Muharrem Bayraktar: İşimiz gücümüz Atatürk

YENİ MESAJ/SAKARYA

Yeni Mesaj gazetesi tarafından düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumları Anadolu'yu il il dolaşmaya devam ediyor.

Bu haftaki adres Sakarya oldu. İki oturum halinde yapılan sempozyum saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur'an-ı Kerim ile başladı. Sempozyumda oturumlara geçilmeden, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sakarya İl Başkanı Mehmet Sağlam, Yeni Mesaj gazetesi Genel Koordinatörü Sabri Terzi, hukukçu Şevket Tamaç ve  BTP Genel Başkan Yardımcısı Bilal Karamus selamlama konuşması yaptı.

Prof. Dr. Ömer Saraçoğlu Başkanlığında yapılan birinci oturumda Mehmet Emin Koç, Fuat Şengül, Murat Çabas, Zeki Garaçoğlu, Lütfullah Önder, Emre Polat ve Dr. Abdullah Terzi konuştu.

Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu başkanlığındaki ikinci oturumun konuşmacıları ise Ahmet Erimhan, Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, İbrahim Berk, Hasan Aydın, Sanik Ak, Harun Kayacı ve Muharrem Bayraktar'dı.

'Keşke Yunan galip gelseydi diyenler olduğu müddetçe'

Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan Yeni Mesaj gazetesi Başyazarı Muharrem Bayraktar, "Bu programlar amacına ulaşıyor. İki gün önce oturduğum muhitte bir esnafla işim vardı. İçeri girdim o anda bir başka müşteri daha içeri girdi. O beni gördü ve çakılıp kaldı. Biz bu durumlara alışığız kimisi bizi görür sarılır, kimisi de çakılıp kalır. İçeri giren şahıs 'bir şey söyleyeceğim' dedi, 'buyur' dedim. Bana 'Sizin başka işiniz yok mu, Atatürk de Atatürk' dedi. Evet, kardeşim bizim başka işimiz yok. Bizim işimiz, aşımız, önümüz, arkamız, sağımız, solumuz Atatürk var mı bir diyeceğiniz! Bu ülkede 'keşke Yunan galip gelseydi' diyenler olduğu müddetçe, bu ülkede 'keşke İngiliz galip gelseydi' diyen alçaklar olduğu sürece, bu ülkede 'Çanakkale keşke geçilseydi' diyen alçaklar olduğu müddetçe bizim işimiz gücümüz Atatürk. Kudursanız da, çatlasanız da gerçek bu. Bu ülke ayağa kalkacak ise işi gücü Atatürk olan insanların sayesinde ve onların lideri olan Prof. Dr. Haydar Baş Hocanın sayesinde ayağa kalkacaktır, çünkü bu ülkede işi gücü Atatürk olan tek insan, tek lider Haydar Hocadır" dedi.

'Erbakan, din pazarının bezirgânıydı'

Muharrem Bayraktar konuşmasında Necmettin Erbakan'la ilgili önemli açıklamalar yaptı.

"Erbakan'ın hayatındaki gizemler henüz çözülmüş değildir. İsviçre'den Türkiye'ye neden ve nasıl geldiği, siyasete hangi saiklerle girdiği henüz somut olarak netleşmiş değildir" diyen Bayraktar, "Netleşen en önemli unsur ise Erbakan'ın, Türk siyasetindeki "din" boşluğunu doldurmak için gösterdiği çaba idi. Türk siyasetinde demokrat söylem vardı. Türk siyasetinde sol söylem vardı. Türk siyasetinde milliyetçi söylem vardı. Eksik olan "din" söylemi idi. Erbakan geldi, o boşluğu doldurdu! Din üzerinden siyaset sürecinin düğmesine Erbakan'la basıldı. O'nun dilinden duyduğumuz "dini" literatür hayli geniş ve çarpıktı" dedi.

Konuşmasında, "Erbakan, din pazarının bezirganıydı" ifadesini kullanan ve sağlam bir kadro tarafından bizzat Balgat'taki evinde Erbakan'ın ayıktırılmaya çalışıldığını ifade eden Muharrem Bayraktar şunları söyledi: "Birilerinin, Erbakan'ın Balgat'taki evine gidip, 'yakın kadrosunun' yanında O'nu çok ağır bir dille hesaba çektiği, çok ağır ifadelerle uyardığı ve Erbakan'ın tek kelime bile etmediği/edemediğini" biliyorum. Tarih bu kahramanlara "asıl ödülü" verecek."

'Bosna için toplanan paralar nerede?'

"Bugün Erbakan adına ödüller dağıtanlara bir hatırlatma yapmak istiyorum. Acı ve dramatik bir hatırlatma" diyen Bayraktar konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Bir yandan faize karşı olup diğer yandan Cumhuriyet tarihinde en çok faizle iştigal edilen döneme imza atanların, Müslüman'ın günah işleme özgürlüğünü savunanların, yolsuzluğun haram olmadığını iddia edenlerin ve çarpık bir cihat anlayışını savunanların beslendiği kaynağı irdelemek isterim. İstanbul Fatih Savcılığı 21 Mayıs 1994'te Erbakan'ın yakın dava arkadaşlarından Süleyman Mercümek'in hesaplarına el koyarak tüm bankalardan hesap kayıtlarını ister. Kayıtlar incelendiğinde, Mercümek'in çeşitli bankalarda 14 ayrı döviz hesabı bulunduğu ve o zamanki değerle 16 trilyon 548 milyar 500 milyon lirayı kontrol ettiği ortaya çıkar. Dikkat! Bu meblağın Bosna için toplanan için ancak yerine hiç ulaştırılmayan paralar olduğu iddia edilir. Avukat Faik Işık'ı tanır mısınız? Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım'ında avukatlığını yaptı Işık. Mercümek davasında Erbakan tarafının avukatı idi. Faik Işık anlatıyor: 'Dosyayı çalışırken şunlara şahit oldum: Bizim arkadaşların Bosna'ya yardım diye topladığı paraların rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın emriyle Körfez ülkelerinde repoya yatırıldığını, daha sonra bir kısmının Erbakan'ın uygun gördüğü yerlere harcandığını, aslında Erbakan'ın Marmara Bank, Exim Bank, TYT Bank gibi bazı batmış bankalarda parasının bulunduğunu, bu bankaların batması nedeniyle tahsilât problemi çektiğini şaşkınlıkla gördüm. Erbakan Hoca'nın yakınında bu işleri yöneten birkaç kişiye niçin repo yapıldığını, bunun haram olup olmadığını sorduğumda yanıt şu oldu: 'Hocamız, Türkiye'deki cihat kazanılmadan başkalarına yardım edilmez' diyor. Onun için yardımların bir kısmı da burada harcandı' cevabını aldım. Bana kısaca 'Savunmanı yap, bu işleri sorgulama' ültimatomunu verdiler.' (Toygun Atilla / Hürriyet, 07.08.2011) Değerli kardeşlerim, ölümünün üzerinden 7 yıl geçtikten sonra bugün Erbakan'ı kutsallaştıranlara, ödüller dağıtarak yâd edenlere sesleniyorum. Bosna için toplanan paralar nerede? Geçmişin karşınıza dikilmeyeceğini mi sanıyorsunuz?"

'Burçlara bayrak dikeceğiz'

Muharrem Bayraktar konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Mustafa Kemal Atatürk Sakarya'dan Türk askerine, 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir' talimatı vermişti. Ben de buradan, 'Ey Türk milleti sizin de ilk hedefiniz Haydar Baş Hoca olsun. Sizin de ilk hedefiniz O'nun Milli Ekonomi Modeli'ni, O'nun sosyal devlet tezini Türkiye'nin burçlarına dikmek olsun diyorum."