O talebe ve yanında bulunan arkadaşları hocalarının evine gittiler. O sırada hastanın yakınları da hastayı oraya getirdiler. Muhammed Emin Erbilî Hazretlerinin önüne koydular. O kimse kurumuş, sanki etsiz bir heykel gibi olmuştu. Halbuki hasta olmadan önce kuvvetli ve boyu posu yerindeydi. O kimse Muhammed Emin Erbilî Hazretlerini görünce acı acı ağladı. Hastanın yanında bulunanlar onun hâlini Muhammed Emin Erbilî'ye anlattılar. Muhammed Emin Erbilî o kimseye nasîhat etti ve yaptıklarına tövbe etmesini istedi. İstiğfâr okuduktan sonra; "Allah-u Teâlâ'ya tövbe ettim ve söylediklerime pişman oldum" de, buyurdu. Hasta denilenleri yaptı. Muhammed Emin Erbilî Hazretleri Fâtiha ve Nâs sûrelerini okuyup, Peygamber Efendimizin, Silsile-i Aliyyenin rûhlarına hediye edip onları vesîle etti ve bu hastanın hidâyete kavuşması ve son nefeste îmânla gitmesi için duâ etti. Hastayı sâhipleri alarak evine götürdüler. Hasta ve yanındakiler dışarı çıkınca, Muhammed Emin Hazretleri "Elhamdülillah. O kimse Allah-u Teâlâ'ya sâdık bir şekilde tövbe etti. Onun son nefeste îmânla gideceğini ümid ediyorum" buyurdu. O kimse evine gittikten sonra günlerce rahat bir şekilde uyudu. Halbuki aylardır hastalığı sebebiyle uyuyamıyordu. Nihâyet bu halde îmân ile rûhunu teslim etti.
Muhammed Emin Erbilî Hazretleri bir gece talebeleriyle birlikte Allah-u Teâlâ'nın ismini zikrediyor ve zikrin edeplerini anlatıyordu. Bu mecliste âlimlerden de pekçok kimse vardı. Orada bulunanlardan bir kısmı kalben hazır olmadığı halde zâhiren orada bulunuyordu. Bunu gören Muhammed Emin Hazretleri buyurdu ki: "Dikkat ediniz. Allah-u Teâlâ kalplerinizi biliyor. Siz O'nu görmüyorsanız da O sizi görüyor." Orada bulunanları ihlâsla ve kalp huzûruyla Allah-u Teâlâ'yı zikretmeye dâvet etti.
Bir defâsında talebelerinden birisi kusurlarını ve yaptığı ibâdetlerin Allah-u Teâlâ'nın rızâsına kavuşmaya vesîle olamayacağını düşünerek üzülüyordu. Neredeyse bu hususta ümitsizliğe düşecekti. Onun bu hâlini gören Muhammed Emin Erbilî Hazretleri; "Senin bu hâlin nedir? Allah-u Teâlâ Hazret-i Hamza'yı şehîd eden kimseyi affetti. Seni de affeder" buyurarak onu rahatlattı.
Muhammed Emin Erbilî Hazretleri bir gece talebeleriyle birlikte Allah-u Teâlâ'nın ismini zikrediyor ve zikrin edeplerini anlatıyordu. Bu mecliste âlimlerden de pekçok kimse vardı. Orada bulunanlardan bir kısmı kalben hazır olmadığı halde zâhiren orada bulunuyordu. Bunu gören Muhammed Emin Hazretleri buyurdu ki: "Dikkat ediniz. Allah-u Teâlâ kalplerinizi biliyor. Siz O'nu görmüyorsanız da O sizi görüyor." Orada bulunanları ihlâsla ve kalp huzûruyla Allah-u Teâlâ'yı zikretmeye dâvet etti.
Bir defâsında talebelerinden birisi kusurlarını ve yaptığı ibâdetlerin Allah-u Teâlâ'nın rızâsına kavuşmaya vesîle olamayacağını düşünerek üzülüyordu. Neredeyse bu hususta ümitsizliğe düşecekti. Onun bu hâlini gören Muhammed Emin Erbilî Hazretleri; "Senin bu hâlin nedir? Allah-u Teâlâ Hazret-i Hamza'yı şehîd eden kimseyi affetti. Seni de affeder" buyurarak onu rahatlattı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.