Adını eski dilde "okumak" anlamına gelen "kıraat" kelimesinden alan, ancak bugün farklı bir şekilde hizmet veren kıraathaneler, kütüphane sayısını 285'e katladı
Kütüphaneler Genel Müdürlüğü ile Türkiye Kahveciler, Kıraathaneciler ve Büfeciler Federasyonu'ndan alınan verilere göre, Türkiye genelinde 400 bini aşkın kıraathaneye karşılık 1413 halk kütüphanesi bulunuyor. Bu oran, kahvehane sayısının kütüphane sayısından 285 kat fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Ülkenin en kozmopolit ve kalabalık kenti olan İstanbul'da 34 bin kahvehaneye karşılık 51 il halk kütüphanesi hizmet veriyor. Başkent Ankara'da 44 kütüphane, 21 bin kahvehane, İzmir'de ise 42 kütüphaneye karşılık yaklaşık 7 bin kahvehane bulunuyor.
Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'nün istatistiklerine göre, 1 milyon 85 bin 516 kitapla, halk kütüphanelerinde en fazla kitap bulunduran İstanbul'da, kütüphanelere ilgi gösteren okur sayısı 387 bin 55.
Konya, kütüphanelerden faydalanan insan sayısı açısından birinci. 702 bin 248 okuyucusu bulunan Konya'yı, 659 bin 753 okurla Sivas, 655 bin 518 okurla Denizli izliyor. Kütüphane okuru açısından İzmir 11'inci, Başkent Ankara ise 16'ncı sırada yer alıyor. Kütüphanelerinde en az kitabı bulunan illerin başında ise Kilis geliyor. Liste sırasıyla Bartın, Şırnak, Hakkari, Karabük, Yalova, Iğdır şeklinde uzuyor. Kütüphanelere en az ilgi gösteren şehirler sıralamasında Iğdır, Şırnak, Düzce, Bolu, Bilecik, Bartın, Ardahan başı çekiyor. EVDEN ÇIKMANIN EN UCUZ YOLU
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aytül Kasapoğlu, konuyu kıraathanelerin "en az parayla, en fazla vakit harcanan yer" olduğunu söyledi.
Kıraathanelerin özellikle erkeklere hizmet verdiğine işaret eden Prof. Dr. Kasapoğlu'na göre, alternatif faaliyetleri bulunmayan erkekler için evden çıkmanın en ucuz yolu kahvehane.
"İnsanlar özellikle kendi yaşıtlarıyla birlikte zaman geçirmek isterler. Bir çay içerek tüm gün kıraathanede kalabiliyorlar" diyen Prof. Dr. Kasapoğlu, kıraathanelerin homojen olmadığını kendi aralarında da farklı özellikler gösterdiğini anlattı. Prof. Dr. Kasapoğlu, işçi bulma kurumu gibi hizmet veren kıraathanelerin de bulunduğunu, işsizlerin buralarda şans aradığını belirtti.
"Bilgi çağı olmasına rağmen en bilgisiz dönemimizi yaşıyoruz" diyen Prof. Dr. Kasapoğlu, insanların kulaktan dolma bilgilerle, küçük özetlerle idare ettiğini söyledi. Popüler kültürün hakim olduğunu, kitle iletişim araçlarının sunduğu hazır bilgilerin yutarcasına kabul edildiğini kaydeden Prof. Dr. Kasapoğlu, "Okuma özürlü bir toplumuz. Entelektüel birikim ihtiyacı duyan insan sayısı az olduğu sürece, ne kütüphane sayısı artar ne kitap baskısı sayısı artar, ne de biz düşünen, tartışan, belli konularda fikri olan insanlar haline geliriz" diye konuştu.
Kütüphaneler Genel Müdürlüğü ile Türkiye Kahveciler, Kıraathaneciler ve Büfeciler Federasyonu'ndan alınan verilere göre, Türkiye genelinde 400 bini aşkın kıraathaneye karşılık 1413 halk kütüphanesi bulunuyor. Bu oran, kahvehane sayısının kütüphane sayısından 285 kat fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Ülkenin en kozmopolit ve kalabalık kenti olan İstanbul'da 34 bin kahvehaneye karşılık 51 il halk kütüphanesi hizmet veriyor. Başkent Ankara'da 44 kütüphane, 21 bin kahvehane, İzmir'de ise 42 kütüphaneye karşılık yaklaşık 7 bin kahvehane bulunuyor.
Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'nün istatistiklerine göre, 1 milyon 85 bin 516 kitapla, halk kütüphanelerinde en fazla kitap bulunduran İstanbul'da, kütüphanelere ilgi gösteren okur sayısı 387 bin 55.
Konya, kütüphanelerden faydalanan insan sayısı açısından birinci. 702 bin 248 okuyucusu bulunan Konya'yı, 659 bin 753 okurla Sivas, 655 bin 518 okurla Denizli izliyor. Kütüphane okuru açısından İzmir 11'inci, Başkent Ankara ise 16'ncı sırada yer alıyor. Kütüphanelerinde en az kitabı bulunan illerin başında ise Kilis geliyor. Liste sırasıyla Bartın, Şırnak, Hakkari, Karabük, Yalova, Iğdır şeklinde uzuyor. Kütüphanelere en az ilgi gösteren şehirler sıralamasında Iğdır, Şırnak, Düzce, Bolu, Bilecik, Bartın, Ardahan başı çekiyor. EVDEN ÇIKMANIN EN UCUZ YOLU
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aytül Kasapoğlu, konuyu kıraathanelerin "en az parayla, en fazla vakit harcanan yer" olduğunu söyledi.
Kıraathanelerin özellikle erkeklere hizmet verdiğine işaret eden Prof. Dr. Kasapoğlu'na göre, alternatif faaliyetleri bulunmayan erkekler için evden çıkmanın en ucuz yolu kahvehane.
"İnsanlar özellikle kendi yaşıtlarıyla birlikte zaman geçirmek isterler. Bir çay içerek tüm gün kıraathanede kalabiliyorlar" diyen Prof. Dr. Kasapoğlu, kıraathanelerin homojen olmadığını kendi aralarında da farklı özellikler gösterdiğini anlattı. Prof. Dr. Kasapoğlu, işçi bulma kurumu gibi hizmet veren kıraathanelerin de bulunduğunu, işsizlerin buralarda şans aradığını belirtti.
"Bilgi çağı olmasına rağmen en bilgisiz dönemimizi yaşıyoruz" diyen Prof. Dr. Kasapoğlu, insanların kulaktan dolma bilgilerle, küçük özetlerle idare ettiğini söyledi. Popüler kültürün hakim olduğunu, kitle iletişim araçlarının sunduğu hazır bilgilerin yutarcasına kabul edildiğini kaydeden Prof. Dr. Kasapoğlu, "Okuma özürlü bir toplumuz. Entelektüel birikim ihtiyacı duyan insan sayısı az olduğu sürece, ne kütüphane sayısı artar ne kitap baskısı sayısı artar, ne de biz düşünen, tartışan, belli konularda fikri olan insanlar haline geliriz" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.