bu ülkeye yüz yıl bakarım' dedi. (Şimdi Mehmet Cengiz bu altınlarla kendine bakıyor)
Milli Ekonomi Modeli projelerinin kaynağını bu zenginliklerimiz olarak gösterdi.
Hatta bir dönem Enerji Bakanlığı yapan Taner Yıldız, Sayın Baş'a, 'kimin parasını kime veriyorsun' demişti.
Merhum Baş Hocamızın cevabı çok manidardı!
"Sayın Bakan? "Kimin malını kime veriyorsunuz" derken kastettiğiniz, "biz alelacele madenleri yabancılara çoktan teslim ettik, o madenler artık bu milletin olmaktan çıktı, dolayısı ile bu madenleri işletip elde edeceğiniz kârı, Türk milletine dağıtamazsanız, zira olanlar yabancı sermayelerin (yabancı güçlerin) malıdır" mı demek istiyorsunuz?"
Baş Hocamız, bu sözleri Sayın Bakan ve iktidarı zan altında bırakmak için söylememişti. İktidarın çıkardığı maden yasalarını, madenlerden alınan verginin neredeyse sıfırlandığını, hangi maden sahalarının, hangi madenlerin özellikle hangi yabancı firmalara ve de kaça satıldığını da açıklamıştı.
Sen ne yapmıştın kardeşim? BTP liderine inanamamış, ya satanları alkışlamış, ya da muhalefet olsun diye 'maden filan yok' demiştin. Ve hala lafa kanarak hazine üzerinde oturan dilenci rolüne devam ediyorsun.
Dilencilikten kurtulmak istiyor musun? BTP yerinde, Milli ekonomi modeli ortada, BTP'nin genç lideri de, 'ben hazırım' diyor. Ya sen?
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025