Kopya skandalı ve yargı bağımsızlığı

Türkiye hiçbir devirde yaşamadığı skandalları AKP hükümeti döneminde yaşadı ve yaşıyor.KPSS skandalı bunların son halkası oldu.Skandalda kopyacıların suçu sabit?Soruları aşırıp kolay yoldan makam sahibi olmak istemişler.Gerekli önlemleri almayarak bu kopyacılara fırsat veren yöneticiler de suçlu?Bu yöneticilerden en tepedekiler istifa etti.Bazıları görevden alındı.Bazıları da sıralarını bekliyor.Peki, iş burada bitti mi?Birilerine göre evet. Ama aslında hayır, bitmedi?İstifa etmek işlenen suça yeterli bir ceza mı?Hayır. Belki de bir kurtuluş.Bundan dolayı istifa ile yetinmemek lazım?Diğer yandan suçlular istifa eden ve görevden alınanlarla sınırlı değil?Hükümet de suçlu.Her şeyde hükümetin bir suçu mu olur diye düşünenler yanlış düşünüyorlar.Hükümet olmak demek ülkedeki her şeyin sorumlusu olmak anlamına gelir.Ülkede yaşanan böyle bir skandalda hükümet suçlu değilse kim suçlu o zaman?Bu hükümeti iş başına getiren millet mi suçlu yoksa?Hükümetin suçu var.Hem de en büyük suç hükümetin?Bu skandalların yaşanmasına sebep olan yöneticileri o makamlara atadığı için en büyük suç hükümetin omuzlarındadır.Gerekli gizliliği temin etmediği için hükümet suçludur.Bundan dolayı yargı, bu kopya skandalında en tepeye kadar soruşturmayı sürdürmelidir.Nereye giderse gitsin bu soruşturma mutlaka tamamlanmalıdır.Birkaç tane kurban vererek birileri bu konuyu kapatmaya çalışmak isteyebilirler.Yargı buna izin vermemelidir.Vermemelidir, doğru ama yargı bunu ancak izin verilirse yapabilir.Referandumdan önce sık sık dile getirilen yargının bağımsız olmasının önemi burada ortaya çıkmaktadır.Yargı bağımsızsa kopya skandalında soruşturma sonuna kadar gidebilir. Yoksa soruşturma bir yerde gelir tıkanır.Bakalım soruşturma birkaç görevden almayla bitirilecek mi yoksa sonuna kadar gidecek mi? Bekleyip, göreceğiz.