Kredi kartı borcunu ödemeyenleri gösteren negatif nitelikli ferdi krediler ve kredi kartları sayısı, 2005 yılında bir önceki yıla göre yüzde 140 artış gösterdi. İşte vatandaşın hali...
Merkez Bankası verilerine göre, 2004 yılında toplam 142 bin 988 adet olan negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları toplamı, geçen yıl 343 bin 95'e yükseldi. Bu çerçevede borcunu ödemeyenlerin sayısı, aynı dönemde yüzde 246.9 artarak 81 bin 358'den 282 bin 210'a çıkarken, borcunu gecikmeli olarak ödeyenlerin sayısı da yüzde 1.2 gerileyerek 61 bin 630'dan 60 bin 885'e indi.
FERDİ KREDİAlt kalemler göz önüne alındığında, negatif nitelikli ferdi kredilerin sayısı 2005 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 20,3 artarak 21 bin 166'dan 25 bin 469'a çıktı.Bu çerçevede 2005'te borcunu ödemeyenlerin sayısı 10 bin 899'dan 20 bin 381'e çıkarken, borcunu gecikmeli olarak ödeyenlerin sayısı 10 bin 267'den 5 bin 88'e indi.Geçen yıl negatif nitelikli kredi kartları sayısı ise yüzde 160,7 artarak 121 bin 822'den 317 bin 626'ya çıktı. Borcunu ödemeyenlerin sayısı 70 bin 459'dan 261 bin 829'a, borcunu gecikmeli ödeyenlerin sayısı 51 bin 363'den 55 bin 797'ye yükseldi.
5 YILLIK TOPLAM2000 yılından bu yana negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartlarının toplamı 756 bin 61 olurken, bunun 590 bin 146'sı borcunu ödemeyenleri, 165 bin 915'i de borcunu gecikmeli olarak ödeyenleri içerdi.Asgari bildirim limit uygulamasına 2001 yılından itibaren başlanan ferdi kredi ve kredi kartlarında, 2005 yılı asgari bildirim limiti ana para tutarı da 250 YTL olarak belirlendi.Bu arada, bildirimler kayıt sayısı bazında olduğundan, bir kişinin birden çok kaydı bulunabiliyor.
KREDİ KARTI TASARISI BE?ENİLMEDİKartzedelere taksit ve düşük faiz uygulaması getiren kredi kartları yasası beğenilmedi. Konuyla ilgili konuşan uzmanlar, yasanın vatandaşa değil, bankalara hizmet ettiğini savundu.
Kartzedelerin umutla beklediği tasarıdan hüsran çıktı... Ankara Ticaret Odası (ATO) yetkilileri yapılan açıklamada, tasarıda, icra takibine düşmüş tüketicilerin, icra takibine düştükleri tarihteki borçlarının esas alınıp, bu borca yıllık yüzde 22 faiz işletilerek 12 eşit taksitle ödeme imkanı getiren düzenlemenin, bankaların işlerini kolaylaştırdığını kaydetti. Yetkililer, "Zaten ne oluyorsa, borçlunun gecikme faizi ve temerrüde düştüğü o üç aylık dönemde oluyor. Borç, bu üç ayda ikiye, üçe katlanıyor. Bu katlamaya izin veren bir yasanın iyi bir yasa olduğunu kim söyleyebilir?" dedi. Yetkililer, söz konusu düzenlemede aslolanın tüketiciyi faiz batağından kurtarmak olduğunu belirterek, önce faiz batağına saplandırıp, daha sonra "sizi kurtardık" demenin, tüketiciye değil, bankalara hizmet ettiğini savundu.
İcra takibindeki kredi kartlarının sahiplerinin önemli bir bölümünün maaşlarından da halen kesinti yapıldığına işaret eden ATO yetkilileri, şimdi bu vatandaşların durumunun ne olacağını sorarken şu görüşleri ileri sürdü: "Buradaki ince nokta şudur; Bankalar, özellikle icra yoluna gitmiyorlar. Yüksek gecikme ve temerrüt faizi uygulayıp, müşteriden tahsilat yapmayı sürdürerek borçların katlanmasını sağlıyorlar. Peki bu durumdaki vatandaşların durumu ne olacak? Bu vatandaşlar aslanın midesine kadar inmiş durumdalar. Bunları kim çekip kurtaracak?"
Önerge, bankaların baskısı ile değişti Kendisine Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda çok kısa konuşma süresi verilmesi ile kredi kartlarında taksitlendirme ve faize sınır getirilmesine ilişkin verilen iki ayrı önergenin tartışılması sırasında toplantıya sadece bankacıların alınmasını da eleştiren ATO yetkilileri verilen önerge bizim istediğimiz şekilde verilmişti. Önergede, vatandaşın temerrüt tarihindeki ana parasına TÜFE oranı eklenmesiyle bulunacak rakam 24 ay taksitlendirilecekti. Daha sonra önerge, bankaların baskısıyla içeride kapalı kapılar ardında değişti ve bu hali aldı" dedi.
"Yasa umutları söndürdü"Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Turhan Çakar, Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasa Tasarısı ile ilgili, "yıllardan beri çözüm bekleyen yüzbinlerce kredi kartı mağdurunun umutları söndürüldü" dedi. Çakar, TÜDEF merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda ele alınan, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Tasarısı'nı eleştirdi. Çakar, tasarıda kaybolan ve çalınan kredi kartları nedeniyle doğacak zararların 150 YTL tutarındaki bölümünden kredi kartı sahibinin sorumlu tutulduğunu, böylece mevcut durumdan bile geriye gidildiğini savundu. Tasarıda, çalınan ve kaybolan kartlarla alışveriş yapılan yerlere, bu kartlarla alışveriş yapan kişilerin kimliklerini inceleme ve kontrol etme zorunluluğu getirilmekten kaçınıldığını da öne süren Çakar, şöyle devam etti:
"Bankacılık ciddiyetiyle bağdaşmayacak şekilde, market önlerinde, yol kenarlarında, çeşitli promosyonlarla desteklenerek yapılan kredi kartı dağıtımına sınırlama getirilmekten kaçınıldı. Hükümet resmen bankaların yanında, 29 milyon kredi kartı kullanan tüketicinin karşısında yer aldı. Faiz oranlarının sınırlandırılması konusunun böyle bir düzenlemede yer almasına gerek yoktu. Çünkü Bankalar Kanunu'nun 144'üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu'na faiz oranlarını sınırlama yetkisi verildiği halde, yetkisini kullanmayan Bakanlar Kurulu'nun bu tavırsızlığı da tüketicinin ne kadar yanında olduğunun açık göstergesidir."
Merkez Bankası verilerine göre, 2004 yılında toplam 142 bin 988 adet olan negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları toplamı, geçen yıl 343 bin 95'e yükseldi. Bu çerçevede borcunu ödemeyenlerin sayısı, aynı dönemde yüzde 246.9 artarak 81 bin 358'den 282 bin 210'a çıkarken, borcunu gecikmeli olarak ödeyenlerin sayısı da yüzde 1.2 gerileyerek 61 bin 630'dan 60 bin 885'e indi.
FERDİ KREDİAlt kalemler göz önüne alındığında, negatif nitelikli ferdi kredilerin sayısı 2005 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 20,3 artarak 21 bin 166'dan 25 bin 469'a çıktı.Bu çerçevede 2005'te borcunu ödemeyenlerin sayısı 10 bin 899'dan 20 bin 381'e çıkarken, borcunu gecikmeli olarak ödeyenlerin sayısı 10 bin 267'den 5 bin 88'e indi.Geçen yıl negatif nitelikli kredi kartları sayısı ise yüzde 160,7 artarak 121 bin 822'den 317 bin 626'ya çıktı. Borcunu ödemeyenlerin sayısı 70 bin 459'dan 261 bin 829'a, borcunu gecikmeli ödeyenlerin sayısı 51 bin 363'den 55 bin 797'ye yükseldi.
5 YILLIK TOPLAM2000 yılından bu yana negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartlarının toplamı 756 bin 61 olurken, bunun 590 bin 146'sı borcunu ödemeyenleri, 165 bin 915'i de borcunu gecikmeli olarak ödeyenleri içerdi.Asgari bildirim limit uygulamasına 2001 yılından itibaren başlanan ferdi kredi ve kredi kartlarında, 2005 yılı asgari bildirim limiti ana para tutarı da 250 YTL olarak belirlendi.Bu arada, bildirimler kayıt sayısı bazında olduğundan, bir kişinin birden çok kaydı bulunabiliyor.
KREDİ KARTI TASARISI BE?ENİLMEDİKartzedelere taksit ve düşük faiz uygulaması getiren kredi kartları yasası beğenilmedi. Konuyla ilgili konuşan uzmanlar, yasanın vatandaşa değil, bankalara hizmet ettiğini savundu.
Kartzedelerin umutla beklediği tasarıdan hüsran çıktı... Ankara Ticaret Odası (ATO) yetkilileri yapılan açıklamada, tasarıda, icra takibine düşmüş tüketicilerin, icra takibine düştükleri tarihteki borçlarının esas alınıp, bu borca yıllık yüzde 22 faiz işletilerek 12 eşit taksitle ödeme imkanı getiren düzenlemenin, bankaların işlerini kolaylaştırdığını kaydetti. Yetkililer, "Zaten ne oluyorsa, borçlunun gecikme faizi ve temerrüde düştüğü o üç aylık dönemde oluyor. Borç, bu üç ayda ikiye, üçe katlanıyor. Bu katlamaya izin veren bir yasanın iyi bir yasa olduğunu kim söyleyebilir?" dedi. Yetkililer, söz konusu düzenlemede aslolanın tüketiciyi faiz batağından kurtarmak olduğunu belirterek, önce faiz batağına saplandırıp, daha sonra "sizi kurtardık" demenin, tüketiciye değil, bankalara hizmet ettiğini savundu.
İcra takibindeki kredi kartlarının sahiplerinin önemli bir bölümünün maaşlarından da halen kesinti yapıldığına işaret eden ATO yetkilileri, şimdi bu vatandaşların durumunun ne olacağını sorarken şu görüşleri ileri sürdü: "Buradaki ince nokta şudur; Bankalar, özellikle icra yoluna gitmiyorlar. Yüksek gecikme ve temerrüt faizi uygulayıp, müşteriden tahsilat yapmayı sürdürerek borçların katlanmasını sağlıyorlar. Peki bu durumdaki vatandaşların durumu ne olacak? Bu vatandaşlar aslanın midesine kadar inmiş durumdalar. Bunları kim çekip kurtaracak?"
Önerge, bankaların baskısı ile değişti Kendisine Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda çok kısa konuşma süresi verilmesi ile kredi kartlarında taksitlendirme ve faize sınır getirilmesine ilişkin verilen iki ayrı önergenin tartışılması sırasında toplantıya sadece bankacıların alınmasını da eleştiren ATO yetkilileri verilen önerge bizim istediğimiz şekilde verilmişti. Önergede, vatandaşın temerrüt tarihindeki ana parasına TÜFE oranı eklenmesiyle bulunacak rakam 24 ay taksitlendirilecekti. Daha sonra önerge, bankaların baskısıyla içeride kapalı kapılar ardında değişti ve bu hali aldı" dedi.
"Yasa umutları söndürdü"Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Turhan Çakar, Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasa Tasarısı ile ilgili, "yıllardan beri çözüm bekleyen yüzbinlerce kredi kartı mağdurunun umutları söndürüldü" dedi. Çakar, TÜDEF merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda ele alınan, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Tasarısı'nı eleştirdi. Çakar, tasarıda kaybolan ve çalınan kredi kartları nedeniyle doğacak zararların 150 YTL tutarındaki bölümünden kredi kartı sahibinin sorumlu tutulduğunu, böylece mevcut durumdan bile geriye gidildiğini savundu. Tasarıda, çalınan ve kaybolan kartlarla alışveriş yapılan yerlere, bu kartlarla alışveriş yapan kişilerin kimliklerini inceleme ve kontrol etme zorunluluğu getirilmekten kaçınıldığını da öne süren Çakar, şöyle devam etti:
"Bankacılık ciddiyetiyle bağdaşmayacak şekilde, market önlerinde, yol kenarlarında, çeşitli promosyonlarla desteklenerek yapılan kredi kartı dağıtımına sınırlama getirilmekten kaçınıldı. Hükümet resmen bankaların yanında, 29 milyon kredi kartı kullanan tüketicinin karşısında yer aldı. Faiz oranlarının sınırlandırılması konusunun böyle bir düzenlemede yer almasına gerek yoktu. Çünkü Bankalar Kanunu'nun 144'üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu'na faiz oranlarını sınırlama yetkisi verildiği halde, yetkisini kullanmayan Bakanlar Kurulu'nun bu tavırsızlığı da tüketicinin ne kadar yanında olduğunun açık göstergesidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.