Muaviye'nin içtihadı değil isyanı

Hücurat suresinin dokuzuncu ayeti kerimesinde Allahü Teala şöyle buyuruyor: "Ve eğer müminlerden iki taife çarpışırlarsa hemen aralarını bulun barıştırın, şayet biri diğerine karşı bağyediyorsa (haddi aşıyorsa) o vakit baği olanla (haddi aşana) Allah'ın emrine dönünceye kadar kıtal edin (savaşın). Eğer (Allah'ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever."Bu ayeti kerime Medine'de nazil olmuştur. Resulullah (s.a.a) Sa'd ibni Ubade'nin hastalığında ziyaretine giderken, Abdullah ibni Übeyy ibni Selüle de uğraması rica edilmiş ve bir merkebe binerek uğramıştı. Abdullah Übeyy, "Merkebin kokusu bizi rahatsız etti" demiştir. Mecliste hazır bulunan Ensardan Abdullah ibni Revaha (r.a.) ise "Vallahi Resullullah'ın merkebinin kokusu senden daha hoştur" demiştir. İbni Revaha Hazreç kabilesinden, ibni Übeyy ibni Selül Evs kabilesinden olduklarından iki kabileden bir takım kimseler, silahsız olarak elleriyle, pabuçlarıyla ve sopalarla dövüşmeye başlamışlardır. Bunun üzerine kavga anında yukarıdaki ayet nazil olmuş, Resulullah (s.a.a.) hemen ayeti kerimeyi okumaya başlamış ve bu ayetleri duyan ashap barışmışlardır.  (Hak Dini Kur'an Dili-E. M. Hamdi Yazır-cilt: 9 s: 4462) İşte münafığın insanları birbirine düşürmesi?Üzülerek sormak isterim ki, bu ayeti kerimeleri alıntı yapanlar niçin sebebi nüzule bakmazlar? Evet, ashap Peygamber Efendimiz hayatta iken birbirlerine girmişlerdi. Allah azze ve celle müminlere, münafıkların sebep olduğu felaketleri Resulullah (s.a.a.) hayattayken onlara göstermiş. Münafıkların müminleri nasıl birbirine düşürdüklerini ve düşürebileceklerini bize bildirmiştir. İmam Ali hilafeti döneminde, kâfirlere karşı değil, asilere karşı cihad etmiştir. (Ruhül Meani) Bu vücubiyete, Hz. Ali'nin savaşlarına ibn Ömer ve bazı sahabelerin iştirak etmediklerini ileri sürerek karşı çıkan bazı kimseler yanılmaktadırlar ve bu sıhhatli bir delil değildir. Çünkü ibn Ömer şöyle demiştir: "Allah'ın bu ayeti gereğince asilere karşı savaşmadığım hususunda olduğu kadar hiçbir şey kalbimde beni endişeye sevk etmemiştir." (Müstedrek, Hakim). "Ayaklananlara karşı yapılacak savaş başlamadan önce isyandan vazgeçip hak ve adaleti seçmeleri için onları Kur'an yoluna davet etmek gerekir. Şayet bazı şüphe ve itirazları varsa onları ikna etmeye çalışmalı, yine yola gelmezlerse ve kan dökmeyi onlar başlatırlarsa o zaman kılıca başvurulmalıdır." (Fethü'l-Kadir, Ahkam'ül-Kur'an. Cassas.)Sünni denilen kesim de aynı hükümleri veriyor. Bütün müminlerin ittifak ettiği halifeleri, İmam Ali'nin (r.a.) hilafetine karşı çıkan, O'na isyan eden biri, nasıl olur da içtihat etmiş olabilir? Nasıl olur da, ayete ters bir hüküm içtihat sayılır? Nasıl olur da kendilerini alim gören zamane hocaları bu ayeti yok sayıp görmezler veya bilmezler? İsyan müminleri ikiye bölmüş ve fitne zuhur etmiştir. Fitneyi de başlatan münafıktır. Ayette de Allahü Teala münafığın özelliğini fitne olarak bildirmiştir.