Geldiğimiz noktada Fetullah Gülen ve örgütünü birkaç ana başlıkla incelersek;
1- Bu yapılanma Fetullah Gülen ile başlamadı. Tam aksine Fetullah Gülen bu yapılanmanın son temsilcilerinden biridir.
2- Bu yapılanmaları planlayanlar dün İngiltere bugün ise ABD'dir.
3- Bu yapılanmaların başına her zaman dini bilgisi ve hitabeti çok iyi, halkın nazarında itibar gören şahıslar getirilmiştir.
4- Bu yapılanmalar bir yandan özellikle eğitim kurumları vasıtasıyla yetiştirdiği insanları devletin kilit noktalarına getirirken diğer yandan dün medrese, bugün ise Diyanet ve özel vakıflar, tarikatlar, cemaatler aracılığıyla halkın özel ilgi ve güvenini kazanma yolunu kullanmıştır.
5- Bu yapılanmalar her daim hangi zihniyetten olursa olsun devleti yönetenler ile çok iyi ve özel ilişkiler kurmuştur.
6- Bu yapılanmaların yetiştirdiği kişiler bilgi donanımlı, kabiliyetli ve her ortama uyum sağlayan bir altyapıya sahiptir.
7- Bu yapılanmaların merhamet, şefkat, kardeşlik kavramları üzerine stratejilerini geliştirerek insanımızın duygularına da hükmetmiştir.
8- Bu yapılanmalar her daim İslam Coğrafyasındaki eksiklikleri öne çıkararak Müslümanları hedef almıştır.
9- Bu yapılanmalar asla batı toplumundaki vahşet, sınır tanımazlık, sömürü ve ahlaksızlığı gündeme getirmemiştir.
10- Bu yapılanmaların babası Haçlı dünyası olduğu gibi fikir ve finansman babası da Haçlı dünyasıdır.
Bu maddeler daha da genişletilebilir. Ve bu maddelerin doğruluğunu FETÖ ispat ettiği gibi devlet ve millet olarak da yaşadık. Anlamış olmamız lazımdır.
Dedim ya bu yapılanma yeni değildir. Aynı zihniyet, bu milletin bağımsızlığını engellemek için Milli Mücadele yıllarında da varını yoğunu ortaya koydu.
Bugün Fetullah Gülen liderliğindeki FETÖ, o günlerde Said Nursi, Mustafa Sabri, İskilipli Atıf, Şeyh Said, Seyit Rıza, Derviş Mehmet gibi birçok isimler liderliğinde ortaya çıkmıştı.
Bu kişilerin başkanlığa getirildiği birkaç cemiyetin adını hatırlayalım; Teali İslam Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti, İngiliz Muhipleri Cemiyeti gibi.
Bu cemiyetlerin asıl kurucusu kim? İngilizler. Finansörü kim? İngilizler. Bu cemiyetlerin hedefi kim? Kuvay-ı Milliye. Yani Haçlıya karşı Türk Milletini bağımsızlığa kavuşturmak, ay yıldızlı bayrağımızı bu topraklarda daim dalgalandırmak isteyen o büyük önder Atatürk ve Türk Milleti.
Bu kişi ve cemiyetler, Saray'ı da arkalarına alarak Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve bağımsızlık mücadelesine katılan Türk Milleti için sözde fetvalar çıkarmış, bu özgürlük hareketine dâhil olanların kâfir olduklarını, katli vacip olduklarını yazmışlardı.
Aslında kendi küfürlerine delalet eden bu belgeleri yandaş medyada yayınlamış, Anadolu'daki yerel yönetimlere göndermiş ve ilginçtir (!) Yunan uçakları ile Anadolu üzerinden halka ulaştırmak için dağıtmışlardır.
Kâfir ve münafıkların bir hesabı olduğu gibi Allah'ın da (c.c.) bir hesabı vardır ve o hesap M. Kemal ve Türk Milleti eliyle gerçekleşmiş, kâfir ve münafıkların oyununu bozmuştur.
Ama kâfir yani Haçlı ve münafıklar hedeflerinden vazgeçmedi, vazgeçmezler de. Yokluk içinde kurulmuş genç Cumhuriyet'e karşı yine milletin dini duygularını sömürerek 30'a yakın isyan çıkarmış ama bu millete diz çöktürememişlerdir.
Sonrasında ise bu din sömürücüsü, Batı uşağı vatan hainlerinin bazıları uşaklığını yaptığı ülkelere kaçmış, yakalananlar ise ihanetlerinin bedelini ödemiştir.
Bugün de tablo aynı değil midir? Evet, FETÖ'nün görünen kısmı çökertildi. Ama başka isimler adı altında sözde din adına, hilafet adına Türk Milletine ve Ulu Önderine laf atan, aşağılamaya çalışan zihniyetler zehirlerini kusmaya devam ediyor.
Bizler, Prof. Dr. Haydar Baş önderliğinde, "Hoş Geldin Atatürk, Atatürk vatandır" dedikçe kuduruyorlar ve kinlerini açığa vurmaya başladılar. Bu münafıkları hem yöneticilerimizin, hem de milletimizin görmesi ve acilen önlem alması lazımdır. Yoksa 15 Temmuz'dan daha vahim sonuçlar yaşamamız
kaçınılmazdır.
1- Bu yapılanma Fetullah Gülen ile başlamadı. Tam aksine Fetullah Gülen bu yapılanmanın son temsilcilerinden biridir.
2- Bu yapılanmaları planlayanlar dün İngiltere bugün ise ABD'dir.
3- Bu yapılanmaların başına her zaman dini bilgisi ve hitabeti çok iyi, halkın nazarında itibar gören şahıslar getirilmiştir.
4- Bu yapılanmalar bir yandan özellikle eğitim kurumları vasıtasıyla yetiştirdiği insanları devletin kilit noktalarına getirirken diğer yandan dün medrese, bugün ise Diyanet ve özel vakıflar, tarikatlar, cemaatler aracılığıyla halkın özel ilgi ve güvenini kazanma yolunu kullanmıştır.
5- Bu yapılanmalar her daim hangi zihniyetten olursa olsun devleti yönetenler ile çok iyi ve özel ilişkiler kurmuştur.
6- Bu yapılanmaların yetiştirdiği kişiler bilgi donanımlı, kabiliyetli ve her ortama uyum sağlayan bir altyapıya sahiptir.
7- Bu yapılanmaların merhamet, şefkat, kardeşlik kavramları üzerine stratejilerini geliştirerek insanımızın duygularına da hükmetmiştir.
8- Bu yapılanmalar her daim İslam Coğrafyasındaki eksiklikleri öne çıkararak Müslümanları hedef almıştır.
9- Bu yapılanmalar asla batı toplumundaki vahşet, sınır tanımazlık, sömürü ve ahlaksızlığı gündeme getirmemiştir.
10- Bu yapılanmaların babası Haçlı dünyası olduğu gibi fikir ve finansman babası da Haçlı dünyasıdır.
Bu maddeler daha da genişletilebilir. Ve bu maddelerin doğruluğunu FETÖ ispat ettiği gibi devlet ve millet olarak da yaşadık. Anlamış olmamız lazımdır.
Dedim ya bu yapılanma yeni değildir. Aynı zihniyet, bu milletin bağımsızlığını engellemek için Milli Mücadele yıllarında da varını yoğunu ortaya koydu.
Bugün Fetullah Gülen liderliğindeki FETÖ, o günlerde Said Nursi, Mustafa Sabri, İskilipli Atıf, Şeyh Said, Seyit Rıza, Derviş Mehmet gibi birçok isimler liderliğinde ortaya çıkmıştı.
Bu kişilerin başkanlığa getirildiği birkaç cemiyetin adını hatırlayalım; Teali İslam Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti, İngiliz Muhipleri Cemiyeti gibi.
Bu cemiyetlerin asıl kurucusu kim? İngilizler. Finansörü kim? İngilizler. Bu cemiyetlerin hedefi kim? Kuvay-ı Milliye. Yani Haçlıya karşı Türk Milletini bağımsızlığa kavuşturmak, ay yıldızlı bayrağımızı bu topraklarda daim dalgalandırmak isteyen o büyük önder Atatürk ve Türk Milleti.
Bu kişi ve cemiyetler, Saray'ı da arkalarına alarak Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve bağımsızlık mücadelesine katılan Türk Milleti için sözde fetvalar çıkarmış, bu özgürlük hareketine dâhil olanların kâfir olduklarını, katli vacip olduklarını yazmışlardı.
Aslında kendi küfürlerine delalet eden bu belgeleri yandaş medyada yayınlamış, Anadolu'daki yerel yönetimlere göndermiş ve ilginçtir (!) Yunan uçakları ile Anadolu üzerinden halka ulaştırmak için dağıtmışlardır.
Kâfir ve münafıkların bir hesabı olduğu gibi Allah'ın da (c.c.) bir hesabı vardır ve o hesap M. Kemal ve Türk Milleti eliyle gerçekleşmiş, kâfir ve münafıkların oyununu bozmuştur.
Ama kâfir yani Haçlı ve münafıklar hedeflerinden vazgeçmedi, vazgeçmezler de. Yokluk içinde kurulmuş genç Cumhuriyet'e karşı yine milletin dini duygularını sömürerek 30'a yakın isyan çıkarmış ama bu millete diz çöktürememişlerdir.
Sonrasında ise bu din sömürücüsü, Batı uşağı vatan hainlerinin bazıları uşaklığını yaptığı ülkelere kaçmış, yakalananlar ise ihanetlerinin bedelini ödemiştir.
Bugün de tablo aynı değil midir? Evet, FETÖ'nün görünen kısmı çökertildi. Ama başka isimler adı altında sözde din adına, hilafet adına Türk Milletine ve Ulu Önderine laf atan, aşağılamaya çalışan zihniyetler zehirlerini kusmaya devam ediyor.
Bizler, Prof. Dr. Haydar Baş önderliğinde, "Hoş Geldin Atatürk, Atatürk vatandır" dedikçe kuduruyorlar ve kinlerini açığa vurmaya başladılar. Bu münafıkları hem yöneticilerimizin, hem de milletimizin görmesi ve acilen önlem alması lazımdır. Yoksa 15 Temmuz'dan daha vahim sonuçlar yaşamamız
kaçınılmazdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025