15 Temmuz hain kalkışması sürecinde aktif rol oynadığı iddiasıyla tutuklanan ve yargı süreci devam eden ajan-papaz davası ve bu davayı siyasi mecraya çeken ve ülkemize tehditkâr cümleler kuran ABD açıklamaları ile ülke yargımız dünya gündemine oturdu.
Ülkemiz yöneticileri ısrarla bu konunun siyasi olmadığını, hukuki olduğunu, yargı sürecinin devam ettiğini ve bağımsız yargımızın vereceği kararın bağlayıcı olacağını vurguluyor ki, doğru olanda budur.
İşte bu noktada ülkemiz yöneticilerinin dünya arenasında yaptığı 'Türk yargısı bağımsızdır' çıkışı içerden çok büyük bir yara aldı.
8 yıl öncesine dayandırılan ve iki yıl önce açılan Prof. Dr. Haydar Baş ile ilgili bir davada, dava devam ederken mahkeme kayıtları, karşı tarafın iddiaları ve savcının mütalaası basına sızdırıldı.
Bunun suç olduğunu herkes biliyor. HSK ve özellikle ABD'nin sadece siyasi amaçlarla suçladığı ve malvarlığına el koyma kararı aldığı Adalet Bakanımız, yargı sistemimizi büyük zan altında bırakan içteki bu hainleri bulmak zorundadır. Yoksa "ülkemiz yargısı bağımsızdır" iddiası yine havada kalacaktır.
* * *
Ve medya!
Her fırsatta doğru haber, ilkeli haber, insan haklarına saygı, her kesime eşit mesafede olduğunu iddia eden medyanın bir bölümü tam bir leş yiyici olduklarını bir kez daha gösterdi.
Sayın Baş hakkında açılan ve devam eden, henüz karara bağlanmamış bir dava için suç olduğunu bile bile aşağılık zan, itham ve birilerinin alçakça iddialarına yer verdiler.
Ve yine bazıları Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaptığı basın açıklamasını yayınlamadı. Haliyle sormak istiyorum: Neden Prof. Dr. Haydar Baş'a düşmansınız?
Sorumu biraz açayım;
Bu medyanın tamamına yakınının Fethullah Gülen'i öve öve bitiremediği yıllarda (ki son 3-4 yıla kadar) Sayın Baş, Gülen ve cemaatini bu millete anlatıyordu.
Soruyorum: Sayın Baş'ın bu mücadelesi, hakkında tek satır haber yaptınız mı?
Cevap ver Yeni Şafak! Cevap ver Takvim! Cevap ver Kanal D. Cevap ver Sözcü ve diğerleri.
Prof. Dr. Haydar Baş, taa 1991'de emperyalistlerin Ortadoğu'da planladıkları kanlı oyunlara daha başlamadan dikkat çekmişti. Tek satır haber yaptınız mı?
Sayın Baş, 30 yıldır 'Milli ve Manevi Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' adı altında Anadolu'nun birçok yerinde yüzlerce program yaptı, kitap yazdı, tehdit sahiplerini açıkladı. Hiç birinizin mi dikkatini çekmedi?
Sayın Baş, Güneydoğu insanımız ve bölgede yaşanan teröre çözüm için aynı şekilde yüzlerce programlar yaptı, planlar ve projeler önerdi. Tek satır haber yaptınız mı?
Sayın Baş bugün ABD'yi sarsan ve çok yakın gelecekte yıkacak olan Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koydu, milli para tanımını ve senyoraj hakkını insanlığa anlattı. Rusya Parlamentosu Duma'da ilk kez hem de 5 saat bir Türk konuştu. Haber değeri göremediniz mi?
Bugün medet umduğunuz BRICS ülkelerinin temeli, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden kaynakladığını bizzat kendileri açıkladı. Hiç mi duymadınız?
Ve Sayın Baş, 'Hoş Geldin Atatürk' eserini ortaya koydu. Sağcısı, solcusu, komünisti, dincisi, emperyalisti vs. hepinize gönderdi. (ki, aramızda ayrılık gayrilik olmasın) Ama yine gizlediniz, tek satır haber yapmadınız.
Son söz diyorum ki, bir anda 20 yıl geriye gittik. Sayın Baş, Vatikan ziyareti sonrası Fetullah Gülen hareketiyle mücadeleye başladı. Hakkında yüzlerce dava açıldı. Hem mahkemede, hem medyada binlerce iftiraya maruz kaldı.
Ama o duruşunu hiç bozmadı ve haklı çıktı. O gün Fetullah Gülen adına Sayın Baş'ı susturmaya çalışanlar, bugün vatana ihanet cezasıyla ya hapiste, ya da yurt dışına kaçmış vaziyette.
Çok yakın gelecekte göreceksiniz ki, Sayın Baş hakkında bugün aynı iftiraları atanlar yarın yine ya hain olarak ya yargılanacaklar, ya da yurt dışına kaçacaklar. Çünkü ipleri başkalarının elinde bunların?
İnanıyorum ki, gün gelecek bugünkü medya, yazar-çizerin bedelini ödeyerek satın alacağım ve hemen azat ederek özgürlüklerine kavuşturacağım. İşte o gün medya özgür olacak.
Ülkemiz yöneticileri ısrarla bu konunun siyasi olmadığını, hukuki olduğunu, yargı sürecinin devam ettiğini ve bağımsız yargımızın vereceği kararın bağlayıcı olacağını vurguluyor ki, doğru olanda budur.
İşte bu noktada ülkemiz yöneticilerinin dünya arenasında yaptığı 'Türk yargısı bağımsızdır' çıkışı içerden çok büyük bir yara aldı.
8 yıl öncesine dayandırılan ve iki yıl önce açılan Prof. Dr. Haydar Baş ile ilgili bir davada, dava devam ederken mahkeme kayıtları, karşı tarafın iddiaları ve savcının mütalaası basına sızdırıldı.
Bunun suç olduğunu herkes biliyor. HSK ve özellikle ABD'nin sadece siyasi amaçlarla suçladığı ve malvarlığına el koyma kararı aldığı Adalet Bakanımız, yargı sistemimizi büyük zan altında bırakan içteki bu hainleri bulmak zorundadır. Yoksa "ülkemiz yargısı bağımsızdır" iddiası yine havada kalacaktır.
* * *
Ve medya!
Her fırsatta doğru haber, ilkeli haber, insan haklarına saygı, her kesime eşit mesafede olduğunu iddia eden medyanın bir bölümü tam bir leş yiyici olduklarını bir kez daha gösterdi.
Sayın Baş hakkında açılan ve devam eden, henüz karara bağlanmamış bir dava için suç olduğunu bile bile aşağılık zan, itham ve birilerinin alçakça iddialarına yer verdiler.
Ve yine bazıları Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaptığı basın açıklamasını yayınlamadı. Haliyle sormak istiyorum: Neden Prof. Dr. Haydar Baş'a düşmansınız?
Sorumu biraz açayım;
Bu medyanın tamamına yakınının Fethullah Gülen'i öve öve bitiremediği yıllarda (ki son 3-4 yıla kadar) Sayın Baş, Gülen ve cemaatini bu millete anlatıyordu.
Soruyorum: Sayın Baş'ın bu mücadelesi, hakkında tek satır haber yaptınız mı?
Cevap ver Yeni Şafak! Cevap ver Takvim! Cevap ver Kanal D. Cevap ver Sözcü ve diğerleri.
Prof. Dr. Haydar Baş, taa 1991'de emperyalistlerin Ortadoğu'da planladıkları kanlı oyunlara daha başlamadan dikkat çekmişti. Tek satır haber yaptınız mı?
Sayın Baş, 30 yıldır 'Milli ve Manevi Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' adı altında Anadolu'nun birçok yerinde yüzlerce program yaptı, kitap yazdı, tehdit sahiplerini açıkladı. Hiç birinizin mi dikkatini çekmedi?
Sayın Baş, Güneydoğu insanımız ve bölgede yaşanan teröre çözüm için aynı şekilde yüzlerce programlar yaptı, planlar ve projeler önerdi. Tek satır haber yaptınız mı?
Sayın Baş bugün ABD'yi sarsan ve çok yakın gelecekte yıkacak olan Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koydu, milli para tanımını ve senyoraj hakkını insanlığa anlattı. Rusya Parlamentosu Duma'da ilk kez hem de 5 saat bir Türk konuştu. Haber değeri göremediniz mi?
Bugün medet umduğunuz BRICS ülkelerinin temeli, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden kaynakladığını bizzat kendileri açıkladı. Hiç mi duymadınız?
Ve Sayın Baş, 'Hoş Geldin Atatürk' eserini ortaya koydu. Sağcısı, solcusu, komünisti, dincisi, emperyalisti vs. hepinize gönderdi. (ki, aramızda ayrılık gayrilik olmasın) Ama yine gizlediniz, tek satır haber yapmadınız.
Son söz diyorum ki, bir anda 20 yıl geriye gittik. Sayın Baş, Vatikan ziyareti sonrası Fetullah Gülen hareketiyle mücadeleye başladı. Hakkında yüzlerce dava açıldı. Hem mahkemede, hem medyada binlerce iftiraya maruz kaldı.
Ama o duruşunu hiç bozmadı ve haklı çıktı. O gün Fetullah Gülen adına Sayın Baş'ı susturmaya çalışanlar, bugün vatana ihanet cezasıyla ya hapiste, ya da yurt dışına kaçmış vaziyette.
Çok yakın gelecekte göreceksiniz ki, Sayın Baş hakkında bugün aynı iftiraları atanlar yarın yine ya hain olarak ya yargılanacaklar, ya da yurt dışına kaçacaklar. Çünkü ipleri başkalarının elinde bunların?
İnanıyorum ki, gün gelecek bugünkü medya, yazar-çizerin bedelini ödeyerek satın alacağım ve hemen azat ederek özgürlüklerine kavuşturacağım. İşte o gün medya özgür olacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025