'Kırmızı et'te kriz kapıda
TZOB Başkanı Bayraktar, dışa bağımlı girdilerin fiyat artışına üreticilerin yetişmesinin imkânsız olduğuna işaret ederek, "Et, süt ve yem politikaları üretici ile tüketici lehine yeniden gözden geçirilmelidir. Hayvancılık ülkemiz için bir milli güvenlik meselesidir. Kırmızı et sektöründe de tehlike çanları çalmaya başladı” dedi.
04.07.2021 12:08:00
M. YASİN ERKOL / DETAY HABER
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, döviz kurundaki değişkenliklerin mazot, gübre, tohum, yem hammaddesi ve bitki koruma ürünleri başta olmak üzere tarımsal girdiler üzerinde doğrudan etkiye sahip olduğunu belirtti. Bayraktar, "Döviz kurları yükseldiği takdirde girdi maliyetleri artıyor, girdi kullanımını azaltan üretici ise düşük verimle karşı karşıya kalıyor. Bu da orta ve uzun vadede daha düşük kârlılık ve ciddi üretim kaybı demektir" dedi.
Kalıcı tedbirler şart
Bayraktar, tarımsal üretim için bu olumsuz durumu önlemek adına girdi tedarikiyle ilgili köklü ve kalıcı tedbirlerin alınmasının şart olduğunu belirtti ve şu detayları paylaştı:
Sadece mevzuat düzenlemesiyle değil piyasayı dengeleyecek kurumların yeniden hayata geçirilmesi de dâhil ciddi önlemlerin alınmasının zamanı geldi. Zamanında alınmayan tedbirlerin faturası maalesef yüksek oluyor. Hem girdide hem üründe ithalata bağımlı olan bir sektörde üretimin sürdürülebilir olmasını beklemek abesle iştigaldir. Mazottan gübreye, bitki koruma ürünlerinden tohuma, hayvan yeminden damızlık materyale kadar tarım için hayatî önemi olan girdilerin tedarik edilmesinde kısa dönemde ciddi ve sürdürülebilir önlemler alınmazsa 'millî ve yerli' üretimi istenen düzeye çıkarmak mümkün olamayacaktır. Devletimiz, Türkiye tarım sektörünün üreticisinin ve tarımsal girdi üreten sanayicisinin taleplerini ciddi bir şekilde ele alıp çözüme kavuşturmalıdır. Hatta ödenen girdi destekleri konusunda üreticilere can suyu olacak farklı paketler gündeme getirmelidir."
Et, süt ve yem politikaları gözden geçirilmeli
Ulusal Süt Konseyi'nin en son toplantısında çiğ süt tavsiye fiyatını1 Temmuz-31 Aralık 2021 döneminde 6 ay süreyle brüt 3 lira 20 kuruş olarak sabitlendiğini hatırlatan Bayraktar, bu fiyatın süt üreticilerinin zarar etmesine sebebiyet vereceğini belirterek, döviz kurlarının dikkate alınarak fiyatların belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Bayraktar, madde madde şu tespitleri yaptı:
• Süt fiyatı sabit olmasına rağmen, yem sanayicileri, dünya hammadde fiyatları ve döviz kuru artışlarını gerekçe göstererek yem fiyatlarını sürekli artırmaktadır. Yeme neredeyse her hafta zammın geldiği bir düzende çiğ süt fiyatlarını 6 ay gibi uzun bir süre sabitlemek süt üretiminin kesintiye uğramasına sebep olacaktır.
• Geçen altı ayda süt fiyatları değişmezken süt yemine 2021 yılı altı ayında yüzde 30.6 oranında zam gelmiş, bu zammı üreticilerimiz maalesef kendileri ödemiştir. Buna karşılık üreticinin geçmiş altı aylık yem zammındaki kaybı karşılanmadığı gibi, çiğ süte önümüzdeki altı ay için sadece yüzde 14 zam yapılmıştır.
• Üreticilerin kullandığı yonca, fiğ, korunga, mısır silajı, saman gibi kaba yemlerin fiyatları da sürekli artmaktadır. Bu yemlere son altı ayda yüzde 22.8, son bir yılda ise yüzde 34.5 oranlarında zam yapılmıştır.
• Kuraklık nedeniyle arpa, mısır, soya, yonca, kuru ot, saman ve silaj fiyatları artmaktadır. Saman stoklaması yapıldığı yönünde bilgiler alıyoruz. Saman fiyatlarının kışa kadar kaç liraya yükseleceği bilinmiyor. • Haziran ayında Ziraat Odalarımızın verilerine göre samanın tonu ortalama 1052 liraya satılırken bu fiyat bazı illerimizde 1300 liraya kadar çıkmaktadır.
Hayvancılık milli güvenlik meselesi
Türkiye'nin 2020 yılında 108.6 milyar TL'lik hayvansal ürünler üretim değeri gerçekleştirdiğini belirten TZOB Genel Başkanı Bayraktar, "Toplam üretim değeri içinde; ilk sırayı yüzde 51 payla süt alırken, bunu yüzde 39 ile kırmızı et izlemektedir. Süt üretimi zaafa uğrarsa et üretimimiz de bundan aynı oranda etkilenir" dedi. Bayraktar şöyle devam etti: "Hayvancılık ülkemiz için bir milli güvenlik meselesidir. Ülkemizde 1 milyondan fazla süt işletmesi, 250 binden fazla da besi işletmesi vardır. Bu işletmelerde 55 milyar liradan fazla süt üretimi, 41 milyar liraya yakın da kırmızı et üretimi gerçekleşmektedir. Üretici karlılığını kaybedip damızlık hayvanlarını elinden çıkarırsa hem hayvancılık sektöründe işsizlik seviyesi yükselir hem de bu ürünleri fahiş fiyatlarla almak zorunda kalan ya da almaya gücü yetmeyen tüketicilerin tepkisiyle karşı karşıya kalırız. Hayvancılık çok büyük bir sınavdan geçmektedir. Üreticilerin umutları tükenmekte, ellerindeki hayvanları bir an önce çıkarıp sektörden kaçmak istemektedirler. Bu zorlu süreçte geleceğe umutla bakamayan üreticilerimizi desteklemeliyiz. Kaynakları çiftçilerimizi bu zorlu dönemde kıyının karşısına güvenle geçirmek için kullanmalıyız."
Türkiye'de süt ucuz
Mayıs 2021 itibariyle dünya ülkelerindeki çiğ süt fiyatlarına bakıldığında Arjantin ve Uruguay gibi meraya dayalı ucuz maliyetli üretim yapan ülkelerden sonra en ucuz çiğ süt fiyatının Türkiye'de olduğu belirten Bayraktar, "Ülkemizde yüz litre çiğ sütün fiyatı 27.49 Euro iken, ABD'de 33.86 Euro, Rusya'da 29.88 Euro, Avrupa Birliği'nde ortalama 35.57 Euro'dur" dedi.
Gübre fiyatları uçuşa geçti
Kuraklığın yanı sıra 2020-2021 üretim sezonunda gübre, yem, elektrik ve tarımsal ilaç gibi girdi fiyatlarının da artması üreticilerimizi sıkıntıya soktu. Son bir yılda, üretici maliyetlerinde önemli ağırlığı olan üre gübresi yüzde 95, DAP gübresi yüzde 141, bazı tarımsal ilaçlar yüzde 87, besi yemi yüzde 62, süt yemi yüzde 67, elektrik fiyatları ise yüzde 36 artış gösterdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.