Hani bir söz vardır "lider olunmaz, lider doğulur" diye. Gerçekten de liderlik sorunu asrın insanının en fazla ihtiyaç duyduğu bir konudur.
Geçmiş tarihlerde dünyaya yön veren, çağ açıp çağ kapayan, insanlığa huzur ve saadet getiren, işgal ve zulümlere son veren, fetihlerle ele geçirilen yerlere, gönüllere, bereket getiren eşsiz liderler yetiştiren bir millet olduğumuz için şanslı bir milletiz…
Ama maalesef, dünyada olduğu gibi memleketimizde de son dönemlerde lider kıtlığı çekilmektedir. İnsanlar yaratılış gayelerinin dışına çıktıkça, esastan uzaklaşmış, yüce davalardan uzaklaşmış, günü kurtarma felsefesine bürünmüş, kendi nefsinden başka hiç bir şeyi düşünmemeye alışmış, "ben" merkezli bir yaratık halini almıştır.
Bütün olayları sadece kendi çıkarları doğrultusunda düşündüğünden; düşünce ufukları öteleri ve geleceği anlamaktan uzaklaşmış, bırakın öteleri kuşatmayı, bugünü değerlendirmekten, yarını hesap etmekten uzak bir hâl almıştır… Bu kadar kargaşa içinde bocalayan insanlar kendi kendine yeterlilik arz edemeyince, başkalarının akıllarıyla hareket etmek durumunda kalmıştır.
Koca imparatorlukların yıkılış sebeplerine baktığımız zaman görmekteyiz ki, başkalarının akıllarıyla, tavsiye ve emirleriyle hareket eden sözüm ona liderlerin büyük rol oynağını görürüz… Başkalarından akıl alma süreci, batılılaşma sürecinde o kadar ileri gitti ki bizi, bize ait olmayan fikirler doğrultusunda yönetmeye kalkışmak moda halini almıştır… Başkalarını takip etmeğe, özelliklede batı kültürü ile bütünleşmeye kalkışınca da kendi kültürümüzden ve inançlarımızdan uzaklaştırıldık.
Neticede de yüce fikirlere ve davalara sahip bir millet, başkalarının oyun ve oyuncağı olmaktan kurtulamadı… Son dönemin bizi yönetmeye memur kılınan yöneticilerine bakınız… Ufuklarını, gördüklerini, göremediklerini kontrol ediniz, ne kadar acıklı hallere düştüğümüzü görürsünüz… Açılım diye yola çıkıyorlar; bir adım sonraki uçurumu, parçalanmayı göremiyorlar…
Müslümanlık iddiasında bulunup, BOP projesi kapsamında aldıkları rollerle bölgemizde Müslüman kanının dökülmesine; Arap baharı aldatmacalarına aldanıp, kardeşin kardeşi katletmesine sebep olmaktadırlar. Ecnebilerin akıllarıyla yürütülen iç ve dış siyaset tamamıyla tıkanmıştır.
Gerek ekonomik, gerek siyasi, gerek kültürel, hemen her sahada devletin kurumları, milletin umutları tel tel dökülmekte; ne olduğu milletimiz tarafından belli olmayan projeler, pazarlıklar ve icraatlar sayesinde; milletimiz bölünme parçalanma sürecine doğru sürüklenmektedir…
Bütün olumsuzluklara rağmen, Millet olarak sinesinden çok liderler çıkaran Türk milleti, muhtaç olduğu liderleri yine kendi bağrından çıkarmaya muktedirdir. Umutların tükendiği anda bu lider yine içimizden çıkmıştır. Çağımızın lideri Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Millet olarak korkunç bir karartma uygulandığı, gizlendiği için onun fikirleri Türkiye'de maalesef bu güne kadar iktidar olmadı. Ancak, ülkemizdeki karartmaya rağmen onun fikirleri ülkeler aşmış, dünyaya mal olmaya başlamıştır.
Yıllardır Milli Ekonomi Modelini kısmen uygulayan Rusya, Sayın Baş'ı parlamentosuna davet ederek; mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerin lider ve milletvekillerine, ilim adamlarına, modelini anlatmasını istemişler. Modelden daha fazla istifade etmek istediklerini dile getirmişlerdir. Bu davete icabet eden Sayın Baş'ın yaptığı ziyaret ve konuşma Rusya'da çok takdir toplamıştır.
Rusya'daki bu olay devrim niteliğinde olup, milletimizin de sahiplenmesine sebep olacak, böylece Prof. Dr. Haydar Baş'ın liderliğinde; Türk Milleti, hak ettiği mutluluk ve kudrete erişecektir. İnşallah.
Geçmiş tarihlerde dünyaya yön veren, çağ açıp çağ kapayan, insanlığa huzur ve saadet getiren, işgal ve zulümlere son veren, fetihlerle ele geçirilen yerlere, gönüllere, bereket getiren eşsiz liderler yetiştiren bir millet olduğumuz için şanslı bir milletiz…
Ama maalesef, dünyada olduğu gibi memleketimizde de son dönemlerde lider kıtlığı çekilmektedir. İnsanlar yaratılış gayelerinin dışına çıktıkça, esastan uzaklaşmış, yüce davalardan uzaklaşmış, günü kurtarma felsefesine bürünmüş, kendi nefsinden başka hiç bir şeyi düşünmemeye alışmış, "ben" merkezli bir yaratık halini almıştır.
Bütün olayları sadece kendi çıkarları doğrultusunda düşündüğünden; düşünce ufukları öteleri ve geleceği anlamaktan uzaklaşmış, bırakın öteleri kuşatmayı, bugünü değerlendirmekten, yarını hesap etmekten uzak bir hâl almıştır… Bu kadar kargaşa içinde bocalayan insanlar kendi kendine yeterlilik arz edemeyince, başkalarının akıllarıyla hareket etmek durumunda kalmıştır.
Koca imparatorlukların yıkılış sebeplerine baktığımız zaman görmekteyiz ki, başkalarının akıllarıyla, tavsiye ve emirleriyle hareket eden sözüm ona liderlerin büyük rol oynağını görürüz… Başkalarından akıl alma süreci, batılılaşma sürecinde o kadar ileri gitti ki bizi, bize ait olmayan fikirler doğrultusunda yönetmeye kalkışmak moda halini almıştır… Başkalarını takip etmeğe, özelliklede batı kültürü ile bütünleşmeye kalkışınca da kendi kültürümüzden ve inançlarımızdan uzaklaştırıldık.
Neticede de yüce fikirlere ve davalara sahip bir millet, başkalarının oyun ve oyuncağı olmaktan kurtulamadı… Son dönemin bizi yönetmeye memur kılınan yöneticilerine bakınız… Ufuklarını, gördüklerini, göremediklerini kontrol ediniz, ne kadar acıklı hallere düştüğümüzü görürsünüz… Açılım diye yola çıkıyorlar; bir adım sonraki uçurumu, parçalanmayı göremiyorlar…
Müslümanlık iddiasında bulunup, BOP projesi kapsamında aldıkları rollerle bölgemizde Müslüman kanının dökülmesine; Arap baharı aldatmacalarına aldanıp, kardeşin kardeşi katletmesine sebep olmaktadırlar. Ecnebilerin akıllarıyla yürütülen iç ve dış siyaset tamamıyla tıkanmıştır.
Gerek ekonomik, gerek siyasi, gerek kültürel, hemen her sahada devletin kurumları, milletin umutları tel tel dökülmekte; ne olduğu milletimiz tarafından belli olmayan projeler, pazarlıklar ve icraatlar sayesinde; milletimiz bölünme parçalanma sürecine doğru sürüklenmektedir…
Bütün olumsuzluklara rağmen, Millet olarak sinesinden çok liderler çıkaran Türk milleti, muhtaç olduğu liderleri yine kendi bağrından çıkarmaya muktedirdir. Umutların tükendiği anda bu lider yine içimizden çıkmıştır. Çağımızın lideri Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Millet olarak korkunç bir karartma uygulandığı, gizlendiği için onun fikirleri Türkiye'de maalesef bu güne kadar iktidar olmadı. Ancak, ülkemizdeki karartmaya rağmen onun fikirleri ülkeler aşmış, dünyaya mal olmaya başlamıştır.
Yıllardır Milli Ekonomi Modelini kısmen uygulayan Rusya, Sayın Baş'ı parlamentosuna davet ederek; mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerin lider ve milletvekillerine, ilim adamlarına, modelini anlatmasını istemişler. Modelden daha fazla istifade etmek istediklerini dile getirmişlerdir. Bu davete icabet eden Sayın Baş'ın yaptığı ziyaret ve konuşma Rusya'da çok takdir toplamıştır.
Rusya'daki bu olay devrim niteliğinde olup, milletimizin de sahiplenmesine sebep olacak, böylece Prof. Dr. Haydar Baş'ın liderliğinde; Türk Milleti, hak ettiği mutluluk ve kudrete erişecektir. İnşallah.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025