Merkez Bankasının radikal faiz artırımı bile dövizde fiyatları dizginlemeye yetmedi.
Rekor faiz artışı müdahalesinden sonra 2.16 seviyelerini gören dolar bu seviyede sadece birkaç saat tutunabildi.
Dün saat 11 sularında dolar 2.23 TL olmuştu.
Daha önce piyasaya dolar satarak müdahale eden Merkez Bankası, elindeki son koz olan faiz artırımını da tek seferde böylece harcamış oldu.
Şimdi ne olacak?
Ne olacağını söyleyeyim, bu aşamadan sonra dünyadaki finansal gelişmeleri yönlendiren güçlerin fiyatlarla istediği şekilde oynamalarını Merkez Bankası sadece seyredecek.
Çünkü en radikal müdahaleleriniz bile dolar üzerinde ancak sivrisinek vızıltısı kadar etki bırakıyor.
Elindeki imkânlar sınırlı olan Merkez Bankası'nın elinden fazla bir şey gelmiyor. Çünkü Türkiye ekonomisinde bütün ipler başkalarının elinde.
Böyle durumlarda birileri birkaç saat içerisinde milyonlarca dolar kazanırken aynı hızda Türkiye ve milletimiz ise fakirleşmektedir.
Birilerinin cebine giren bu paralar maalesef milletten çıkacaktır.
İşte AKP hükümetinin 12 yılda ülke ekonomisini getirdiği nokta burasıdır.
Hani ekonomimiz çok güçlüydü?
Hani kolay kolay kriz olmazdı?
Demek ki hükümetin güçlü olduğunu iddia ettiği ekonomideki dengeler pamuk ipliğine bağlıymış.
İşte şimdi bu son bağ da kopmuş oldu.
Türkiye ekonomisinde atılan adımlar içerisinde milli diye hiçbir şey yok.
Bastığımız para bizim değil.
Merkez Bankası bizim değil.
Söz bizim değil.
Kararlar da bizim değil.
Bugün Türkiye basacağı kendi parasına karşılık önce borçlanma yapmak zorunda.
Merkez Bankası'nın kasasına koyduğu yabancı paraya karşılık kendi parasını basabilen bir ülkede ekonominin bağımsız olduğundan bahsedilebilir mi? Prof. Dr. Haydar Baş yabancı paraya karşılık basılan Türk lirasını "doların tercümesi" olarak ifade etmektedir.
Merkez bankası neden var?
Merkez Bankası'nın var oluş sebebi para basmaktır. Ülkelerin ürettiği mal ve hizmetin karşılığında senyoraj gelirlerini merkez bankaları devreye sokarlar.
Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de bugün Merkez Bankası bu asıl işlevini yapamıyor, bunun yerine çeşitli açıklamalarla piyasayı dengelemeye çalışıyor.
Asıl işlevini yapamayan, adeta esir edilmiş Merkez Bankası'nın müdahaleleri de bugün olduğu gibi etkisiz kalıyor.
Bugün başta Rusya olmak üzere pek çok ülkenin uyguladığı Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bir konuşmasında, "Merkez Bankası özgürlüğüne kavuşmalı" demişti.
Türkiye'nin yepyeni bir ekonomi anlayışı olan Milli Ekonomi Modeli'ne terfi etmesi lazımdır. Dünyanın süper gücü Milli Ekonomi Modeli'nin uyguluyorken yabancı para karşısında içine düştüğü vahim ve çaresiz durum ortadayken Türkiye'nin çözüme Fransız kalmasından daha acı ne olabilir?
Rekor faiz artışı müdahalesinden sonra 2.16 seviyelerini gören dolar bu seviyede sadece birkaç saat tutunabildi.
Dün saat 11 sularında dolar 2.23 TL olmuştu.
Daha önce piyasaya dolar satarak müdahale eden Merkez Bankası, elindeki son koz olan faiz artırımını da tek seferde böylece harcamış oldu.
Şimdi ne olacak?
Ne olacağını söyleyeyim, bu aşamadan sonra dünyadaki finansal gelişmeleri yönlendiren güçlerin fiyatlarla istediği şekilde oynamalarını Merkez Bankası sadece seyredecek.
Çünkü en radikal müdahaleleriniz bile dolar üzerinde ancak sivrisinek vızıltısı kadar etki bırakıyor.
Elindeki imkânlar sınırlı olan Merkez Bankası'nın elinden fazla bir şey gelmiyor. Çünkü Türkiye ekonomisinde bütün ipler başkalarının elinde.
Böyle durumlarda birileri birkaç saat içerisinde milyonlarca dolar kazanırken aynı hızda Türkiye ve milletimiz ise fakirleşmektedir.
Birilerinin cebine giren bu paralar maalesef milletten çıkacaktır.
İşte AKP hükümetinin 12 yılda ülke ekonomisini getirdiği nokta burasıdır.
Hani ekonomimiz çok güçlüydü?
Hani kolay kolay kriz olmazdı?
Demek ki hükümetin güçlü olduğunu iddia ettiği ekonomideki dengeler pamuk ipliğine bağlıymış.
İşte şimdi bu son bağ da kopmuş oldu.
Türkiye ekonomisinde atılan adımlar içerisinde milli diye hiçbir şey yok.
Bastığımız para bizim değil.
Merkez Bankası bizim değil.
Söz bizim değil.
Kararlar da bizim değil.
Bugün Türkiye basacağı kendi parasına karşılık önce borçlanma yapmak zorunda.
Merkez Bankası'nın kasasına koyduğu yabancı paraya karşılık kendi parasını basabilen bir ülkede ekonominin bağımsız olduğundan bahsedilebilir mi? Prof. Dr. Haydar Baş yabancı paraya karşılık basılan Türk lirasını "doların tercümesi" olarak ifade etmektedir.
Merkez bankası neden var?
Merkez Bankası'nın var oluş sebebi para basmaktır. Ülkelerin ürettiği mal ve hizmetin karşılığında senyoraj gelirlerini merkez bankaları devreye sokarlar.
Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de bugün Merkez Bankası bu asıl işlevini yapamıyor, bunun yerine çeşitli açıklamalarla piyasayı dengelemeye çalışıyor.
Asıl işlevini yapamayan, adeta esir edilmiş Merkez Bankası'nın müdahaleleri de bugün olduğu gibi etkisiz kalıyor.
Bugün başta Rusya olmak üzere pek çok ülkenin uyguladığı Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bir konuşmasında, "Merkez Bankası özgürlüğüne kavuşmalı" demişti.
Türkiye'nin yepyeni bir ekonomi anlayışı olan Milli Ekonomi Modeli'ne terfi etmesi lazımdır. Dünyanın süper gücü Milli Ekonomi Modeli'nin uyguluyorken yabancı para karşısında içine düştüğü vahim ve çaresiz durum ortadayken Türkiye'nin çözüme Fransız kalmasından daha acı ne olabilir?
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024