Ehli Beyt alperenlerinin tabiri caizse 72,5 milleti kardeş eyleyip Türkleştirdiği bu topraklar Erdoğan'ın "demokrasi Paketi"nden çıkan bir "dönüştürücü" ile zaman gelecek Rumlaşacak, Yunanlaşacak, Ermenileşecek!Yani yine 72,5 parça olacak!İyi de, bu işin merkezinde "Tevhid dini İslâm" olamaz. Öyleyse Erdoğan'a İstanbul, Konya, hatta Başkent Ankara olmak üzere bütün Türkiye'nin elden çıkmasına yol açacak adımı attıran gücün gerçek sahipleri kimler?Kim olacak, elbette ki, "Büyük Ortadoğu Projesi"nin üreticileridir. Zâten kendileri o projenin "Eş Başkanı" değil mi? O değil miydi, "Bu proje ile Diyarbakır merkez olacak" diyen. Diyarbakır "Merkez" olunca, Ankara'nın "Başkentliğine" ne hacet!Evet, Proje'nin sahibi dün bu topraklarda Müslüman Türk'ü istemeyen İngiliz'di.Bakınız Churchill'in bu konudaki görüşü ne:"- Nesillerden beri İngilizceye yerleşmiş olan sözcüklerin değiştirilmesine karşıyım. Şimdiye kadar kullandığımız sözcüğün özel bir anlamı yoksa yerel kullanma biçimini benimseyebiliriz. Ancak İstanbul ve Ankara için bu söz konusu olamaz. 'Constantinople' sözcüğünün asla terk edilmemesi gerekir, ancak aptalların anlaması için 'İstanbul'tırnak içinde yazılabilir. Kedilerinden tanıdığımız Angora'nın da Ankara'ya dönüştürülmesine var gücümle karşı çıkacağım!" Görüyorsunuz değil mi? Buna dense dense, "Hoşt!" yahut "Çüş!" denir... Sömürgeci züppe Çanakkale'de yediği sopayı, bu sopa yüzünden iktidardan kovuluşunu içine sindirememiş olacak ki, bu toprakları bir zamanlar Hindistan'da işgal ettiği şehirlerden bir şehirle karıştırıyor... Bir örnek de Yunanlılardan vererek devam edelim.Örnek çok, meselâ 1994'ün son günlerinde Hürriyet'te yer alan bir haberden özet nakledelim. "Yunanlılar Türklere hâlâ Deccal gibi bakıyor" başlığı ile verilen haberde, Frankfurt'un en ünlü plakçısında satılan bir CD albümün, Yunanlıların Türklere duyduğu kinin inkâr edilemez bir örneği olduğu dile getiriliyor ve şu satırlara yer veriliyor:"- Üç CD'den oluşan albümün kapağında Yunanca ve İngilizce 'Büyük kentin düşüşü' yazılı. Albümün ilk CD'si, 'İstanbul ve En Parlak Döneminde İmparatorluk' adını taşıyor." Muhabir metne, "İstanbul" yazmış amma, CD'nin kapak fotoğrafı var, orada "İstanbul" demiyor Yunanlı, "Constantinople" diyor. Bartholomeos da kendine devlet içinde devlet demek olan "Ekümenik Patrik" demiyor ve 'Constantinople' diye imza atmıyor mu?Bu topraklardan Müslüman Türk'ü silme görevini bugün İngiliz'den ABD devralmış, hayata geçirmek için de adını sık sık değiştirdiği "Büyük Ortadoğu Projesini" ihdas etmiştir.Bu topraklarda bu millete ait hiçbir şey yokmuş gibi davranan, üstelik "Türkler adam olmaz" diyen, "Türkiye Türklere bırakılamayacak kadar önemlidir" gibi şeyler kusabilen; diriliş, doğruluş ve şahlanışı Prof. Dr. Haydar Baş gibi "aslına dönüş" ve Millet, ümmet ve İnsanlık için "çalışmakta", MEM gibi çökmüş Rusya'yı bile ayağa kaldıran projeler üretmekte değil de, "Brüksel'in şefaatinde" arayan ve duruşları böyle bir zeminde olduğu için siyasette yükselen, medyada parlayan, cebi dolar, kartviziti unvan dolan kişiler, kim ne derse desin, adı adımıza dili dilimize ne kadar benzerse benzesin, elbette bizden değillerdir. 7. Ehli Beyt Sempozyumu görüntü ve dokümanlarını bu gözle değerlendiren her vicdan ehli ve aklıselim sahibi ilacın Prof. Dr. Baş'ta olduğunu kabul edecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015