MEM ile aileler huzura kavuşacak

Gazetemizin düzenlediği "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" konulu panel serisi tüm yurtta aralıksız devam ederken Eskişehir'de dördüncüsü yapıldı. Eskişehirli vatandaşlarımızın ilgiyle takip ettiği Panel Gündoğdu Mahallesinde gerçekleştirildi. Panel seçkin bir dinleyici kitlesi tarafından ilgiyle izlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan panelin yöneticiliğini eğitimci yazar İbrahim Gülbay yaptı. Konuşmacı olarak panele Doç. Dr. Rıdvan Kozak, hukukçu yazar Av. Fahri Gürgenburan, araştırmacı yazar Hüseyin Turhan katıldı. Selamlama konuşması yapan Mali Müşavir İsmail Savaş, Ehl-i Beyt'ten millet olarak kopuşumuzun ağır bedellerini yıllardır ödediğimizi belirterek, Mili Ekonomi Modeli gibi bir tezi olan tek liderin Prof. Dr. Haydar Baş olduğunun altını çizdi. Eskişehir Gündoğdu Mahallesi Muhtarı İbrahim Akdağ ise böyle bir panelin mahallelerinde düzenlenmesinden çok mutlu olduklarını, Alevi'si Sünni'siyle hep bir arada yaşadıklarını belirterek, bu kardeşliğin böylesi panellerle pekiştiğini sözlerine ekledi. MEM sayesinde boşanmalar azalacakPanelin ilk konuşmasını Eskişehir Anadolu Üniversitesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Rıdvan Kozak yaptı. Milli Ekonomi Modelinin uygulanabilirliğinin altını çizen Kozak, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan bu modelin ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik dar boğaza çare olabileceğini söyledi. Ekonomik zorluklardan dolayı son yıllarda ülkemizde yapılan istatistiklerde boşanmaların arttığını söyleyen Kozak, yuvaların kurulmasının ve dağılmasının ekonomi ile irtibatlı olduğunu belirtti. Hanelerin ve şirketlerin borçlu olduğunu da söyleyen Kozak, insanların açlık ve yokluğa mahkum edildiğini belirterek vatandaşlık maaşı vereceğini beyan eden Prof. Dr. Haydar Baş'ın, bu sayede mutlu ve huzurlu ailelerin kurulacağını ifade ettiğini sözlerine ekledi. Atatürk'ün Seyyid olduğunu Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendikPanelin ikinci konuşmasını hukukçu yazar Av. Fahri Gürgenburan yaptı. Gürgenburan, AKP'nin ülkemizde yapmış olduğu icraatları belge göstererek anlattı. Domuz etinin 2006 yılında serbest bırakıldığını söyleyen Gürgenburan, şayet bunu CHP yapsaydı milletin dinsiz CHP diyeceğini ama bugün kimseden ses çıkmadığını izah ederek, yayınlanan resmi gazeteyi izleyicilere gösterdi. Zinanın serbest bırakılmasının ve yeraltı kaynaklarının satılarak özelleştirilmesinin de çok tehlikeli olduğunun altını çizdi. Konuşmasının son bölümünde Atatürk'ün soy ağacını belgeleriyle birlikte anlatan Güregenburan, Prof. Dr. Haydar Baş'ın geniş arşiv araştırması sonucu, Atatürk'ün anne ve baba tarafından Ehl-i Beyt soyundan geldiğinin anlaşıldığını söyledi. Bazı kesimlerin dinsiz olarak iftira attığı ulu önder Atatürk'ün; Mihalıççık İlçesinde bulunan Cami Kebir Mahallesindeki cami inşaatına o dönem beş bin (5.000) TL. yardım yaptığını, Balıkesir'de cuma namazında hutbe okuduğunu da sözlerine ekledi.'Kur'an'da Ehl-i Beyt'le ilgili 32 ayet var'Panelde son olarak Ehl-i Beyt sunumunu yapan araştırmacı yazar Hüseyin Turhan, Atarük'ün soyağacını bulup çıkarmanın Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza ve ekibine nasip olduğunu belirterek, birlik-beraberliğin ve de kurtuluşun Ehl-i Beyt de olduğunu, başka bir kurtuluş kapısının olmadığını söyledi. Bunun böyle olduğunu kendi söylüyor diye değil de Allah ve Resulü böyle istediği için olduğunu ayet ve hadislerle izah etti. Ehli Sünnet'e ait Kur'an'da hiçbir ayet bulunmadığını ancak Ehl-i Beyt'le ilgili 32 ayetin var olduğunu dinleyicilerle paylaştı. Tathir-Meveddet-Ebrar ayetlerini okuyarak anlamlarını izleyicilerle paylaşan Turhan, bütün bunları, Ehl-i Beyt açılımı ile ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş sayesinde öğrendiklerini ve ondan öğrendikleri bilgileri yurdumuzun dört bir tarafında düzenlenen paneller ile halka aktarıldığını söyledi. Mezhep imamlarının tamamının Ehl-i Beyt'le beraber olduğunu, İmam Şafi'nin Şura Suresi 23. ayeti mucibince bunun farz olduğunu söylediğini belirten Turhan, Bütün tasavvufi yolların İmam Ali ve Ehl-i Beyt'ten beslendiğinden bahsetti. Velayet yolunun başının İmam Ali olduğunu da sözlerine ekleyen Turhan, bunun dışındaki Nakşilik, Selefilik gibi akımların tamamının batıl olduğunu ifade etti.