İnsanın doğuştan gelen haklarını elde etmesinde ve bu haklarını korumasında sorumluluk Milli Devlete aittir.
Milli Devlet vatandaşlarının sahip olduğu bu hakları yaşayabilmesi için elinde ki yetkileri kullanır. Bu manada devletin sahip olduğu egemenlik ve yaptırım gücü sadece insan yararına dönüktür.Devletin yapılanması içerisinde oluşturulan kurumların hedefi insana hizmettir. Toplum içinde yaşayan bireylerin haklarını koruma ve hürriyetlerini temin noktasında devlet vardır. Fertlerin ve toplumun denetlenmesi, hem bireylerin yararınadır.Hem de topyekün huzur ve adaletin garantisidir.
Devlet toplumsal dengeyi sağlarYani devletin, bir siyasi örgütlenme olarak, toplumsal dengeyi sağlamak, vatandaşlarına hak vermek vazifesi iken; bunu hayata geçirebilmek için yararlandığı "yaptırım gücü" de vatandaşları içindir. Ferdi ve toplumsal kalkınmanın huzurunun güvencesi olan devlet, yani Sosyal Devlet/Milli Devlet, işte bu gerekçelerle güçlü ve daim olmalıdır. Yeri gelmişken belirtelim ki, milletlerin var olabilmesi üç ana kurumun güçlü olmasına bağlıdır; güçlü devlet, güçlü ordu, güçlü aile... Bu üç ana kurumun varlığı milletlerin varlıklarını devam ettirebilmeleri için olmazsa olmaz hükmündedir. Bu unsurlardan herhangi birinde meydana gelecek zafiyet, milletlerin tarih sahnesinden silinmesine, kimliklerinin yok olmasına sebep olmaktadır.
Milli devlet, tam bağımsızlığı esas alırMilli Devlet'in, milletin değerlerine sahip çıkabilmesi için yukarıda bahsettiğimiz örgütlenmesinin yanında, "tam bağımsız" lığı esastır. Bir devletin yaşayabilmesi için, bölgesindeki ve dünyadaki dengeleri de dikkate alarak tam bağımsızlığından ve değerlerinden taviz vermeyeceği bir politika izlemesi gerekir. Tam bağımsızlık demek, devletin idaresinde ancak milletin iradesinin hakim olması demektir. Bunun adı elbette demokrasidir. Sosyal Devlet/Milli Devlet, dışında diğer sistemlerin demokratik olması mümkün değildir. Çünkü, adı ister global odaklar olsun, ister içeride belli elit zümre olsun, devletin idaresine hakim olduklarında; devletler ellerindeki yetkileri ve kaynakları, bu zümre için kullanmaya başladıkları için artık orada demokrasiden bahsetmek mümkün değildir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Yuri Kadak / Rektör, Sosyal Bilimler EnstitüsüProf. Dr. Baş, insanlık ve bilim adına bir yüzakı bilgedirÖzelleştirme hareketine en hızlı katılanlar, sosyalist bloktan ayrılan ülkeler oldu. Rusya ve Baltık ülkeleri başta olmak üzere bütün devlet işletmeleri hızla el değiştirdi. Neoliberal ideoloji, bu ülkelerde öyle kök saldı ki, bugün Avrupa Birliği pazar ekonomisini toplumun ihtiyaçlarına daha duyarlı hale getirmeye çalışırken; Estonya ve Letonya buna direniyor. Bu noktada sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın üç tane uluslar arası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli, bilimsel yol gösteriyor, çözüm ve proje sunuyor, labirentleri ortadan kaldırıyor. Nitekim, Estonya ve Letonya'dan birçok bilim adamı ve ekonomi uzman, Prof. Dr. Baş'ın modeli ve kendileriyle bizzat tanışmak için bu kongrelere iştirak ettiler, hayli istifade ettiler. Estonya ve Letonya, bu Milli Ekonomi Modeli kongrelerinden edindiği yol haritalarıyla kendilerini garanti altına aldılar. Yirminci yüzyıl sonlarında, devlet ve vatandaş arasındaki bağın hiçbir mantıki gerekçeye dayanmadan yıpratılması, hatta koparılmaya çalışılarak dengelerin zorlanması çok ciddi problemlerden biri? Eserde benim en önemli bulduğum yön bu problemi telafi eden bir mekanizmayı somutlaştırması ve formülleştirmesi. Prof. Dr. Baş, devleti güçlendirirken, Sosyal Devlet enstrümanlarıyla milleti de kuvvetlendiriyor; "kaba devlet"i değil, bilakis "baba devlet" yapısını oluşturuyor.
Milli Devlet vatandaşlarının sahip olduğu bu hakları yaşayabilmesi için elinde ki yetkileri kullanır. Bu manada devletin sahip olduğu egemenlik ve yaptırım gücü sadece insan yararına dönüktür.Devletin yapılanması içerisinde oluşturulan kurumların hedefi insana hizmettir. Toplum içinde yaşayan bireylerin haklarını koruma ve hürriyetlerini temin noktasında devlet vardır. Fertlerin ve toplumun denetlenmesi, hem bireylerin yararınadır.Hem de topyekün huzur ve adaletin garantisidir.
Devlet toplumsal dengeyi sağlarYani devletin, bir siyasi örgütlenme olarak, toplumsal dengeyi sağlamak, vatandaşlarına hak vermek vazifesi iken; bunu hayata geçirebilmek için yararlandığı "yaptırım gücü" de vatandaşları içindir. Ferdi ve toplumsal kalkınmanın huzurunun güvencesi olan devlet, yani Sosyal Devlet/Milli Devlet, işte bu gerekçelerle güçlü ve daim olmalıdır. Yeri gelmişken belirtelim ki, milletlerin var olabilmesi üç ana kurumun güçlü olmasına bağlıdır; güçlü devlet, güçlü ordu, güçlü aile... Bu üç ana kurumun varlığı milletlerin varlıklarını devam ettirebilmeleri için olmazsa olmaz hükmündedir. Bu unsurlardan herhangi birinde meydana gelecek zafiyet, milletlerin tarih sahnesinden silinmesine, kimliklerinin yok olmasına sebep olmaktadır.
Milli devlet, tam bağımsızlığı esas alırMilli Devlet'in, milletin değerlerine sahip çıkabilmesi için yukarıda bahsettiğimiz örgütlenmesinin yanında, "tam bağımsız" lığı esastır. Bir devletin yaşayabilmesi için, bölgesindeki ve dünyadaki dengeleri de dikkate alarak tam bağımsızlığından ve değerlerinden taviz vermeyeceği bir politika izlemesi gerekir. Tam bağımsızlık demek, devletin idaresinde ancak milletin iradesinin hakim olması demektir. Bunun adı elbette demokrasidir. Sosyal Devlet/Milli Devlet, dışında diğer sistemlerin demokratik olması mümkün değildir. Çünkü, adı ister global odaklar olsun, ister içeride belli elit zümre olsun, devletin idaresine hakim olduklarında; devletler ellerindeki yetkileri ve kaynakları, bu zümre için kullanmaya başladıkları için artık orada demokrasiden bahsetmek mümkün değildir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Yuri Kadak / Rektör, Sosyal Bilimler EnstitüsüProf. Dr. Baş, insanlık ve bilim adına bir yüzakı bilgedirÖzelleştirme hareketine en hızlı katılanlar, sosyalist bloktan ayrılan ülkeler oldu. Rusya ve Baltık ülkeleri başta olmak üzere bütün devlet işletmeleri hızla el değiştirdi. Neoliberal ideoloji, bu ülkelerde öyle kök saldı ki, bugün Avrupa Birliği pazar ekonomisini toplumun ihtiyaçlarına daha duyarlı hale getirmeye çalışırken; Estonya ve Letonya buna direniyor. Bu noktada sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın üç tane uluslar arası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli, bilimsel yol gösteriyor, çözüm ve proje sunuyor, labirentleri ortadan kaldırıyor. Nitekim, Estonya ve Letonya'dan birçok bilim adamı ve ekonomi uzman, Prof. Dr. Baş'ın modeli ve kendileriyle bizzat tanışmak için bu kongrelere iştirak ettiler, hayli istifade ettiler. Estonya ve Letonya, bu Milli Ekonomi Modeli kongrelerinden edindiği yol haritalarıyla kendilerini garanti altına aldılar. Yirminci yüzyıl sonlarında, devlet ve vatandaş arasındaki bağın hiçbir mantıki gerekçeye dayanmadan yıpratılması, hatta koparılmaya çalışılarak dengelerin zorlanması çok ciddi problemlerden biri? Eserde benim en önemli bulduğum yön bu problemi telafi eden bir mekanizmayı somutlaştırması ve formülleştirmesi. Prof. Dr. Baş, devleti güçlendirirken, Sosyal Devlet enstrümanlarıyla milleti de kuvvetlendiriyor; "kaba devlet"i değil, bilakis "baba devlet" yapısını oluşturuyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.