Meksika’daki karteller nasıl ortaya çıktı?
Meksika’da kartellerin bu kadar öne çıkmasının nedenleri, tarihsel, ekonomik, sosyal ve siyasi faktörlerin bir kombinasyonuna dayanır
11.01.2025 06:59:00
Ruhi Sarı
Ruhi Sarı
Meksika, dünyanın en büyük uyuşturucu tüketicisi olan ABD’ye komşudur. Bu, karteller için ABD pazarına kolay erişim sağlar.
Meksika, Güney Amerika’dan (özellikle Kolombiya) gelen kokainin ABD’ye taşındığı ana güzergahlardan biridir.
1980’lerde güç kazandılar
Ülkedeki gelir eşitsizliği ve yoksulluk, insanların karteller için çalışmasını cazip hale getirmiştir. Uyuşturucu ticareti, yasal işlere kıyasla çok daha yüksek kazanç sağlar. Bu, kartellerin hızlı büyümesine katkıda bulunur.
1980’lerde Kolombiya'daki kartellere karşı ABD'nin baskıları arttığında, Meksikalı gruplar lojistik desteği devralarak güç kazandı. Tarih boyunca bazı Meksika hükümet yetkilileri, kartellerle işbirliği yapmış veya onlara karşı etkili bir şekilde mücadele edememiştir.
Güç gösterisine dönüştü
Polis ve adalet sisteminin yetersizliği, kartellerin faaliyetlerini kolaylaştırmıştır. Devlet memurlarının ve güvenlik güçlerinin kartellerle işbirliği yapması, örgütlerin güçlenmesine neden olmuştur.
Karteller arasında çıkan çatışmalar, onların güç gösterisine dönüşerek kamuoyunun dikkatini çekmiştir.
Uyuşturucu ticaretinin itici gücü
Karteller, bazı bölgelerde halka yardım ederek veya iş imkânı sağlayarak halkın desteğini kazanmıştır. Şiddet, kartellerin gücünü göstermek ve kontrolü sağlamak için kullandığı bir araçtır. Bu da onların görünürlüğünü artırmıştır.
Uyuşturucu ticaretinin itici gücü, ABD başta olmak üzere büyük tüketici pazarlardan gelen sürekli taleptir. Meksika kartelleri, sadece kokain değil, metamfetamin, eroin ve esrar gibi çeşitli uyuşturucuların üretim ve dağıtımında da etkili hale gelmiştir.
Kartellerin şiddet içeren eylemleri medyada geniş yer bulmuş, bu da halkın dikkatini daha fazla çekmiştir.
2006’da operasyonlara rağmen çatışmalar arttı
Felipe Calderon’un başlattığı ve ordunun dahil olduğu büyük uyuşturucu karşıtı operasyonlar, kartelleri zayıflatmak yerine daha çok bölünmelerine ve çatışmaların artmasına neden oldu.
Devletin askerileştirilmiş müdahaleleri, genellikle halkın güvenliğini sağlamakta yetersiz kalmış ve kartellerin halk üzerindeki etkisini artırmıştır.
Uyuşturucu ticaretinin yanı sıra insan kaçakçılığı, petrol hırsızlığı ve silah ticareti gibi diğer yasadışı faaliyetlerde de aktif hale gelmişlerdir.
Karteller, diğer ülkelerdeki organize suç gruplarıyla işbirliği yaparak küresel ölçekte faaliyet göstermektedir. Devletin halkı korumadaki başarısızlığı, kartellerin bazı bölgelerde alternatif bir otorite olarak görülmesine yol açmıştır.
Karteller, bazı bölgelerde devletin yerine geçerek yasa dışı da olsa düzen sağlamıştır.
Meksika’daki kartellerin bu kadar öne çıkması, birden fazla faktörün birleşimiyle açıklanabilir. Coğrafi avantajları, ekonomik fırsatlar, devletin yetersizlikleri ve uluslararası uyuşturucu talebi gibi nedenlerle güç kazanan karteller, şiddet ve yolsuzlukla toplum üzerinde hâkimiyet kurmuştur.
Bu sorunların çözümü, yalnızca güvenlik önlemleriyle değil, ekonomik, sosyal ve yasal reformlarla mümkün olabilir.
Meksika, Güney Amerika’dan (özellikle Kolombiya) gelen kokainin ABD’ye taşındığı ana güzergahlardan biridir.
1980’lerde güç kazandılar
Ülkedeki gelir eşitsizliği ve yoksulluk, insanların karteller için çalışmasını cazip hale getirmiştir. Uyuşturucu ticareti, yasal işlere kıyasla çok daha yüksek kazanç sağlar. Bu, kartellerin hızlı büyümesine katkıda bulunur.
1980’lerde Kolombiya'daki kartellere karşı ABD'nin baskıları arttığında, Meksikalı gruplar lojistik desteği devralarak güç kazandı. Tarih boyunca bazı Meksika hükümet yetkilileri, kartellerle işbirliği yapmış veya onlara karşı etkili bir şekilde mücadele edememiştir.
Güç gösterisine dönüştü
Polis ve adalet sisteminin yetersizliği, kartellerin faaliyetlerini kolaylaştırmıştır. Devlet memurlarının ve güvenlik güçlerinin kartellerle işbirliği yapması, örgütlerin güçlenmesine neden olmuştur.
Karteller arasında çıkan çatışmalar, onların güç gösterisine dönüşerek kamuoyunun dikkatini çekmiştir.
Uyuşturucu ticaretinin itici gücü
Karteller, bazı bölgelerde halka yardım ederek veya iş imkânı sağlayarak halkın desteğini kazanmıştır. Şiddet, kartellerin gücünü göstermek ve kontrolü sağlamak için kullandığı bir araçtır. Bu da onların görünürlüğünü artırmıştır.
Uyuşturucu ticaretinin itici gücü, ABD başta olmak üzere büyük tüketici pazarlardan gelen sürekli taleptir. Meksika kartelleri, sadece kokain değil, metamfetamin, eroin ve esrar gibi çeşitli uyuşturucuların üretim ve dağıtımında da etkili hale gelmiştir.
Kartellerin şiddet içeren eylemleri medyada geniş yer bulmuş, bu da halkın dikkatini daha fazla çekmiştir.
2006’da operasyonlara rağmen çatışmalar arttı
Felipe Calderon’un başlattığı ve ordunun dahil olduğu büyük uyuşturucu karşıtı operasyonlar, kartelleri zayıflatmak yerine daha çok bölünmelerine ve çatışmaların artmasına neden oldu.
Devletin askerileştirilmiş müdahaleleri, genellikle halkın güvenliğini sağlamakta yetersiz kalmış ve kartellerin halk üzerindeki etkisini artırmıştır.
Uyuşturucu ticaretinin yanı sıra insan kaçakçılığı, petrol hırsızlığı ve silah ticareti gibi diğer yasadışı faaliyetlerde de aktif hale gelmişlerdir.
Karteller, diğer ülkelerdeki organize suç gruplarıyla işbirliği yaparak küresel ölçekte faaliyet göstermektedir. Devletin halkı korumadaki başarısızlığı, kartellerin bazı bölgelerde alternatif bir otorite olarak görülmesine yol açmıştır.
Karteller, bazı bölgelerde devletin yerine geçerek yasa dışı da olsa düzen sağlamıştır.
Meksika’daki kartellerin bu kadar öne çıkması, birden fazla faktörün birleşimiyle açıklanabilir. Coğrafi avantajları, ekonomik fırsatlar, devletin yetersizlikleri ve uluslararası uyuşturucu talebi gibi nedenlerle güç kazanan karteller, şiddet ve yolsuzlukla toplum üzerinde hâkimiyet kurmuştur.
Bu sorunların çözümü, yalnızca güvenlik önlemleriyle değil, ekonomik, sosyal ve yasal reformlarla mümkün olabilir.