Aralık ayının başında İsrail, HAMAS yöneticilerinin barındığı ülkelere (Türkiye, İran ve Lübnan) operasyon yapacağını açıkça ilan etti.
Sayın Erdoğan, 'böyle bir şeye kalkışırlarsa bedelini çok ağır öderler' dedi.
Yılın bitmesine günler kala Irak'ın kuzeyinden peş peşe acı haberler geldi. İki günde 12 şehit verdik. Allah rahmet eylesin.
Saldırıyı PKK'nın yaptığı açıklandı. Hükümet ve ekranlardaki uzmanların çoğu bölgedeki olumsuz hava şartlarını öne çıkardılar.
Askerlerimiz her türlü şartlarda artı cesaretiyle mücadele edebilecek kapasitede olduğuna ve özellikle bölgede görev yapan askerlerimizin her türlü teknolojik cihazlara sahip olduklarından kuşkum yok.
Demek ki Mehmetçiğimize bu denli zorlu koşullarda saldıranlar, özel eğitimli ve tam donanımlı düşmanlardır.
Yoksa o hava koşullarında üç, beş çapulcunun böyle bir operasyona kalkışacağı ve böylesi bir saldırı yapacağı akıl işi değildir.
Malum bölge ABD'nin kontrolünde. CIA ve MOSSAD orada. Ama bize, PKK saldırdı denildi.
Yılın ilk günün biterken ajanslara Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hamas'ın siyasi kanadının üst düzey isimlerinden Salih Aruri öldürüldü, haberi düştü.
Yılın ikinci günü biterken de bu kez İran'dan haber geldi. İran'da Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ABD tarafından öldürülmesinin dördüncü yılında, Süleymani'nin mezarı yakınında düzenlenen tören sırasında art arda iki patlamada yüze yakın kişi öldü, iki yüzden fazla kişi yaralandı.
Kim yaptı, sorusunun cevabı belli. İsrail yapacağım, dedi ve yaptı.
MİT ve MOSSAD
Bu süreçte İsrail'in açıklamaları üzerine ülkemizde, MOSSAD ajanlarına yönelik operasyonlar başlatıldı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, paylaştığı X mesajında operasyonun Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nce düzenlendiğini duyurarak 143 bin 830 euro, 23 bin 680 dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, 1 adet adet ruhsatsız tabanca ve çok sayıda fişek ve dijital materyale el konulduğunu, açıkladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, MOSSAD'a yönelik yapılan operasyonlara ilişkin "Casusluk soruşturmaları yeni değil, şu an 34 gözaltı var. Hakkında işlem yapılan kişi sayısı 100'ü geçmiş durumda, 12 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmada, İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD'ın Türkiye'de insani mülahazalarla ikamet eden "Filistinli ve İsrail'in yaptıklarına karşı olan İsrailli aktivistlere kişilere yönelik keşif, takip, darp ve adam kaçırma gibi işler yapmayı amaçladığı bilgilerinin tespit edildiği" ifade edildi.
MOSSAD'ın Filistinli ajanları
Gözaltına alınan bu zanlıların çoğu Filistinli Arap. Camilerde vaaz verenler, sağlık kurumlarında çalışanlar da var.
Bu noktada BTP Lideri Hüseyin Baş'ın konuya yaptığı değerlendirme oldukça ilginçti. Sayın Baş; "Bunun Türk versiyonu yok mu sanıyorsunuz? Peki ya bunun CIA versiyonu da mı yok sanıyorsunuz? Eğer öyle sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz" diyordu.
Serbest bırakılan MOSSAD ajanları
2018 yılının Ramazan ayında İsrail, Mescid-i Aksa'yı bastı. Ardından Gazze'yi bombalamaya başladı. Binlerce Müslümanı katletti.
Erdoğan, İstanbul'da Filistin mitingi yaptı. Bugün söylediklerini, o günde söylemişti. İsrail'de aynen karşılık vermiş ve tehdit etmişti.
İşte o günlerde MİT yine MOSSAD ajanı avına çıkmış, onlarca kişi gözaltına alınmış, 16'sı tutuklanmış ve bu kişiler hakkında, 'siyasal ve askeri casusluk' suçu kapsamında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İsrail gizli servisinin irtibata geçtiği Türkiye'deki Filistin ve Suriye uyruklu kişilere, ülkedeki Filistinliler başta olmak üzere yabancı uyruklu kişilerin kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini takip etmek için para karşılığı casusluk yaptırdığı kaydediliyordu.
Dava devam ederken Sayın Erdoğan, Saray'a davet ettiği Hahamlardan, İsrail ile yeniden dost olmak için aracılık yapmalarını istemiş ve İsrail ile yeniden dost olmuşlardı.
İsrail cumhurbaşkanı, ülkemize gelmiş sıcak mesajlar vermişti. 20 yıla kadar hapsi istenen bu şahısların hepsi, Mayıs 2023 te serbest bırakılmıştı.
Erdoğan'ın evini gözetleyenler
Yine 2021 yılında İsrailli bir çift, Erdoğan'ın İstanbul'daki konutunu gözetledikleri iddiasıyla tutuklanmıştı.
Yandaş medya ve troller ortalığı ayağı kaldırıyordu. O da ne! Bir sabah Cumhurbaşkanımızı evini gözetleyen bu İsrailli çift serbest bırakılmış ve özel bir jetle İsrail'e gidiyordu.
Dönemin İsrail Başbakanı Naftali Bennet ile Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in ortak açıklamasında "Türkiye'yle ortak çabaların sonucunda Mordi ve Natali Oknin ülkelerine dönüyor. Türkiye Cumhurbaşkanı ve hükümetine işbirlikleri için teşekkür ediyoruz" diyordu.
Ayrıca İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un da çiftin serbest bırakılması için özel çaba gösterdiği belirtiliyordu.
Evet, Türkiye'de yargı bağımsız…
İsrail ise terör devletidir…
Bizi sorumlu tutma Ya Rabbi!
- Atatürk çok büyük bir adammış vesselam -1- / 10.11.2024
- Kürtlerin sorunları belli, Kürtçülerin niyetleri de / 09.11.2024
- Kibir iktidarın gözlerini kör etti / 08.11.2024
- AKP’nin Filistin maskesi düştü / 07.11.2024
- AKP, MHP, CHP, DEM kimin oyuncularıdır? / 06.11.2024
- Sözde Kürt sorununa Atatürk ne diyor? / 04.11.2024
- Bebek katili iktidara nefes aldırdı / 03.11.2024
- Bizden başka herkese kapı açtılar / 02.11.2024
- Apo’nun ipini Türkiye’ye taktılar / 01.11.2024