Türkiye çok ciddi bir döneminden geçiyor. Ekonomik, sosyal, kültürel kısacası her açıdan bütün değerlerin sarsıldığı bir zaman dilimini hep beraber yaşıyoruz. Bu koşullarda yapılması gereken kişisel ve kurumsal olarak elimizden ne geliyorsa onu yapmak. Bütün vatan sevdalılarının tavrı, bu şekilde olmalıdır.
Hepimiz bir ortamda yaşıyoruz. Yani bir tavanın balıklarıyız. Bir başka ifade ile birleşik kaplar misali birimizin ortaya koyduğu menfi veya müspet performans hepimizi ilgilendiriyor. Bu anlamda vatan için millet için gayret ortaya koyanların milletçe desteklemek gerekir. İşte Prof. Dr. Haydar Baş Bey böylesi bir isim. Sayın Baş ilimde, siyasette, kültürel sahada, sanayide kısacası on parmağında on marifet, bu ülke için çalışıyor. O sürekli seyahattedir. Onu ayağında demir çarık, yurdun dört bir köşesini sürekli dolaşırken görürsünüz. Haydar Baş Bey pazar günü de Konya'daydı. Konya, Akşehir, Karahüyük belediye başkanının daveti üzerine bu ziyaret gerçekleştirilmiş. Bu ziyareti duyan belde sakinleri, belediyenin önünde yoğun bir kalabalık oluşturdu. İnsanlar hoşbeş etmek, dertlerini paylaşmak istiyorlardı. Bu bölgede çok kaliteli ve lezzetli salatalık ve vişne yetiştiriliyor. Yemekten doymanız mümkün değil. Fakat ne çare ki, çok ciddi bir pazar sorunları var. Yine bir diğer sorunları, beldenin üzerinde kurulu 10 hektarlık alan sit olanı olduğu için, adeta boğuluyorlar. İmar izni verilmiyor, her hangi bir yapılanmaya müsaade edilmiyor. Eğitim konusunda iddialı olmak istiyorlar. Çocuklarının iyi eğitim almasını istiyorlar. Bu belde ne istiyor? Bu belde sakinleri üretmek, satmak, iyi eğitim almak istiyorlar. Yani o kadar tabi ve alkışlanacak istekler ki bunlar. Yapılması gereken bu insanlara yardımcı olmak. Böylece hem onlar kazanacak, hem devlet kazanacak. Yalnız bu belde değil, genel olarak Türk insanının istekleri bu paralelde olan talepler.
Fakat ne yazık ki, bu güne kadar başta siyasiler olmak üzere, bürokrasi ve kurumlar bu insanlara yardımcı olmadı, olmuyor. Belde seçimlerde AKP'ye ciddi bir destek vermişler. Belediyeyi de AKP almış, ama ne fayda. "İzledik" diyorlar, "yeri geldi ikaz ettik" diyorlar. "Seçtiğimiz milletvekilleri bize sahip çıkmadığı gibi, uygulanan hükümet politikası da bizim dertlerimize derman olmadı" diyorlar. "Sanki bu hükümet bizim hükümetimiz değil, sanki başkası adına çalışıyor" diyorlar. Bunun üzerine vatan için millet için çiftçi için köylü için çalışacak; bizden biri olan Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte olmaya karar verdik diyorlar. Dünkü konuşmasında belediye başkanı Muammer Yüksel Sayın Haydar Baş beyi 30 yıldan beri tanıdığını, eserlerini okuduğunu, ilmi ve siyasi performansını takdir ettiğini bu sebeple BTP saflarına geçtiğini ifade ediyor.
Artık vatandaş çözüm peşinde. Takım tutar gibi parti tutmak istemiyor artık. Ancak bir çekinceleri var. Diyorlar ki, Türk milleti hep mağdurun yanında yer almıştır. Bu özelliğinden dolayı bazı güçler, seçilmesini istedikleri kişileri hep mağdur pozisyonuna getirip, milleti yönlendiriyorlar. Geçmiş siyasi tarihimiz bunun örnekleri ile dolu; Türkiye bir fasit daire içerisinde. Bu kısır döngüyü kıracak, milletle el ele vererek kıracak lider ise sayın Haydar Baş Bey diyorlar.
BTP Genel Başkanı Haydar Baş Bey yaptığı konuşmada Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezi ile bütün sorunların üstesinden geleceklerini örneklerle anlattı. Konuşmayı yöre halkı büyük bir ilgi ile takip etti; yer yer ayağa kalkarak alkışladı.Son haftalarda yoğunlaşarak artan bu buluşmalar bir sevgi seli niteliği taşıyor. Evet, Karahüyük'lünün siyasi olarak verdiği karar, Türkiye için de bir işaret fişeği hükmünde. Gördüğümüz kadarıyla önümüzde ki günlerde bunun daha çok örnekleriyle karşılaşacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025