"Muhterem cemaat dinimizce zekat ve fitre verilecek kimseler belirlenmiştir. Bunlar fakirler miskinler vs.dir. Çok şükür Karacabey ilçemiz çok bereketli bir bölgemizdir. Burada Somuncu Babamızın feyzi bereketi vardır. Mahsulümüz boldur. İlaveten devletimiz beldemizde açta açıkta kimse bırakmamıştır. Yaşlılarımıza 65 yaş aylığı verir dullarımıza maaş bağlar ihtiyaç sahiplerimize yeşil kart verir. Sosyal devlet işte budur aziz cemaat.Bir vatandaşımızın bile siz hiç hastanede rehin tutulduğunu gördünüz mü? İşte bunlar yakın geçmişimizde görmediğimiz büyük hizmetlerdir. Bunun yanısıra muhterem cemaat, çalışanlara işçilere memurlara da zekât ve fitre verilebilir."Kozaklı İcmal Gençlik Eğitim Semineri'nden dönüşümüzde akşam namazını kılmak için arkadaşımla beraber Karacabey'de bir camideyiz. Yağcılığın ve camide yapılan bu pervasız propagandanın ağır baskısı altında arkadaşım ve ben namazımızı zor bitirdik. Sözlerdeki tutarsızlığa değinmek bile istemiyorum.Namazla birlikte abdestimi de bozmamak için kendimi zor tutarken bu kahraman vaizi(!) görmek için sofadan camiye girdiğimizde merkezi sistemle vaazın yapıldığını gördüm. Çıkışta bizimle birlikte söylenerek çıkan bir amca bu kişinin müftü olduğunu söyleyince şikâyet etmesi gerektiğini söyledim. Amca daha da öfkelendi: "Kimi kime şikâyet ediyorsun? Kimi kime?"Şimdi Yeni Mesaj aracılığıyla 20.07.2014 tarihinde gerçekleşen bu olayla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanı'na sesleniyor ve soruyorum: "Müftü efendinin bu sözlerini tasvip edip onaylıyor musunuz? Bu kişi ile ilgili bir inceleme başlatmayı düşünüyor musunuz? Bir müftünün böyle tarafgirce konuşmalar yaparak farklı düşüncedeki insanları camiden soğutmaya hakkı var mıdır?" Saygılar?
Muhsin Bulut / diğer yazıları
- Müftü efendiden nağmeler / 31.07.2014