2004 yılında Eskişehir'e geldiğimde ismini ilk belleğime yazdığım değerlerimizden bir tanesiydi.
Şöyle ki elime ilk geçen Eskişehir'de ikamet eden hemşerilerimin isim listesinin ilk sırasında onun ismi yazılıydı.
Yapılacak faaliyetlerin davet listelerini hazırlarken önce onun ismini okurduk toplantılarda.
Birçok Gümüşhaneliler gecesine ailece katılır geçmiş günlerini hemşerileriyle konuşmaktan haz duyardı.
Geçtiğimiz Cuma gecesinin ilerleyen vaktinde cep telefonuma gelen bir mesaj ile duyduk aramızdan ayrılışını. Mesaj Prof. Dr. Muzaffer Metintaş hocamızdandı. "Hüseyin Bey babam Selahattin Metintaş'ı bu gece kaybettik. Cenazesi yarın öğlen..." diye devam eden mesajı okuyunca "dünya fani ölüm ani" gerçeğini bir kez daha yaşadım.
Belli ki mülk evinin sahibinden "Selahattin Metintaş" amcamız için de tahliye kararı verilmiş. Yani emir büyük yerden geliyor. Mevla rahmet etsin.
Son yolculuğunda çok sevdiği hemşerileri onu yalnız bırakmadı. Dernek yönetim kurulu üyelerimizin tamamı cenazesindeydi.
Hatta Kütahya Valimiz hemşerimiz Sayın Ahmet Hamdi Nayir Bey de cenazeye katılanlar arasındaydı.
Alçak gönüllü, mütevazı, güler yüzlü yapısıyla has bir Gümüşhaneliydi Selahattin amcamız. Uzun süredir Eskişehir'de ikamet etmesine rağmen mesafelerin önemi yok dercesine memleketiyle olan ilgisini hiç kesmemişti.
Evine Habib Bulguroğlu beyle ziyaretine gittiğimizde hep Gümüşhane'de geçen zamanlarından ve hatıralarından bahsetmişti. Hemşerilerini karşısında görünce heyecanlanmıştı.
Çalışkanlığının yanında, ilime çok büyük değer vermiş olmasından mıdır bilinmez ama ülkemize sahasında uzman "üç ilim adamı" yetiştiren örnek alınacak bir babaydı.
Hava Kuvvetlerinde astsubay olarak çalışırken memur maaşıyla üç evladını da okutup akademisyen yapmak her babanın yapacağı iş değil dostlarım. Ama Selahattin amca bunu başaran bir büyüğümüzdü. Evlatları içinde tanıdığımız büyük oğlu Prof. Dr. Muzaffer Metintaş hocamızla görüşüyorduk. Ama cenazede gördük ki geride iki tane daha kıymetli evladı var.
Cenaze için Gümüşhane'den gelen dostlarımızdan Selahattin amcamızın eniştesi Abdul Bektaş abimiz, bizi kıymetli hocalarımızla tanıştırınca memnun olduk. Kızı Prof. Dr. Güler (Metintaş) Çolak ile tanıştık. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Biyoloji Fakültesinin tecrübeli ilim kadınlarından birisi olduğunu öğrendik. Yine ailenin en küçüğü Yrd. Doç. Dr. Mustafa Metintaş beyle tanışma imkanımız oldu. Aynı üniversitenin Tarih Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yaptığını öğrendik.
Ülkemiz zor günlerden geçerken "tarihini bilmeyen geleceğini de bilmez" düşüncesinden hareketle Yrd. Doç. Dr. Mustafa Metintaş Beyden Şubat ayı içerisinde Gümüşhane'nin düşman işgalinden kurtuluş günlerini "yakın tarih uzmanı" olarak kendisinden dinleme imkanımız olacak.
Rahmetli Selahattin Metintaş amcamız arkasında böylesi nitelikli evlatlar yetiştirerek ülkesine en büyük mirası bırakıp her fani gibi ahiret yurduna göç etti. Ne mutlu.
Büyük oğlu Prof. Dr. Muzaffer Metintaş hocamız, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Ana Bilim Dalında çok başarılı bir ilim adamı hemşerimiz. Uluslararası başarılara imza atmış deyim yerinde ise "hastalarının göğsünü iyileştiren" bizimse "göğsümüzü kabartan" bir kariyeri var ortada. Aynı zamanda sevgili hocamız ESOGÜ Akciğer ve Plevra Kanserleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevini de yürütmekte. Ait olduğu toprakları ve kökleri hiç bir zaman unutmayan vatanına milletine aşık, Prof. Dr. Muzaffer hocamız aynı zamanda Eskişehir'deki Gümüşhaneliler Derneğimizin de onur kurulu üyesi. Dernek olarak her türlü faaliyette madden ve manen varlığını hep yanımızda hissettiğimiz kıymetli hemşerilerimizden bir tanesi.
Bundan böyle dernek faaliyetlerimizde inanıyorum ki, Güler ve Mustafa hocalarımızda varlıklarıyla derneğimize güç ve kuvvet verecektir.
Bu vesileyle "Metintaş" ailesinin acısı paylaşıyor, sabır diliyorum. Merhum Selahattin amcamıza yüce Mevla'dan rahmet diliyorum. Kabri nur mekanı cennet olsun.
Şöyle ki elime ilk geçen Eskişehir'de ikamet eden hemşerilerimin isim listesinin ilk sırasında onun ismi yazılıydı.
Yapılacak faaliyetlerin davet listelerini hazırlarken önce onun ismini okurduk toplantılarda.
Birçok Gümüşhaneliler gecesine ailece katılır geçmiş günlerini hemşerileriyle konuşmaktan haz duyardı.
Geçtiğimiz Cuma gecesinin ilerleyen vaktinde cep telefonuma gelen bir mesaj ile duyduk aramızdan ayrılışını. Mesaj Prof. Dr. Muzaffer Metintaş hocamızdandı. "Hüseyin Bey babam Selahattin Metintaş'ı bu gece kaybettik. Cenazesi yarın öğlen..." diye devam eden mesajı okuyunca "dünya fani ölüm ani" gerçeğini bir kez daha yaşadım.
Belli ki mülk evinin sahibinden "Selahattin Metintaş" amcamız için de tahliye kararı verilmiş. Yani emir büyük yerden geliyor. Mevla rahmet etsin.
Son yolculuğunda çok sevdiği hemşerileri onu yalnız bırakmadı. Dernek yönetim kurulu üyelerimizin tamamı cenazesindeydi.
Hatta Kütahya Valimiz hemşerimiz Sayın Ahmet Hamdi Nayir Bey de cenazeye katılanlar arasındaydı.
Alçak gönüllü, mütevazı, güler yüzlü yapısıyla has bir Gümüşhaneliydi Selahattin amcamız. Uzun süredir Eskişehir'de ikamet etmesine rağmen mesafelerin önemi yok dercesine memleketiyle olan ilgisini hiç kesmemişti.
Evine Habib Bulguroğlu beyle ziyaretine gittiğimizde hep Gümüşhane'de geçen zamanlarından ve hatıralarından bahsetmişti. Hemşerilerini karşısında görünce heyecanlanmıştı.
Çalışkanlığının yanında, ilime çok büyük değer vermiş olmasından mıdır bilinmez ama ülkemize sahasında uzman "üç ilim adamı" yetiştiren örnek alınacak bir babaydı.
Hava Kuvvetlerinde astsubay olarak çalışırken memur maaşıyla üç evladını da okutup akademisyen yapmak her babanın yapacağı iş değil dostlarım. Ama Selahattin amca bunu başaran bir büyüğümüzdü. Evlatları içinde tanıdığımız büyük oğlu Prof. Dr. Muzaffer Metintaş hocamızla görüşüyorduk. Ama cenazede gördük ki geride iki tane daha kıymetli evladı var.
Cenaze için Gümüşhane'den gelen dostlarımızdan Selahattin amcamızın eniştesi Abdul Bektaş abimiz, bizi kıymetli hocalarımızla tanıştırınca memnun olduk. Kızı Prof. Dr. Güler (Metintaş) Çolak ile tanıştık. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Biyoloji Fakültesinin tecrübeli ilim kadınlarından birisi olduğunu öğrendik. Yine ailenin en küçüğü Yrd. Doç. Dr. Mustafa Metintaş beyle tanışma imkanımız oldu. Aynı üniversitenin Tarih Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yaptığını öğrendik.
Ülkemiz zor günlerden geçerken "tarihini bilmeyen geleceğini de bilmez" düşüncesinden hareketle Yrd. Doç. Dr. Mustafa Metintaş Beyden Şubat ayı içerisinde Gümüşhane'nin düşman işgalinden kurtuluş günlerini "yakın tarih uzmanı" olarak kendisinden dinleme imkanımız olacak.
Rahmetli Selahattin Metintaş amcamız arkasında böylesi nitelikli evlatlar yetiştirerek ülkesine en büyük mirası bırakıp her fani gibi ahiret yurduna göç etti. Ne mutlu.
Büyük oğlu Prof. Dr. Muzaffer Metintaş hocamız, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Ana Bilim Dalında çok başarılı bir ilim adamı hemşerimiz. Uluslararası başarılara imza atmış deyim yerinde ise "hastalarının göğsünü iyileştiren" bizimse "göğsümüzü kabartan" bir kariyeri var ortada. Aynı zamanda sevgili hocamız ESOGÜ Akciğer ve Plevra Kanserleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevini de yürütmekte. Ait olduğu toprakları ve kökleri hiç bir zaman unutmayan vatanına milletine aşık, Prof. Dr. Muzaffer hocamız aynı zamanda Eskişehir'deki Gümüşhaneliler Derneğimizin de onur kurulu üyesi. Dernek olarak her türlü faaliyette madden ve manen varlığını hep yanımızda hissettiğimiz kıymetli hemşerilerimizden bir tanesi.
Bundan böyle dernek faaliyetlerimizde inanıyorum ki, Güler ve Mustafa hocalarımızda varlıklarıyla derneğimize güç ve kuvvet verecektir.
Bu vesileyle "Metintaş" ailesinin acısı paylaşıyor, sabır diliyorum. Merhum Selahattin amcamıza yüce Mevla'dan rahmet diliyorum. Kabri nur mekanı cennet olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
- Neden dedeler parklarda oturur bilir misiniz? / 02.04.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024