Kritik eşik Hüseyin Baş’ın 5 sorusuydu

'Verin yetkiyi, görün etkiyi' dedikleri günleri hatırlar mısınız? Hani yetkiyi verdiğiniz günler. 

Ya sonrasını hatırlar mısınız? Hemen her akşam, 'dolar kritik eşikte, dolar kritik eşiği zorluyor, dolar kritik eşiği aştı' gibi haberler yapılırdı.

Hatta bir gece dolar 6,80'lerden 7,50'lilere gelmiş ve MHP, parti hesabındaki dolarları bozdurmuştu. Hatırladınız mı? 

Sonrasında AKP'li kurmaylar, 'masaya yumruğu vurduk, doları 5 buçuklara indirdik' demişlerdi. Hatırladınız mı?

Maalesef hatırlamadığınız için bugünleri yaşıyoruz!

Bir hatırlatma daha. 2019 yılıydı. O yıl hangi takım şampiyon oldu, diye sorsam 'Başakşehir'i hemen hatırlarsınız!

Peki, 'bunlara göre dolar 10 lira olacak, enflasyon yüzde 30'u aşacak, bankalarımız tökezleyecek, hazinemiz iflas edecekti ne oldu? Bunların hiçbiri oldu mu' cümlelerini kim kurdu? 

El-cevap: Recep Tayyip Erdoğan.

Bugün dolar 18,60 oldu. Enflasyon gölgede % 80, halkın bağrında % 180 oldu. 

10 lirayı geçmeyecek dolara ne oldu ki 18 TL'yi geçti? Dün masaya yumruğu vurup, doları düşürenler nerede?

Daha net sorayım: 340 gün önce dolara ne oldu ki bir gece ansızın 11 küsurdan 18 kusura çıktı? Sonra nasıl indirildi ve şimdi neden yeniden 18 kusurlarda ve neden kimseden ses çıkmıyor?

Aslında her şey yılın en uzun gecesinde ve BTP Liderinin sorduğu soruların cevabında saklı. 

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş en uzun gecenin sabahında, "Piyasaya yerli biri tarafından en az 40 milyar dolar döviz sürüldü. Gerisi hikaye' açıklamasını yapmış ve 5 soru sormuştu:

1- Kim bu kadar dövizin sahibi? 

2- Bu zamana kadar neredeydi? 

3- Bu kadar paraya nasıl sahip oldu? 

4- Parasını ne zaman geri çekecek? 

5- Parayı neyin hazırlığı için piyasaya sürdü?

Bakan Nebati, o gece piyasaya müdahale olmadığını belirterek 'olan küçük yatırımcıya oldu' demişti.

Ama Sayın Erdoğan; 'Kur spekülasyonu denilen bir olayla karşı karşıya kaldık ve bunu bir saatte atıverdik' sözleriyle piyasaya müdahaleyi kabul etmişti.

Yine soralım: Bugün dolar 18,60'larda. O gün bir saatte doları 8 TL birden düşüren iktidar bugün neden düşüremiyor ya da düşürmüyor?

Dolar düşmeyince diğer ifade ile TL dip yapınca ne oldu biliyor musunuz? 

Türkiye, Avrupa'nın, Bulgarların, Yunanlıların, Gürcülerin 'bir milyoncusu oldu'. Resmi ve yasal olarak yağmalanıyoruz. 

Ama hükümet ithalattaki rekorları ve cari açığı saklayarak bu tabloyu 'ihracatta rekorlar kırıyoruz' diye sunuyor.  

Diyen olabilir ki!

Evet, diyen olabilir ki, 'Aynı zamanda iyi bir ekonomist olan' Sayın Erdoğan'ın ortaya koyduğu 'Türkiye Ekonomi Modeli' kapsamında uyguladıkları 'Kur Korumaları Mevduat' sistemi ile dolar frenlendi'.

Yok, kardeşim! Sadece yasal soygunun şekli değişti. Bunun bizzat Sayın Nebati açıkladı. Bakan Nebati öncelikle 2 milyon 300 bin kişinin KKM'ye verdikleri destek ve teveccühleri için teşekkürlerini iletti.

Ardından ise bu 2 milyon 300 bin zenginimizin KKM'ye yatırdıkları 1,5 trilyon için 90 milyar 600 milyon para ödediklerini açıkladı. (bu rakam şimdi daha da arttı)

Bu 90 milyar 600 milyonu nereden verdi? 82 milyonun ödediği vergilerden, cezalardan, harçlardan. Sana, bana yansıması ise zam şeklinde oldu.

Diyen olabilir ki!

Evet, yine diyen olabilir ki, 'tablo bu kadar vahim ise iktidar nasıl ayakta duruyor'.

Tek cevap: Satarak.

BTP lideri Sayın Baş aylar önce iktidarın ekonomi politikaları için 'Ben bunu hep şöyle anlatıyorum, 2002 yılından beri bizim önümüzdeki 20 yılımızı satan bir iktidar vardı. 

Bu ülkenin bütün kazanımları, zenginlikleri satıldı ve biz 2022'de bu kaderi yaşıyoruz. 

Şuandaki problem de önümüzdeki 20 yılın yine yabancılara, başkalarına tapulanmasıdır. Bizim 2030'umuz da, 2040'ımız da çok karanlık. Dolayısıyla bu kriz dünya tarihinde hiç bir krizle kıyaslanmayacak kadar derin bir krizdir' diyordu.

Bakın şimdilerde Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri milyarlarca dolar gönderiyorlar. Niçin? Analarının hayrına mı? 

Geleceğimiz satıldı geleceğimiz…