‘Kötülük geleceğini umduğun kapıyı kapa’
Dünya, her gün bir yerde açılan pazara benzer. O, bir çarşıdır; satış yapılır, yakında da kapanır
17.01.2023 08:07:00





"Dünya, her gün bir yerde açılan pazara benzer. O, bir çarşıdır; satış yapılır, yakında da kapanır.
Ona gönül kaptırma; kalp gözlerini ondan çevir. Halkı varlık sahibi görme; asıl hak sahibini görmeye gayret sarf et.
Kalbin daima temiz kalmalı. Çalışmak ve kazanmak onun safiyetine halel getirmesin; kötülük geleceğini umduğun kapıyı kapa.
Hak yakınlığına ve sır âleminin kapılarına toz atacak yönlerini çevir. Size has olanlara dikkat ediniz, öz varlığınızı ilgilendirene bakınız; asıl önem buradadır. Başkaları için elinizde pek bir şey yoktur. Onları sahibi korur.
Size ait olan işleri seçiniz. Herkesin işine karışacak olursanız belki kendinizi kaybedersiniz; şayet bu yolda olgun olsaydınız bir şey denemezdi. O zaman hep halkın iyiliği için işler yaparsınız.
Olgun hâlinizde çalışmanız başkaları için faydası yine başkaları için olsun; ama bu arada size düşen, Allah'ın fazlını aramak olur.
Nefsinizi dünyaya atınız. Kalbinizi öbür âleme veriniz ve iç âleminizi de Mevlâ'ya teslim ediniz. Ve orada, hâl dilinizle şöyle deyiniz: "Biz neler istiyoruz, onu muhakkak biliyorsun; buna inanıyoruz."
Allah yolunda toplu olanlar, peygamberlere bedeldir. Onlar size bir emir verirse tutunuz; çünkü Allah'ın emri icabı size emir verirler.
Peygamber'in emri üzerine yasak eder ve işe koşarlar. Konuşmaları Peygamber'in sözleri ile başlar. Herkese iyilik yapar, kimseden bir şey beklemezler.
Nefis ve kötü arzu, onları hareket ettiremez. Şahsî görüşleri ile Hakk'a ortak koşmayı akıllarına getirmezler. "Peygamber'in getirdiğini alınız, yasak ettiği şeyleri yapmayınız." (Haşr, 7) mealine gelen âyet-i kerime, o büyük zatların can kulağı ile işittikleri mânalardır.
Peygamber'e uyunuz. O'na uyarsanız peygamberlik sıfatını verene sizi takdim eder. Büyük insanlar, Peygamber'e uydukları için Hakk'a yakın oldular. Lâkap onlar için verildi. Süslü kisveleri takındılar. Hak onları halka âmir kıldı.
Ey içi bozuklar, dini bırakılmış sanmaktasınız. Emirleri de önemsiz görmektesiniz. Ne sizde bir iyilik var ne uyduğunuz şeytanlarda ne de yakın olduğunuz kötü arkadaşlarınızda.
"Allah'ım beni ve onları zatına ulaştır. Sana dönmeyi nasip eyle. Onların nifak (içi başka dışı başka olmak) ve şirk bağından bizi kurtar."
Aziz ve Celil Hak Teâlâ'ya ibadet ediniz. Helâl kazancı, ibadet için yardımcı biliniz. Allah Teâlâ, ibadet eden ve hakikat karşısında boyun eğen, helâl kazanç yiyen kulları sever.
Allah, helâl yiyeni ve amel edeni sever. Yiyip içip kulluk etmeyen sevilmez. Allah, kazancını yiyeni sever. Hileli iş göreni sevmez. O ki, halkın sırtından geçinir, onu Allah sevmez." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden)
Ona gönül kaptırma; kalp gözlerini ondan çevir. Halkı varlık sahibi görme; asıl hak sahibini görmeye gayret sarf et.
Kalbin daima temiz kalmalı. Çalışmak ve kazanmak onun safiyetine halel getirmesin; kötülük geleceğini umduğun kapıyı kapa.
Hak yakınlığına ve sır âleminin kapılarına toz atacak yönlerini çevir. Size has olanlara dikkat ediniz, öz varlığınızı ilgilendirene bakınız; asıl önem buradadır. Başkaları için elinizde pek bir şey yoktur. Onları sahibi korur.
Size ait olan işleri seçiniz. Herkesin işine karışacak olursanız belki kendinizi kaybedersiniz; şayet bu yolda olgun olsaydınız bir şey denemezdi. O zaman hep halkın iyiliği için işler yaparsınız.
Olgun hâlinizde çalışmanız başkaları için faydası yine başkaları için olsun; ama bu arada size düşen, Allah'ın fazlını aramak olur.
Nefsinizi dünyaya atınız. Kalbinizi öbür âleme veriniz ve iç âleminizi de Mevlâ'ya teslim ediniz. Ve orada, hâl dilinizle şöyle deyiniz: "Biz neler istiyoruz, onu muhakkak biliyorsun; buna inanıyoruz."
Allah yolunda toplu olanlar, peygamberlere bedeldir. Onlar size bir emir verirse tutunuz; çünkü Allah'ın emri icabı size emir verirler.
Peygamber'in emri üzerine yasak eder ve işe koşarlar. Konuşmaları Peygamber'in sözleri ile başlar. Herkese iyilik yapar, kimseden bir şey beklemezler.
Nefis ve kötü arzu, onları hareket ettiremez. Şahsî görüşleri ile Hakk'a ortak koşmayı akıllarına getirmezler. "Peygamber'in getirdiğini alınız, yasak ettiği şeyleri yapmayınız." (Haşr, 7) mealine gelen âyet-i kerime, o büyük zatların can kulağı ile işittikleri mânalardır.
Peygamber'e uyunuz. O'na uyarsanız peygamberlik sıfatını verene sizi takdim eder. Büyük insanlar, Peygamber'e uydukları için Hakk'a yakın oldular. Lâkap onlar için verildi. Süslü kisveleri takındılar. Hak onları halka âmir kıldı.
Ey içi bozuklar, dini bırakılmış sanmaktasınız. Emirleri de önemsiz görmektesiniz. Ne sizde bir iyilik var ne uyduğunuz şeytanlarda ne de yakın olduğunuz kötü arkadaşlarınızda.
"Allah'ım beni ve onları zatına ulaştır. Sana dönmeyi nasip eyle. Onların nifak (içi başka dışı başka olmak) ve şirk bağından bizi kurtar."
Aziz ve Celil Hak Teâlâ'ya ibadet ediniz. Helâl kazancı, ibadet için yardımcı biliniz. Allah Teâlâ, ibadet eden ve hakikat karşısında boyun eğen, helâl kazanç yiyen kulları sever.
Allah, helâl yiyeni ve amel edeni sever. Yiyip içip kulluk etmeyen sevilmez. Allah, kazancını yiyeni sever. Hileli iş göreni sevmez. O ki, halkın sırtından geçinir, onu Allah sevmez." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.