Korku sezaryene yönlendiriyor
TAJEV Başkanı Prof. Dr. Ünlü, kürtajın doğum kontrolü olarak benimsenecek bir yöntem olmadığına işaret etti. Ünlü, ayrıca anne adaylarının doğumu bilmediğini, korktukları için sezaryen olmak istediklerini belirtti
11.06.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - RİZE
Türk-Alman Jinekoloji Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı'nın (TAJEV) Rize'de gerçekleştirdiği “Sadece Benim İçin” sosyal sorumluluk projesinde konuşan TAJEV Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, kürtajın bir doğum kontrol yöntemi olmadığına dikkati çekti. Prof. Dr. Ünlü, şunları söyledi: “Hiçbir zaman doğum kontrol amacıyla ‘gebe kalayım, nasıl olsa kürtaj var' şeklinde düşünülmemeli.
Kürtaj, doğum kontrolü olarak benimsenecek bir yöntem değildir. Bu amaçla da kürtaj yapılmamalıdır. Ancak anne sağlığını ciddi şekilde etkileyen bir takım hastalıklar, annenin çok ciddi kronik hastalıkları, ağır kalp hastalığı gibi nedenlerle kürtaj günümüzde yapılabilmektedir. Bir de bebeğe ait nedenler var. Down sendromu ya da benzer ciddi kalıtımsal hastalıklar geçirmesi gibi. Ancak burada çok ciddi bir nokta var. Hiçbir anne, baba adayı bebeklerinde Down sendromu veya başka bir kalıtımsal hastalık var diye kürtaj yaptırmak zorunda değil. Bu onların takdiridir. Hiçbir kuvvet onları bebeği aldırmak konusunda zorlayamaz, böyle bir zorlama olamaz.”
Sezaryenin nedeni korku
Prof. Dr. Cihat Ünlü, anne adaylarının doğumu bilmediğini, korktukları için sezaryen olmak istediklerini belirterek, “Biz ona anlatırsak, eğitimini verirsek, korkmaması gerektiğini, doğum sancılarının doğal bir süreç olduğunu anlatır, hekime karşı güvenini sağlarsak normal doğuma daha sıcak bakacak” dedi. Ünlü, kadın sağlığının Türkiye'nin en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Sezaryenin bir doğum şekli olduğunu dile getiren Ünlü, şöyle devam etti: “Sezaryenle doğum için bebeğin ters gelmesi, bebeğin eşinin doğum kanalını kapatması, bebeğin anne karnında kalp atışlarının bozulması direkt sezaryen olgusudur. Ülkemizde de sezaryen oranlarının bütün dünya ile birlikte arttığını görüyoruz. Dünyada da böyle bir trend var. Biz bu oranların düşürülmesi ve normal doğumun teşvik edilmesi yönünde çalışma içerisindeyiz.”
Türk-Alman Jinekoloji Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı'nın (TAJEV) Rize'de gerçekleştirdiği “Sadece Benim İçin” sosyal sorumluluk projesinde konuşan TAJEV Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, kürtajın bir doğum kontrol yöntemi olmadığına dikkati çekti. Prof. Dr. Ünlü, şunları söyledi: “Hiçbir zaman doğum kontrol amacıyla ‘gebe kalayım, nasıl olsa kürtaj var' şeklinde düşünülmemeli.
Kürtaj, doğum kontrolü olarak benimsenecek bir yöntem değildir. Bu amaçla da kürtaj yapılmamalıdır. Ancak anne sağlığını ciddi şekilde etkileyen bir takım hastalıklar, annenin çok ciddi kronik hastalıkları, ağır kalp hastalığı gibi nedenlerle kürtaj günümüzde yapılabilmektedir. Bir de bebeğe ait nedenler var. Down sendromu ya da benzer ciddi kalıtımsal hastalıklar geçirmesi gibi. Ancak burada çok ciddi bir nokta var. Hiçbir anne, baba adayı bebeklerinde Down sendromu veya başka bir kalıtımsal hastalık var diye kürtaj yaptırmak zorunda değil. Bu onların takdiridir. Hiçbir kuvvet onları bebeği aldırmak konusunda zorlayamaz, böyle bir zorlama olamaz.”
Sezaryenin nedeni korku
Prof. Dr. Cihat Ünlü, anne adaylarının doğumu bilmediğini, korktukları için sezaryen olmak istediklerini belirterek, “Biz ona anlatırsak, eğitimini verirsek, korkmaması gerektiğini, doğum sancılarının doğal bir süreç olduğunu anlatır, hekime karşı güvenini sağlarsak normal doğuma daha sıcak bakacak” dedi. Ünlü, kadın sağlığının Türkiye'nin en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Sezaryenin bir doğum şekli olduğunu dile getiren Ünlü, şöyle devam etti: “Sezaryenle doğum için bebeğin ters gelmesi, bebeğin eşinin doğum kanalını kapatması, bebeğin anne karnında kalp atışlarının bozulması direkt sezaryen olgusudur. Ülkemizde de sezaryen oranlarının bütün dünya ile birlikte arttığını görüyoruz. Dünyada da böyle bir trend var. Biz bu oranların düşürülmesi ve normal doğumun teşvik edilmesi yönünde çalışma içerisindeyiz.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.