Kimde bu dünyanın parası?

Kapitalizm kıskacı altında globalleşmeye çalışan dünya aradığını bulamadığı gibi her geçen gün içinden çıkılmaz pozisyonlara girmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizlikler artık had safhaya çıkmıştır. Bu sonuç tabiidir. Çünkü dünya halklarının gelirleri belli ellerde toplanmaya başlayınca, insanlar en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayacak gelirden mahrum kalmaktadırlar. Ayrıca zengin doğal kaynaklara sahip devletler bu kaynaklarının bir kaç global firmaya devrettikleri için fakir ülkeler olarak adlandırılmaya başlamıştır. Zenginler daha zengin olurken fakirlerin sayısı giderek artmıştır.Geçenlerde bir gazetede ilginç bir yazı okudum. Evet, birileri zenginleşiyor, insanlık fakirleşiyor. Devletler bazında durum nedir? Dünyada güçlü kabul edilen devletlerin aslında nasıl bir borç batağında olduğu bir bilseniz?Tabii akla şu soru geliyor; bütün devletler borçlu, kim bu alacaklı?     Başta IMF olmak üzere uluslararası kuruluşların verilerine göre dünyada borçlu olmayan devlet yok. ABD'nin dış borcu 12 trilyon 250 milyar dolar. İngiltere'nin dış borcu 10 trilyon 489 milyar dolar. Almanya 4 trilyon 498 milyar, Fransa 4 trilyon 396 milyar, Hollanda 2 trilyon 277 milyar dolar, İrlanda 1 trilyon 841 milyar dolar, Japonya 1,5 milyar dolar dış borca sahip.İsviçre'nin 1,3 trilyon dolar.  İspanya'nın 1,l trilyon dolar.  Avustralya'nın 826,4 milyar dolar.  Kanada'nın 758,6 milyar dolar.  Avusturya'nın 752,5 milyar dolar.  Danimarka'nın 492,6, Norveç'in 462,1, Portekiz'in 461,2 milyar dolar dış borcu var. Çin'in dış borcu 363 milyar dolar.  Rusya'nın dış borcu 356 milyar dolar. Devletlerin borç listesi uzayıp gidiyor. Türkiye, 2007 verilerine göre yapılan bu borç tablosunda 23. sırada bulunuyor.2007 rakamlarına göre devletlerin dış borç toplamı tam tamına 51 trilyon 780 milyar dolar. Bu borcun 22,7 trilyon doları yani yüzde 40'tan fazlası sadece Amerika ve İngiltere'ye ait. O Amerika ki, sürekli karşılıksız para basmakta. Hem karşılıksız para basıp hem borçlu olmak nasıl bir iştir?Karşılıksız para basanları dâhil, devletlerin tamamı borçlu olduğuna ve bu borçların bir alacaklısı olacağına göre, demek ki, alacaklı olanlar bazı "aileler" ve bazı "şirketler".Dünyayı gerçekten birkaç bin şirket ve birkaç bin aile yönetiyor. Devletler ve tabii devletleri yöneten hükümetler bilerekbilmeyerek, isteyerekistemeyerek bu aile ve bu şirketlere çalışıyor, çalıştırılıyor.Bu yazıda dehşet verici bir tespit yine yer alıyor. "Türkiye 1980-2010 yılları arasında faiz ve anapara olarak içeriden ve dışarıdan birilerine 1 trilyon 400 milyar dolar kaynak aktardı!  Vay be! Diyesi geliyor insanın. Bu parayı milleti sıraya sokup vatandaşa aktarsaydık herhalde yeni bitirirdik.Biten bir sosyalizmkomünizm gerçeği var dünyada. Kapitalizmde kendini uygulamaları ile kendini bitirmiştir. Artık tek gerçek vardır. O da Milli Ekonomi Modeli. Paranın belli ellerin tekelinden çıkarılması şarttır. Yoksa bu sömürü sistemi devam edecektir.  "Her millet kendi milli parasını dolaşıma koymadığı takdirde bütün dünya sömürülmeye devam edecektir. ABD'yi bir şey ayakta tutmaktadır: Doları... Bu dolar çökmedikten sonra, ABD batmaz. ABD Doları Rusya'da geçerli mi? Geçerli... Uzakdoğu'da geçerli mi? Geçerli... Anadolu'da geçerli mi? Geçerli... Avrupa'da geçerli. Adam kâğıdı boyuyor, bununla senin, benim üretimimi alıyor. Şimdi yapılacak iş onu devreden çıkartmaktır. Her ülke kendi öz kaynağı karşısında parasını devreye koymalıdır. Yani doları kasanıza koyup karşılığında paranızı basmayacaksınız. Gayri Safi Milli Hâsıla'nıza göre para basma hakkınızı kullanacaksınız."(Prof. Dr. Haydar Baş)