Mani-festo

Mani… Mani… Mani…

Para… Para… Para…

Bu işin 'festo'su sizde kalsın, siz başlıktaki ilk iki heceden haber verin; yastık altında mani var mı mani?

Eğer yastık altında altın ya da döviz cinsinden birikimleriniz varsa söz konusu bu manilerinizi piyasaya sürmenizin önünde hiçbir mani kalmamıştır.

Bize güvenin gerisini merak etmeyin artık.

Hele hele, hamdolsun yedinci kongremizi de pandemiye rağmen lebalep, ağzına kadar, tıka-basa dolu salonda yaptıktan sonra, aynı lebalep vaziyetinde dışarıda da mitingimizi icra ettikten sonra bize güvenmeyip te kime güveneceksiniz?

Ülke haritasının günden güne kızardığını söyleyenlere, yazıp-çizenlere pek kulak asmayın, biz bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da aynısını yapacağız.

Biz günler öncesinden "manifesto" dediysek o lafın gelişiydi, anlayan anladı zaten, bizim kastettiğimiz işin "mani" kısmı idi, yoksa festosundan bize ne?

Bundan sonra, hele hele söz konusu dillere destan, korona için gül ü gülistan kongremizden sonra akşam yatıp da sabah fakirleşmiş olarak kalkma devri kapanmıştır.

Akşam yorgun-argın yatacaksın sabah kalkacaksın ki cebindeki yüz liranın on beşi uçmuş, böyle şey mi olur?

Sabah uykulu uykulu gözlerle bir bakacaksın ki döviz fırlamış, borcun üçe-beşe katlanmış, olacak şey değil, artık böyle zik-zaklara paydos.

Bütün bunlar, yirmi yıldan beri söylediğimiz gibi tamamen dış güçlerin ve onların içerdeki lobilerinin işi.

Yirmi senedir faize karşı olduğumu bangır bangır bağırdığıma hepiniz şahitsiniz, nasıl oldu ise oldu, en yüksek faiz veren dünya ülkeleri sıralamasında yedinci olmuşuz.

Hayret bir şey!

Demek ki daha fazla bağırmamız gerekiyormuş.

Gelelim yastık altındaki altın-döviz meselesine.

Ben sizlere güveniyorum ey halkım, sizin de bana güveneceğinizden zerre kadar şüphem yok, yastıkların altını boşaltın ve birikimlerinizi piyasaya sürün ki, tüneller, köprüler, havaalanları ve hastaneler yaptırdığımız müteahhit kardeşlerimize taahhütlerimizi yerine getirelim.

Anlaşmanın başında taahhüt ettiğimiz rakamları üç ile, beş ile çarptıklarımız var, kullanma sürelerini üçe-beşe çıkardıklarımız var, ayrıca bildiğiniz gibi üç maaşlı, beş maaşlı çok üstün yetenekli bürokratlarımız var, anların da maaşları aksamadan ödenmesi lazım.

Biz, kongre öncesi manifestomuzu açıklayacağız derken meselenin mani kısmını kastetmiştik.

'Festosu' size 'manisi' bize.

Ne demiştik yastık altındakiler?