logo
30 NİSAN 2025

Kürt sorunu Nereye kadar? Ya da birliğimizi nasıl temin edeceğiz? (3)

18.10.2014 00:00:00
Terörü konuşurken evvela, bu meseleye çözüm ürettiğini iddia edenlerin kendilerinin sorunun kaynağı olduğunu anlamamız gerekiyor. Bunu halletmeden neyi konuşursak konuşalım sorun azalmaz, daha da artar, daha da azgınlaşır! Nihayet geldiğimiz nokta bu değil midir? Bu hükümet iktidara geldiğinde terör en asgari seviyeye inmişti. Oysa şimdi zirveye çıkmış durumda. Ya da Güneydoğu'nun PKK'ya filen teslimine karşılık devam eden suskunluk başarı gibi anlatılıyor. Oysa bombaların üzerinde oturmaya devam ediyoruz ve bombalar her geçen gün ısınıyor! Bir başka noktada terörü yenebileceğimize dair ümidimizi yıktılar. Hükümet yetkilileri durmaksızın "terör ile silahlı mücadele edildi de ne oldu? Analara ağlamaya devam ediyor" diyerek milletimizin şuur altına "PKK savaş ile yenilemez" mesajını yıktılar. Bir taraftan da "terör ile mücadeleye 250 Milyar Dolar harcandı. Bunlar harcanmasa şu olurdu bu olurdu" diyerek halkı tahrik ettiler. Sanki fakirliğin sebebi terör ile yapılan mücadele imiş gibi? Ya da bu harcamaya PKK değil de terörle mücadele edenler sebebiyet vermiş gibi! Evi soyulan Nasreddin Hocanın komşularının eleştirileri karşısında yahu hırsızın hiç mi suçu yok" demesi gibi? 250 Milyar Dolar'ın yalan olması bir tarafa, gerçek dahi olsa ne fark eder? Bir ülke can güvenliği tehlikede ise para konuşulabilir mi? Bu ülke bu kadar mı materyalist oldu? 4 milyon Ermenistan onca fakirliğe, insanını ısıtamadığı enerji yoluğuna rağmen "Büyük Ermenistan" hayalinden vazgeçiyor mu? 1 Milyon Kıbrıs Rum'u 75 Milyon Türkiye'ye rağmen, Kuzey Kıbrıs'a dönme haylinden "pahalı bir ideal" diyerek vaz mı geçiyor? Oysa terörü yenmenin birinci şartı kararlılıktır. Eğer bir mücadele azminizde bir delik açarsanız terör tam da istediği propaganda imkânına kavuşur ve savaşı kaybedersiniz! Terör ile mücadelenin sadece silahla yapılacağını söylemiyoruz ama size doğrultulmuş bir silah varsa önce bu silahı susturmak zorundasınız. Aksi takdirde kuralı silahı doğrultan koyar! AKP hükümeti hiçbir toplumda zaman terör ile mücadele edeceği hissiyatı uyandırmadı. Tayyip Erdoğan terörü destekleyenleri tıpkı kendisi gibi mazlum olarak gördü, bu havayı yaydı.  Kast ettiğimiz şey kardeşimiz Kürtlere bomba yağdırmak değil elbette! Ama terör ile mücadele PKK'yı haklı görerek çözülemez. Terörü cephede yenmeden masada kazanamazsınız! Hükümet PKK ile bu temel ilkeyi yok sayarak, bozgun, savaşı kaybetmiş taraf görüntüsü ile terör örgütü silahları bırakmadan görüştü. Terör ile mücadele açısından Türkiye'ye benzetilen ne İspanya'da ne de İrlanda'da işler böyle yürüdü. Silahları bırakmadan merkezi hükümetler ne İRA ile ne de ETA ile masaya oturup pazarlık ettiler! Dahası Başbakan Türk Milletini aldattı." PKK ile görüşen şerefsizdir" dediğinde Cemaat gerçeği, Oslo görüşmelerini sızdırdı. Anladık ki Başbakan hepimizi kandırmış! Kelime oyunları ile skandalı geçiştirse de gördük ki hükümet halkından gizli gizli PKK temsilcileri ile ve yabancı istihbaratın gölgesinde pazarlıklar yapıyormuş! Tek başına bu çelişki hükümetin PKK politikasını izaha yeter! Dünyanın hiçbir yerinde bir Başbakan böyle bir çelişkiye düştükten sonra istifa etmekten kurtulamaz! Ama burası Türkiye ve PKK sadece Kürt'ün PKK'sı değil! En sonunda Başbakan kendisini de görüşmeleri yürüten bürokratlarını da kurtaracak formülü buldu ve terör örgütü ile pazarlık yapmayı suç olmaktan çıkaran yasayı Meclis'ten geçirdi. Öcalan yasa için "150 yıllık Kürt mücadele tarihinin en önemli kilometre taşıdır" ifadesini kullandı. Hükümet PKK hususunda hiçbir zaman şeffaf olmadı. Gerçeği hep sakladı. Bakınız Erdoğan'ın sağ kolu danışmanı Mücahid Aslan 19 Temmuz 2009'da Akşam gazetesinde neler söylüyor: "(PKK ile yapılan pazarlıkları) Kamuoyu bunun büyük kısmını bilmez. Ayrıca Öcalan'la anlaşılarak oldu imajı vermeden yapılmalı. Aksi sonuç vermez. Devletin 30 yıllık bir duruşu var. Açıktan muhatap almak sakıncalı." Röportajdan pasajlara devam edelim: "İmralı muhatap alınmalı. Siz ona bir güç vermiyorsunuz, onun elinde böyle bir durum var.  Hapiste olmasına rağmen durum kesinlikle böyledir. Abdullah Öcalan PKK'yı yönetiyor, örgütü de onun siyasal uzantısını yönetiyor. Taban üzerinde de mutlak bir etkisi var. Bunları yadsıyamayız. Mutlaka iki tarafın da özveride bulunduğu, birkaç adım geri attığı bir uzlaşma. Dünya konjonktürü, Ortadoğu dengeleri çözüm için herkesi zorluyor". Mücahid Aslan'ın sözleri bunlar. Bu açıklamalar hükümetin terör ile mücadeledeki yöntemi ve psikolojisini de açığa vuruyor. 1- Ne olursa olsun pazarlıkları halktan gizlemek ve bunu hazmettire hazmettire yedirmek 2- Yenilgiyi kabul ediyoruz. 3- Abdullah Öcalan çok güçlü 4- ABD-İsrail bu sorunu çözmemizi istiyor. Söyleyin Allah aşkına bu halet-i ruhiye, bu yol terörü çözer mi yoksa teröre çözülür mü?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
'Açlıktan ölüyoruz'
Gazzeli çocuklardan dünyaya mesaj
Bayram mı, hak arama mücadelesi mi?
Yarın 1 Mayıs
Hindistan-Pakistan gerilimi büyüyor
Gerilim savaşa dönüşür mü?
BM'de 'Rusya-Ukrayna' gündemli sert oturum
Taraflar birbirini suçladı
"100 yılın en köklü değişimini gerçekleştirdik"
Trump, ilk 100 günü değerlendirdi
İBB soruşturmasında yeni gelişme
30 şüpheliden 18'i tutuklandı
Trump yönetimine ilk 100 günde 220'den fazla dava
Federal yargıçların kararları ihlal edildi
İBB'ye 2. dalga operasyonu
30 kişiye tutuklama talebi
İşte ilk kural
İlber Hoca'dan gençlere tavsiyeler
Kura 18 yıl sonra çıktı!
İlk hac kafileleri kutsal topraklarda
O tarihten itibaren geçersiz sayılacak
4.2 milyon kişi ehliyetini yenilemedi
Tutuklu Ayşe Barım hakkında iddianame hazırlandı
30 yıla kadar hapsi isteniyor
'Kusursuz sorumsuzluk'
Hüseyin Baş, Özdağ davasını izledi
Ümit Özdağ bugün hakim karşısındaydı
Duruşma ileri tarihe ertelendi
Mehmet Şimşek, ekonomi gündemini değerlendirdi
'Beklentilerde sınırlı bir kötüleşme var'
'Açlıktan ölüyoruz'
Gazzeli çocuklardan dünyaya mesaj
Bayram mı, hak arama mücadelesi mi?
Yarın 1 Mayıs
Hindistan-Pakistan gerilimi büyüyor
Gerilim savaşa dönüşür mü?
BM'de 'Rusya-Ukrayna' gündemli sert oturum
Taraflar birbirini suçladı
"100 yılın en köklü değişimini gerçekleştirdik"
Trump, ilk 100 günü değerlendirdi
İBB soruşturmasında yeni gelişme
30 şüpheliden 18'i tutuklandı
Trump yönetimine ilk 100 günde 220'den fazla dava
Federal yargıçların kararları ihlal edildi
İBB'ye 2. dalga operasyonu
30 kişiye tutuklama talebi
İşte ilk kural
İlber Hoca'dan gençlere tavsiyeler
Kura 18 yıl sonra çıktı!
İlk hac kafileleri kutsal topraklarda
O tarihten itibaren geçersiz sayılacak
4.2 milyon kişi ehliyetini yenilemedi
Tutuklu Ayşe Barım hakkında iddianame hazırlandı
30 yıla kadar hapsi isteniyor
'Kusursuz sorumsuzluk'
Hüseyin Baş, Özdağ davasını izledi
Ümit Özdağ bugün hakim karşısındaydı
Duruşma ileri tarihe ertelendi
Mehmet Şimşek, ekonomi gündemini değerlendirdi
'Beklentilerde sınırlı bir kötüleşme var'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.