MEM, G20'ye damgasını vurdu

Paris'teki terör saldırılarının gölgesinde G20'de ana gündemlerden bir tanesi Suriye odaklı siyasi dengelerin kıyasıya mücadelesi, bir diğeri ise 2015 yılında dünya ekonomilerinin tamamında bir önceki yıla göre büyüme rakamlarının düşüşe geçmesi ve bozulan ekonomik dengeler.Gerek terör meselesi üzerinden Suriye konusu, gerekse ekonomi konularıyla G20, dünyada Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan ülkelerin bloğu ile kapitalist düzenin devamını isteyen taraf arasında geçiyor.Dünyaya ve Türk siyasetine yön veren Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in 2002 yılında 2000 TL ve en son 2015 yılında 5000 TL asgari ücret açıklaması G20'ye de damgasını vurarak dünya gündemine oturdu.G20 zirvesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fiyasko konuşmasıyla başladı.Dakika 1, kendi kalemize gol 1? Antalya'da yapılan G20 zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İŞ-20 ve EMEK-20 oturumundaki konuşmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kendisine yöneltilen asgari ücretle ilgili soruya; "Bana verilen rakamlar yanlış değilse Avrupa'da asgari ücret 200 euro. Bu durum da Avrupa'nın nereden nereye geldiğini gösterir" dedi. Konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Şu anda Türkiye'de konuşulan asgari ücret ise 1300-1500 TL civarında hatta daha ileri giden rakamlar da var. Türkiye'deki konum çok çok farklı bir yere doğru gidiyor. Ben bu gelişmeden de mutluyum. Ancak asgari ücret malum bir taban belirlemedir. Herhangi bir işveren kalkıp da 3 bin lira maaş verdiği zaman kimse ona sen neden veriyorsun demez. 4 bin lira verdiği zaman, niye veriyorsun demez. E ne olur? Biraz az kazanmış olur" şeklinde açıklamalarda bulundu.Yani benim bu sistemde 1300 TL olmasına dahi pek ihtimal vermediğim asgari ücretin yükü iş dünyasına kalacak. Peki, bu nasıl olacak? Erdoğan'a göre iş dünyası biraz az kazanıverse ne olur? Peki, gerçekte ne olur? Bence işveren ya aynı işi daha az işçi ile yapmaya çalışır ya da işyerini kapatır.Avrupa Birliği'nde asgari ücret acaba ne kadar? Avrupa Birliği'nde asgari ücretler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belirttiği 200 euro rakamının çok üzerinde. 2015'in ikinci yarısında Avrupa'da asgari ücretin en yüksek olduğu ülke bin 923 euro ile Lüksemburg. Lüksemburg'u bin 508 euro ile Hollanda, bin 502 ile Belçika izliyor. Ekonomik krizde olan Yunanistan'da asgari ücret aylık 683, İspanya'da ise 756 euro. Asgari ücretin 200 euro olduğu tek Avrupa Birliği üyesi ülke Bulgaristan. Ancak Bulgaristan'a en yakın ülkeler olan Macaristan'da aylık asgari ücret 333, Polonya'da ise 417 euro. (Rakamlar 2015'in ikinci yarısını kapsamaktadır.).Hatta bir Avrupa ülkesinde geçtiğimiz günlerde havayolları şirketi Lufhansa'da asgari ücret artışı için grev bile yapılmıştı.Evet, Cumhurbaşkanımızın bu konuşmasıyla AB ülkelerinde verilen asgari ücretlerden bihaber olduğunu anlıyoruz. Büyük bir gafa imza atmış oluyor. AB ülkelerinde dahi önce açlık ve yoksulluk sınırları belirleniyor. Sonra grevler yapılıyor.TÜRK??"İŞ, en son Türkiye'de eylül ayı itibariyle açlık sınırı 1.361 TL'ye çıkarken, yoksulluk sınırı 4.434 TL olduğunu açıkladı.Eğer G-20'de asgari ücret açıklıyorsanız, hele de bunu övünmek için yapıyorsanız, açlık ve yoksulluk sınırlarının çok üzerinde bir asgari ücreti verebiliyor olmanız gerekmez mi?Bizim ülkemiz için belirlenen asgari ücreti sayın Cumhurbaşkanımız 1300 TL taban maaş dese de bu maaş henüz verilmeye başlanmış değil. Ayrıca bu maaşın üzerinde verilen rakamlar için zorlayıcı bir hüküm arz etmiyor. Bir de 1300 TL üzerinde maaş alan çalışan sayısı yüzde kaça tekabül ediyor acaba? Gelir adaletsizliği sırlamasında dünyada Meksika'dan sonra en kötü ikinci ülke olduğumuzu burada belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum.Bir de 1300 TL asgari ücret veren bir işletmeci az kazanalım demeyecektir, 6 kişi çalıştırıyor ise bunu 4 kişiye düşürecek ya da işyerini kapatacaktır. Sonuç işsizliğin artması. Bu yapısal sorunlar kapitalizm çarklarından kaynaklanıyor. Çözüm mü? Bir an önce kapitalizmden kurtulmanın yollarına bakılmalıdır.Açlık sınırı altında verilecek 1300 TL asgari ücretle G20 gibi bir zirvede açlıkla gururlanıyoruz.Zirve öncesi düzenlenen B20 toplantısında konuşma yapan Ali Koç'un "Gerçek sorun Kapitalizm... Kapitalizmin kalkması gerek" çıkışı oldukça önemli. Buradan iş dünyası ve kapitalizmin çarklarından kurtulamayan bütün ülkelerin aslında çare arayışı içinde olduklarını görüyoruz. Çare demiştik? Sürekli büyümeyi, tam istihdamı ve gelir dağılımındaki adaleti sağlayan, dünyada tüketim analizine sahip tek bir ekonomik sistem var. İnsanı merkezine alarak bir ülkenin yeraltı kaynakları ve bütün zenginliklerini halkın huzuru için tüm insanına adaletle dağıtacak olan Milli Ekonomi Modeli'nin, Sosyal Devlet-Milli Devlet anlayışının hayata geçmesi şart. Çözüm Milli Ekonomi Modeli'nin uygulanmasıdır. Ülkeler arasında milli paralarla ticaret kuralının hayata geçmesidir.2005 yılından bugüne son 10 yıldır Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ait Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan ve geçtiğimiz hafta Forbes dergisinde ikinci kez yılın lideri ve en güvenilir kişi seçilen Rus lider Putin ve Rusya, BRICS ülkeleri, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ve Çin de MEM ile kapitalizmin sömürücü ve ezici kurallarından kurtuluyorlar.BRICS bankasını da kuran MEM bloğu, aralarında milli paralarla ticaret yaparak kapitalizmi çöpe attı. Öyle anlaşılıyor ki, G20'ye bu yıl uygulayıcısı Rusya ile birlikte dünyanın tek çaresi MEM damgasını vurdu.Bir de şöyle düşünelim; G20'ye katılan Cumhurbaşkanımız sıfatı ile sayın Prof. Dr. Haydar Baş olsaydı ne olurdu? Bence asgari ücret rakamı yoksulluk sınırının da üzerinde olan MEM kuralları ile 5000 TL asgari ücret veren ve bu yükü işverenin sırtına yüklemeden doğrudan devletin tamamladığını beyan ederdi. İşte o zaman millet olarak ABD ve AB ülkelerinin vatandaşlarının aldığından daha yüksek bir asgari ücret alır, bunun mutluluğu yaşayarak gurur duyardık.Ee ne diyelim o günleri yaşayabilmek dileğiyle?