Kekeme çocuklara "acımanın, merhamet göstermenin, endişeyle bakmanın, konuşmaya tekrar başlamasını veya susmasını söylemenin" zarar verdiği bildirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü, kekeme çocuğu olan ailelere yönelik el kitabı hazırladı. Kekemeliğin, konuşmanın akıcılığı ve ritmiyle ilgili bir iletişim bozukluğu olduğu belirtilen kitapta, "hecelerin, sözcüklerin ve cümlelerin normal olmayan şekilde tekrarlanması, sözcüklerin bitirilmeden bırakılması, düzensiz solunum ve kararsız konuşmaya bağlı sözcüklerde alışılmadık vurgulamaların ortaya çıkması ve seslerin olağan dışı uzamaları" gibi kekemeliğin farklı türleri bulunduğu kaydedildi.
Kitaba göre, kekemeliğin nedenleri konusunda değişik görüşler ileri sürülüyor ancak tek bir nedene bağlı ortaya çıkmadığı görüşü paylaşılıyor. Bazı uzmanlar kekemeliği yapısal bir bozukluk olarak elealırken, bazıları öğrenilmiş bir davranış, bir direniş belirtisi olarak tanımlıyor. Bazıları ise çevresel nedenlerin kekemelikte önemlirol oynadığı görüşünü savunuyor. Kekemelik genellikle dil gelişiminin erken dönemlerinde (2-6 yaş arası) ortaya çıkıyor. Bazen okul çağında, nadiren de yetişkinlikte görülebiliyor.
ÖnerilerKitapta ailelere, çocuklarını sabırla dinlemeleri ve "konuşmasını olay yapmamaları" önerisinde bulunuldu. Çocuğun konuşmasını düzeltmekten, "Daha yavaş konuşursan kekelemezsin" gibi suçlayıcı etkisi olabilecek ifadelerden kaçınılması istenen kitapta, çocuğun konuşma güçlüğü hakkındaki düşüncelerinin paylaşılması önerildi. "Çocuğunuz konuyu açtığı zaman onun duygularını tanıyın. Akıcı olmayan konuşma hakkında konuşmak tabu değildir" denilen kitapta, çocuğun konuşmasının kesilmemesi gerektiği de vurgulandı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü, kekeme çocuğu olan ailelere yönelik el kitabı hazırladı. Kekemeliğin, konuşmanın akıcılığı ve ritmiyle ilgili bir iletişim bozukluğu olduğu belirtilen kitapta, "hecelerin, sözcüklerin ve cümlelerin normal olmayan şekilde tekrarlanması, sözcüklerin bitirilmeden bırakılması, düzensiz solunum ve kararsız konuşmaya bağlı sözcüklerde alışılmadık vurgulamaların ortaya çıkması ve seslerin olağan dışı uzamaları" gibi kekemeliğin farklı türleri bulunduğu kaydedildi.
Kitaba göre, kekemeliğin nedenleri konusunda değişik görüşler ileri sürülüyor ancak tek bir nedene bağlı ortaya çıkmadığı görüşü paylaşılıyor. Bazı uzmanlar kekemeliği yapısal bir bozukluk olarak elealırken, bazıları öğrenilmiş bir davranış, bir direniş belirtisi olarak tanımlıyor. Bazıları ise çevresel nedenlerin kekemelikte önemlirol oynadığı görüşünü savunuyor. Kekemelik genellikle dil gelişiminin erken dönemlerinde (2-6 yaş arası) ortaya çıkıyor. Bazen okul çağında, nadiren de yetişkinlikte görülebiliyor.
ÖnerilerKitapta ailelere, çocuklarını sabırla dinlemeleri ve "konuşmasını olay yapmamaları" önerisinde bulunuldu. Çocuğun konuşmasını düzeltmekten, "Daha yavaş konuşursan kekelemezsin" gibi suçlayıcı etkisi olabilecek ifadelerden kaçınılması istenen kitapta, çocuğun konuşma güçlüğü hakkındaki düşüncelerinin paylaşılması önerildi. "Çocuğunuz konuyu açtığı zaman onun duygularını tanıyın. Akıcı olmayan konuşma hakkında konuşmak tabu değildir" denilen kitapta, çocuğun konuşmasının kesilmemesi gerektiği de vurgulandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.