İki yıla yakındır Suriye’de Müslüman kanı akıyor. İki yıl öncesine kadar Suriye yönetimi ile sarmaş dolaş olan AKP iktidarı ABD’nin gazına gelerek 180 derece çark ederek Şam’a savaş namlularını doğrultmuş vaziyette.
İslam dünyasına yönelen modern Haçlı saldırısının uçbeyliğine soyunan sözümona İslamcı AKP, diktatör Şiilere karşı Sünni cihadı maskesi takarak isyancıları organize etti. Ancak ABD’nin ‘höt’ demesi üzerine isyancıların başına apar topar bir Hıristiyan Mücahidi(!) geçirmek zorunda kalınca takke düştü Haç göründü. Artık AKP ağzıyla kuş tutsa bu kirli savaşa meşru bir kılıf giydiremeyecek. Maskeli balonun tek oyuncusu keşke AKP’den ibaret olsa. Kuyruğuna takıldığı İngiliz mamulü Vehhabi Suudi Arabistan, Katar ve Arap şeyhlikleri ile AKP’nin kuyruğuna taktığı dünün Müslüman Kardeşleri’’ yönetimindeki bu günün Hıristiyanlarla Kardeş hareketine dönüşen Kahire yönetimi.
Vehhabilerin İngiliz dölü olduğunu biliyorduk ancak Sünniliğin içini boşaltan Mısırlı Selefilerin de bizim muhafazakâr AKP gibi bu kadar kolay ABD’nin kuyruğuna takılacağını tahmin etmemiştik. Keşke BOP pistinde Müslümanların kanı üzerinde dans eden DİYALOGCU KUKLALAR bundan ibaret olsaydı. Ama maalesef Mevlana Hazretlerinin buyurduğu gibi yağmur yağdıkça kumların örttüğü kısrak mıdır, merkep midir belli olur misali İslam dünyasına mermiler yağdıkça kumların ardında saklanan gerçek suratlar bir bir faş oluyor.
Perde önünde sözde ABD ve İsrail’e kafa tutan İran’ın da bu maskeli balonun oyuncusu olduğu artık net olarak görülüyor. Bakmayın zaman zaman İsrail aleyhine attığı naralara... Bakmayın kuru sıkı attıkları acem palavralarına... Yiğit adam sözde değil, işte gerek. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan İran’dan hiç Müslümanların yüreğini titretecek bir çığlık duydunuz mu ya da Erdoğan’ın, Suud’un, Mursi’nin ihanetini deşifre edecek, kukaları afişe edecek bir sahici isyan gördünüz mü?
Sözümona Ehl-i Beyt savunuculuğu yapan İran’dan haksızlığa karşı hesapsız bir Hz. Ali duruşu, zulme karşı bir Hüseyni kıyam, Batıla karşı Hakkın şahidi Hasan edası gördünüz mü?
Eğer İslam dünyasında sadece İran gibi Türkiye’den sonra liderlik potansiyeli güçlü İran işgale, iğfale, batıla ve batı’ya karşı samimi bir duruş sahibi olsaydı Suriye’de masum Müslüman kanı akmayacağı gibi İslam coğrafyasında Müslümanın burnu kanamazdı.
Bunun için savaşmasına bile gerek yok. Elindeki kartları kullanıp işbirlikçi kuklaları zor durumda bırakıp deşifre etmesi yeter. Ama heyhat ki heyhat... İran da görünürde yasak savma perde arkasında kuklalarla dans etme yolunu seçmiş vaziyette.
Haçlı gücünü kendinden değil kendine kul olan iş bu işbirlikçilerinden alıyor.
Kimi Haçlının ikizi olmuş, kimi cambaza bak oyunu peşinde vesselam.
Diyalogcu kuklaların maskesi düşürülmeden Müslümanlar düşürüldükleri çukurdan çıkamayacak anlaşılan.
Ehli beyti inkâr eden Sünnilik nasıl Haçlının oyuncağı haline geldi ise Ehl-i Beyt’i istismar eden Şiilik de aynı limana demirlemiş durumda.
Kurtuluş bulunduğu menfaat ve statü cenderesinden Ehl-i Beyt’e şaşı bakmakta değil, olana bitene Ehl-i Beyt’ın gözü ile bakabilmekte.
Kuklaların şeytana taş çıkaracak maharet sergileyerek Hakkı örtmeye ve İslam dünyasını Haçlılara çiğnettiği bir vasatta tek tutamağımız inkâr ve istismardan ari bir yürek ve zihinle Kur’an ve Ehl-i Beyt tutamağına sımsıkı sarılmak.
Olana bitene “nübüvvet nuru”nun aydınlattığı velayet nurunun arındırdığı gözle bakabilenlere ne mutlu.
İslam dünyasına yönelen modern Haçlı saldırısının uçbeyliğine soyunan sözümona İslamcı AKP, diktatör Şiilere karşı Sünni cihadı maskesi takarak isyancıları organize etti. Ancak ABD’nin ‘höt’ demesi üzerine isyancıların başına apar topar bir Hıristiyan Mücahidi(!) geçirmek zorunda kalınca takke düştü Haç göründü. Artık AKP ağzıyla kuş tutsa bu kirli savaşa meşru bir kılıf giydiremeyecek. Maskeli balonun tek oyuncusu keşke AKP’den ibaret olsa. Kuyruğuna takıldığı İngiliz mamulü Vehhabi Suudi Arabistan, Katar ve Arap şeyhlikleri ile AKP’nin kuyruğuna taktığı dünün Müslüman Kardeşleri’’ yönetimindeki bu günün Hıristiyanlarla Kardeş hareketine dönüşen Kahire yönetimi.
Vehhabilerin İngiliz dölü olduğunu biliyorduk ancak Sünniliğin içini boşaltan Mısırlı Selefilerin de bizim muhafazakâr AKP gibi bu kadar kolay ABD’nin kuyruğuna takılacağını tahmin etmemiştik. Keşke BOP pistinde Müslümanların kanı üzerinde dans eden DİYALOGCU KUKLALAR bundan ibaret olsaydı. Ama maalesef Mevlana Hazretlerinin buyurduğu gibi yağmur yağdıkça kumların örttüğü kısrak mıdır, merkep midir belli olur misali İslam dünyasına mermiler yağdıkça kumların ardında saklanan gerçek suratlar bir bir faş oluyor.
Perde önünde sözde ABD ve İsrail’e kafa tutan İran’ın da bu maskeli balonun oyuncusu olduğu artık net olarak görülüyor. Bakmayın zaman zaman İsrail aleyhine attığı naralara... Bakmayın kuru sıkı attıkları acem palavralarına... Yiğit adam sözde değil, işte gerek. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan İran’dan hiç Müslümanların yüreğini titretecek bir çığlık duydunuz mu ya da Erdoğan’ın, Suud’un, Mursi’nin ihanetini deşifre edecek, kukaları afişe edecek bir sahici isyan gördünüz mü?
Sözümona Ehl-i Beyt savunuculuğu yapan İran’dan haksızlığa karşı hesapsız bir Hz. Ali duruşu, zulme karşı bir Hüseyni kıyam, Batıla karşı Hakkın şahidi Hasan edası gördünüz mü?
Eğer İslam dünyasında sadece İran gibi Türkiye’den sonra liderlik potansiyeli güçlü İran işgale, iğfale, batıla ve batı’ya karşı samimi bir duruş sahibi olsaydı Suriye’de masum Müslüman kanı akmayacağı gibi İslam coğrafyasında Müslümanın burnu kanamazdı.
Bunun için savaşmasına bile gerek yok. Elindeki kartları kullanıp işbirlikçi kuklaları zor durumda bırakıp deşifre etmesi yeter. Ama heyhat ki heyhat... İran da görünürde yasak savma perde arkasında kuklalarla dans etme yolunu seçmiş vaziyette.
Haçlı gücünü kendinden değil kendine kul olan iş bu işbirlikçilerinden alıyor.
Kimi Haçlının ikizi olmuş, kimi cambaza bak oyunu peşinde vesselam.
Diyalogcu kuklaların maskesi düşürülmeden Müslümanlar düşürüldükleri çukurdan çıkamayacak anlaşılan.
Ehli beyti inkâr eden Sünnilik nasıl Haçlının oyuncağı haline geldi ise Ehl-i Beyt’i istismar eden Şiilik de aynı limana demirlemiş durumda.
Kurtuluş bulunduğu menfaat ve statü cenderesinden Ehl-i Beyt’e şaşı bakmakta değil, olana bitene Ehl-i Beyt’ın gözü ile bakabilmekte.
Kuklaların şeytana taş çıkaracak maharet sergileyerek Hakkı örtmeye ve İslam dünyasını Haçlılara çiğnettiği bir vasatta tek tutamağımız inkâr ve istismardan ari bir yürek ve zihinle Kur’an ve Ehl-i Beyt tutamağına sımsıkı sarılmak.
Olana bitene “nübüvvet nuru”nun aydınlattığı velayet nurunun arındırdığı gözle bakabilenlere ne mutlu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014